Nazarbayev Türkiye’ye Geliyor

Nazarbayev Türkiye’ye Geliyor
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev yarın (5 Ağustos 2016) Türkiye’ye geliyor. Bu gelişin zamanlaması yönünden baktığımız zaman önemi daha da bir artıyor. Çünkü Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da Salı günü (9 Ağustos 2016) Rusya’ya gidecek. Bu seyahat çok çok önemli, zira uçak düşürme krizinden sonra Türkiye ile Rusya arasındaki en üst düzeyde yani Devlet Başkanları seviyesinde ilk buluşma olacak. Kazakistan ve Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Türkiye ve Rusya arasındaki problem esnasında köklü bir devlet edası ve olgun bir devlet adamı tavrıyla iki ülke arasında son derece yapıcı ve arabulucu rol üstlenmiştir. Hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i, hem de Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı telefonla arayarak soğukkanlı olmaya davet etmiştir. Hâlbuki böyle bir durumda yangına körükle gidip, durumdan çıkar sağlamaya çalışan devlet yetkilileri de maalesef olabiliyorken. 
Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in Türkiye’ye gelince Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile görüşmesi mutlaka Erdoğan-Putin görüşmesine olumlu yönde büyük katkısı olacak. Çünkü her iki devlet de Dünya barışı için bölgelerinde etkili devletler, hatta buna her üç devlet de demek daha doğru olur. Türkiye, Kazakistan ve Rusya hem Avrupa’da hem de Asya’da toprakları olan ülkeler. Dolayısıyla stratejik yönden birinci sınıf ülkeler. Avrupa Birliği’nin, dahası bütün Avrupa’nın ekonomik ve siyasi itibar açısından giderek itibar kaybettiğini biliyoruz. Türkiye, Kazakistan ve Rusya ise hem ekonomik olarak hem de itibar olarak tam tersi itibar kazanan ülkeler. Böyle bir durumda Dünya Medyasının da gerek Nazarbayev’in Türkiye ziyaretine, gerekse Erdoğan’ın Rusya ziyaretine büyük oranda yer ayıracağına da inanıyorum. Üstelik ülkemizde 15 Temmuz’da gerçekleşen başarısız cunta-darbe girişimizden sonra. Çünkü bu iğrenç teşebbüs, sonuçta hayırlara vesile olmuştur. Birincisi Türk Halkının demokrasiye olan inancını pekiştirmiş ve ispat etmiştir. İkincisi ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğini ve Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan tüm insanlar üzerindeki etkisini gözler önüne sermiştir. Ayrıca ülkemizde gelişen bu darbe girişimi umarım Erdoğan-Nazarbayev görüşmesinde de hassasiyetle ele alınır. Çünkü Kazakistan’ın tüm büyük şehirlerinde bizdeki paralel yapılanmanın okulları var. Gerçi son yıllarda Kazakistan Milli Eğitim Bakanlığı bu okulları tamamen kendi kontrolleri altına aldı. Fakat benim endişemin sebebi, buradan yetişen öğrencilerin zamanla ülkemizde yaptıklarını Kazakistan’da da yapabilecek olmalarıdır. Bizde yaşananlar inşallah Kazakistan için de bir tecrübe olur. Hele bir de uçağı düşüren pilotların paralelci oldukları ortaya çıktıktan sonra bu durum artık ayan-beyan ortadadır.
Kazakistan, haritaya baktığımız zaman topraklarının genişliği açısından Dünyanın dokuzuncu büyük ülkesi. Buna rağmen nüfus problemi olmayan hatta nüfusa ihtiyacı olan bir ülke. % 70 civarında Kazak ve Müslüman bir halkı var. Başka etnik gruplar ve dinler olmasına rağmen huzur ve barışın hüküm sürdüğü bir yapısı var. Kazakistan’da yaşanan İslamiyet ise tertemiz Hoca Ahmed Yesevi itikadı. Zaten UNESCO 2016 yılını “Hoca Ahmed Yesevi Yılı” ilan etti. Bundan birkaç yıl önce Cumhurbaşkanı Nazarbayev’in direktifiyle Kazakistan Parlamentosu’ndan İslam inancında Hanefi Mezhebinin esas kabul edildiğine dair bir yasa çıktı. Bu tam da Yesevi Yoludur. Birtakım aşırı uçlar bunu mezhepçilik olarak algılayabilir. Ancak Ortadoğu’daki mezhep çatışmalarını görünce bunun ne kadar isabetli bir karar olduğunu anlarız. Çünkü İmam Azam Ebû Hanife ve Hoca Ahmed Yesevi yüce dinimiz İslam’ın huzur ve saadet pîrleridir, Peygamber Efendimizin gerçek takipçileridir.
Bu sene Kazakistan ve diğer Türk Cumhuriyetleri, Sovyetler Birliği’nden ayrılıp bağımsızlıklarını ilan etmelerinin 25. yılını kutlayacaklar. Kazakistan 2017-18 yılları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçildi. Türkistan Coğrafyasına baktığımız zaman en istikrarlı ve en gelişmiş ülkenin Kazakistan olduğunu görüyoruz. Şüphesiz bunun en başlıca müsebbibi, bugüne kadar demokratik yollardan Cumhurbaşkanlığı yapan kurucu Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’dir. Aynı zamanda Kazak Halkının sevgisi ve dualarıyla da bu başarıya imza atmıştır, tıpkı Erdoğan gibi. Nazarbayev ve Erdoğan birbirlerinin ülkelerini en çok ziyaret eden iki cumhurbaşkanıdır. Bu kardeşlik inşallah sonsuza kadar devam eder. Kazakistan Türklerin ata yurdu, Türkler ise Kazakların “Alısta ömür sürgen baurları” yani uzakta yaşayan kardeşleridir. 

Yazarın Diğer Yazıları