Falan aday olursa oy vermeyeceğim

Çok haklı bir gerekçeymiş gibi geliyor akla.  Mantıklı bir gerekçe…

"Falan kişi milletvekili adayı olursa oyumu vermeyeceğim. Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumu vereceğim ama milletvekili seçiminde vermeyeceğim.” 

Ama işin aslı öyle değil. 

Vatandaşın masum bir hakkı gibi lanse edilen bu mantığın altında çok büyük bir mühendislik çalışması var. 

Mühendislerin patronları boş durmuyor. Halkı en basit yöntemlerle nasıl etkileyeceklerini çok iyi biliyorlar.  Tüm örneklerde mutlaka halkın "haklıyım” diyeceği bir argüman buluyorlar. 

Gezi'de argüman, 3-5 ağacın kesilmesi değil miydi?  

MİT Tırları'nda argüman ‘DEAŞ'a silah gönderiliyor' yalanı değil miydi?  

6-7 Ekim olaylarında argüman,  ‘Kobani' değil miydi? 

…. 

Şimdi de argüman, ‘falan kişi milletvekili adayı olursa oyumu vermeyeceğim'

Mesele sadece Konya ile ilgili değil. Her il için bir isim bulmuşlar. Buldukları isimlerin ortak özelliği, uzun süre siyasette bulunmaları. Oyun basit. Uzun süre siyasette bulunmanın getirdiği dezavantajlar üzerinden yapılan algı operasyonlarının tutacağına inanıyorlar. 

Çünkü bilinen isimleri eleştirmek, onların eksiklerini bulmak çok kolay…

Peki, bunları söyleyenler, isimleri bilinmeyen adayların ne kadar iyi adaylar olduğunu nereden biliyorlar? 

Peki, bu durumda partilerine oy vermeyip tercihlerini değiştirenler, oy verdikleri yeni partinin adayının ne kadar iyi bir aday olduğunu biliyorlar mı? Hiç araştırdılar mı? 

Sanmıyorum. 

Amma………………..

Hepsinden önemlisi şu: 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'a oy verip de, milletvekilliğinde Ak Parti'ye oy vermeyenler aynı zamanda Recep Tayyip Erdoğan'a oy vermediklerini, ona isyan ettiklerini bilmiyorlar mı? 

Birlikte düşünelim. 
Diyelim ki Cumhurbaşkanlığında oyumuzu Recep Tayyip Erdoğan'a verdik ve onu birinci turda Cumhurbaşkanı seçtik. 

Milletvekili seçiminde ise Ak Parti'ye oyumuzu vermedik ve Ak Parti'nin mecliste çoğunluk sağlamasını engelledik. 

Peki bu durumda ne olacak. 

Cumhurbaşkanı dışarıdan atamalar yaparak hükumeti kuracak. Ama en basit bir kanunu dahi meclisten geçiremeyecek. 

Gün gelecek Olağanüstü Hal'i uzatmak gerekecek, ama uzatamayacak. 

Gün gelecek Menbiç'e müdahale etmemiz gerekecek ama meclisten onay alınamadığı için müdahale edilemeyecek. 

Gün gelecek, ülkenin en önemli meselesi ile ilgili meclisin kararı gerekecek ama bu karar alınamayacak. 

Peki, bu durumda ülke nasıl yönetilecek. 

Mecburen Cumhurbaşkanı ülkeyi yeniden seçime götürmek zorunda kalacak. 

Yani tam bir 7 Haziran sendromu… 

Bu durumda ne olacak? 

Yönetimde istikrarsızlık, sıkıntı, kaos. 

Böyle bir şeye hazır mıyız? 

Falan şahsı sevmediğimiz için yaptığımız tercih, değdi mi?

Hiç sanmıyorum. 

Halkımızın bu kadar basit bir algı operasyonuna kanacağını düşünmüyorum. 

Yazarın Diğer Yazıları