Sarı Şeytan, İran’a Demokrasi Getirecekmiş (!)

Arap Baharı veya BOP projesinin devam ettiğini son İran olayları açıkça gösterdi.

ABD'nin yeni hedefi İran.

Yine aynı masal. İfade hürriyeti, gösteri hakkı, özgürlük, demokrasi vesaire.

ABD, 2003'te Irak'ı da bu gerekçelerle e işgal etmişti.

İran'daki protestolar, bizdeki "Gezi olaylarının” başka bir versiyonu.

Gündemi yakından takip edenler için İran'daki protestolar hiç de beklenmedik bir olay değildir.

Trump ve Yardımcısı Mike Pence'in, "İran Nükleer Anlaşması” nın Obama yönetiminin hatası olduğunu belirterek anlaşmadan desteğini çekti. Ekim 2017'de topu ABD Kongresi'ne attı. Trump'ın Kongre'ye verdiği mühlet 13 Ocak'ta sona eriyor.

Trump'ın Kongre'ye verdiği mühletin bitmesine sayılı günler kala İran'da sokak gösterilerinin başlaması tabii ki tesadüf değil. Trump yönetimi bu gösterilerle Kongre'yi nükleer anlaşma aleyhinde etkilemek, İran'a karşı daha sert bir politikanın uygulanmasını kolaylaştırmak amacındadır.

ABD Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu gayrı resmi danışmanı ve Türkiye aleyhtarı görüşleriyle tanınan Daniel Pipes'in 13 Kasım 2017'de İtalyan "L'Informale' gazetesindeki röportajında " İran'da ülke çapında yaygınlaşan ve hükümeti devirecek bir isyanın geldiğini görüyorum, ancak elbette ne zaman olacağını tahmin edemiyorum. Dışarıdaki bizler o günü daha yakınlaştırmak için adımlar atmalıyızdemektedir.

"CIA”, 2011'de Usame Bin Ladin'in öldürüldüğü operasyonda ele geçirilen belgelerde güyâ "El-Kaide ile İran arasında güçlü bağlantılar tespit edildiğini” açıkladı.

Kasım ayı başlarında CIA Başkanı Pompeo, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'ye gönderdiği mektupta, "İran ve Süleymani'yi, Irak'ta Amerikan çıkarlarına yapılacak herhangi bir saldırıdan sorumlu tutacağını” bildirdi.

ABD'nin BM Büyükelçisi Nikki Haley Husi'lerin Riyad'a attığı füze parçalarının fotoğraflarını gösterdi. "Füzenin İran tarafından tedarik edildiğini iddia ederek İran'ı BM kararlarını ihlal etmekle” suçladı.

Obama yönetiminin yaptığı anlaşma ile "İran'ın nükleer proğramını denetim altına alma" politikasının Trump yönetimi ile "İran'a karşı yeni bir çökertme stratejisine” evrildiğini söylemek mümkün.

Görülüyor ki; İran'ı ABD'nin (Neoconların, Soros yapısının ve CIA'nın) karıştırdığı çok açık.

Türkiye, bu planın mağduru İran'ı desteklemeli ve İran'ın toprak bütünlüğünü savunmalıdır.

Arap Baharı/BOP projesinin temel hedefi, Orta-Doğuda İsrail'in karşısında güçlü bir devlet bırakmamak, onları iç karışıklık ve savaşlarla bölüp parçalamak ve güçsüz bırakmaktır.

Irak, Suriye ve Mısır'dan sonra sıra İran'a ve Türkiye'ye gelmiştir.

Türkiye bu gelişmeleri çok iyi okumalı, tehlikenin kendisine de yönelebileceğini hesap ederek çok hazırlıklı ve tedbirli olmalı, ABD'den zarar gören ülkelerle yakınlaşmalı ve onlarla birlikte hareket etmelidir.

Bu tablo bizi karamsarlığa itmemelidir. ABD silah ve ekonomik üstünlüğüne rağmen, sömürgeci ve yayılmacı politikalarıyla dünyadaki desteğini kaybetmiştir. Son Kudüs oylaması bunun en belirgin örneğidir.

Allah mazlumların yar ve yardımcısı olsun, zalimleri kahretsin.


Yazarın Diğer Yazıları