ÇATI OLAN ANNE VE DEPREM

Yorgun mahalleler.. her gece sessizce dinlenen sokaklar, sadece bir kaç sokak lambası ve azıcık ışık..

Akşama kadar çalışıp yorulan insanlar sıcak evlerine çekiliyor.

Bu soğuk havada başlarını sokacak bir evleri olması en büyük şükür sebepleri. 

Hava çok soğuk, kar yağışı olmayınca merkezlerde çok daha keskin bir soğuk var. Eskilerin tabiriyle jilet gibi kesiyor.

Uzun süredir depremlerle sallanıyor ülkemiz ve artçılar hatırlatıyordu kendini.

Deprem bölgesinde bir ülkeyiz. Tarihte çok acı kayıplar gördük ve bunların psikolojik izlerini hala yaşıyoruz.

Ülke olarak 2 gün önce yeni bir acı daha eklendi. Elazığ'da 6.8 şiddetinde meydana gelen depremde maalesef can kaybı yaşadık. 

Bu satırları kaleme alırken durum; 29 kişi hayatını kaybederken 1466 kişi yaralandı şeklindeydi.

Sabaha kadar yüreklerimizde acıyla ve duayla güzel haberler bekledik. Çocukları için kendini siper eden bir babayı gördük ekranda.

Yaşanılan acının tarifi olamaz. Baba kol kanattır ya evladına. Ölümü, çocuklarına kalkan olurken kucaklayan bir baba..

Allah rahmet eylesin. Bir dede saatlerce bir sandalyenin üzerinde oturmuş enkazdaki torunlarından haber bekliyor.

Gecenin ayazında oradan oraya koşturan insanlar. Allah'ım sen koru diye dua ediyoruz. Bize kaldıramayacağımız acılar yaşatma.

Acıda da, sevinçte de birlik olan TÜRKİYE'M.. Deprem gecesi ve sabahı bu koca milletin birliği..

Hani sosyal medya kötü diyoruz ya; hayır! yine birlik olup duyurular yapıldı, kocaman yüreklerini evlerini açanlar oldu.

Başka şehirlerden "benim TIR'ım var malzeme taşımak için yola düşebilirim” diyenler oldu.

Battaniyelerini, yiyecekleri yüklenip bölgeye yola koyulanlar oldu.

Klavye başında boş yapanlar da oldu tabii!

Onlar hep pusuda bekleyen bir avuç hain!

Onları konuşmaya dillendirmeye gerek bile duymuyorum.

Sosyal medya da yazdıkları iki cümleyle bu ülkeyi yıpratmayı başaramayacaklar..

Benim ülkem sandıklarından çok büyük. Konuşulacak gurur duyulacak Kızılay'ı, AFAD'ı, Umke'si var.

Sosyal hizmetleri, itfaiyesi, jandarması, valilikleri var. Yerel yönetimleri, STK'ları, yardım ekipleri var.

Sosyologları, psikologları, sosyal hizmet uzmanları ve sağlık personelleri var.

Umke gönüllüsü Emine Kuştepe, Azize ile konuşan onunla birlikte 8 insanın hayatını kurtaran koca yürekli bir kadın var.

Evsizlere ev olan, soğukta bir kase çorba olan, sofra kuran, kucak açan kurumlarımız var.

Öyle ki çaysız yapamayız biz diye çay demleyip gelen yakın şehirlerden kardeşlerimiz var.

Deprem bölgesine mobil aş evleri ile, sıcak çorba dağıtan güzel kurumlar var.

Eksilerde olan hava şartlarına rağmen,yardım elini uzatan devlet ana var.

Allah hepsine güç kuvvet versin!

 Sesimizi duyan kol kanat geren kocaman bir devlet, Türkiye'miz var çok şükür!

Kimse bu ülkeyi bölemez! Birlik beraberlik zamanı, yaraları sarma zamanı.

Allah devletimize milletimize zeval vermesin!

Elazığ kürt mü diye soranlar

Elazığ; çocuk, Elazığ anne,

Elazığ yaşlı, Elazığ bebek 

Elazığ insan, Elazığ garip,

Elazığ kardeş, Elazığ can, Elazığ Vatan

Bir annenin sözleriyle bitiriyorum yazımı. Bu acı geceyi anlatan, hayatı anlatan cümleler:

"Baktım ki evimiz yıkılıyor... Oğlum daha sekiz yaşında... Ona çatı oldum, molozlardan korumak için...

Evimiz tüm yıkıldı... Üstümde tüm molozlar, kanatlarımın altında yavrum... Kendimi unuttum, can yavrumu düşündüm...

Bayılmış  ve nefesini zor alıyordu... Hayat işte böyle, bir son nefes kadar yakın...

Hayat böyle işte, dün lunaparktaydık, şimdi molozların arasında. Ecel ile imtihan böyle... Sesimi duyan var mı?”

Vefat edenlere Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza şifa diliyorum.

Allah ülkemize bir daha böyle felaketler yaşatmasın.


Yazarın Diğer Yazıları