DÜŞE KALKA DEVAM EDİŞLERİN ASALETİ

Emekleyerek başladığımız hayat yolunda, ayağa kalmayı öğrendiğimiz ilk an gülümsüyoruz
Niye mi? Çünkü ayağa kalkmak hep gülümsetir insanı
Bir bir çıktığımız merdiven basamaklarını, bir süre sonra ikişer ikişer çıkmaya başlarız
Bu adımlar içinde hazzı, mutluluğu, gülümsemeyi, yorulmayı hepsini aynı anda yaşarız
Yol alırken bazen merdiven başlarında beklediklerimiz olur
Beklemek gibi görünmese de nefesini duymayı hep isteriz
Beklediklerimiz için saatlerimizi acımasızca heba ederiz
Beklemenin dayanılmaz çaresizliğini ilkelerimize kadar hissederiz

İleriye doğru adımlarken "ardımdan geliyor mu, belki gelir?” diyen kalbimizin sesidir bu
Gözlerimiz ileride olsa da beklediğimize 'keşke o da burada olsaydı' diye derinden farkedişlerdir
Hani diyor ya şair; "aşk beklemektir, kimi bekliyorsan ona âşıksındır!"
Bazen de o yol alışlarımızda bizi bekleyenler olur
Siren sesi çoktan çalmış, yol almışken bekleyenlerin hala varlığını bilirsiniz

"Çok yorgunum/ Beni bekleme kaptan/ Seyir defterini başkası yazsın..” der ilerleriz
Aslında beklemeye de bekletmeye de biz karar veririz
Yol gözümüzde büyür, dizlerimiz dermansız kalır
Soluksuz hisseder ama yine de devam ederiz
Aylar alan yollar, günlerimizin ıssız tükenişidir
Düşer kalkarız ama devam edişimizi yine severiz

Belki devam edişlerin aşığıyız
'Belki düştüm yalnız senin için düştüm' deyişlerimizi severiz
İnsan düşmeyi sever mi? Bazen severmiş bilmezmişiz
O yüzden şairin dizeleri yol boyu dilimize şarkı olur
"Düştümse sana düştüm"

Bizimmiş gibi görünen yol öğretir, yol anlatır
Kafa tutuşlarımızmış gibi görünse de ardından gölgesini arayışlarımız oluverir
Bir ses, bir nefes beklentisi
Takılmadığımızı anlattığımız yüreğimiz de hep bi soluklanma boşluğu açarız
Bu soluklanma hayatımızda devam etmiyor anlamına gelmez
Hep devam edişleri, kanayan dizleri, kalbin çarpıntılarını severiz

Aslında ilerlemeye aşık ruhların hedefi hep merdiven sonunda ışığı görmektir
O basamaklardaki kalabalıklar içinde yalnız yol almanın asilliğini severiz
Yol alırken "seninleyim arkandayım” diyenleri arkada bırakmanın asilliğini severiz
Yo yoo... Bilirim ki tutacaktın, bilirim ki geliyordun
Bilirim ki dua fısıltını duyardım ama ben tutacağını bildiğim halde düşmemeyi öğrendim
Yol öğretir, yol anlatır duymasını bilene

Üstad Tanpınar'ın aktardığı gibi, "devam ederek değişmek, değişerek devam etmek”tir
Basamaklar çıkıldıkça ne kadar çıktığını, hesaplayamaz duruma gelirsin
Arkanda bıraktıklarını bir gülümsemeyle hatırlar, olgunlaşmanın zarafetiyle başını hafifçe yukarı kaldırır
Daha çıkılacak çok basamak var dersin
İşte o başını hafifçe kaldırış, baş kaldırı gibi görünse de aslında yazgıya boyun eğmenin asaletidir
Tıpkı bir kır papatyası gibi; zarif, kırılgan bir yalnızlık içinde hep başı dik yol almak
İçinde ki asilliği cebinde taşıyarak, boyun eğmenin rahatlığıyla yol almak...
Tanpınar'ın aktardığı gibi, "devam ederek değişmek, değişerek devam etmek”tir.

Nasıl güzel bir teslimiyettir, göklerden gelen kararın farkında olarak ilerlemek
'Ya nasip' diye rıza gösteren cümleleri
'Neylerse güzel eyler' diye ağlayan şiirleri...


Yazarın Diğer Yazıları