GÜLENYÜZ
SEN YOLA ÇIK YOL SANA GÖRÜNÜR -1
NEDEN KAYBEDİYORUZ?
Ragbi Sporu
İRAN-İSRAİL TİYATROSU
İBADETLERİN DEVAMLI OLANI MAKBULDÜR
İSLAM DÜNYASI NEDEN DÜZELMEZ VE NASIL DÜZELİR? -2-
Bizim milletimiz güçlü iktidarı sever 1
Siyasette Adalet mi Fayda mı?
SELÇUKLULARIN ARAPÇAYA İLGİSİ
Siyaset yeniden şekillenecek
Yaz lastiği zamanı geldi
Ücretini Ödedik Mi?
ÇANAKKALE GEÇİLDİ Mİ?
RAMAZAN AYINDA SAĞLIKLI BESLENME
İstinasız her insanın içeriğinde imtihanın gereği olarak "kin=gıll” yerleştirilmiştir.
Bu "kin=gıl” herkese ve her şeye karşı insanı sürekli zorlayan acımasız bir imtihan aracıdır.
Dünya/ahiret saadet için en çok dikkat edeceğimiz husus bu "kin=gıll”i yönetebilmek, onun kimseye zarar vermemesi için kontrol altında tutmaktır.
Adeta biz bir düdüklü tencere; "kin=gıll” de içimizde kaynayan yemek gibidir.
Tencerenin düdüğü gibi son nefese kadar sabır, itina, teenni ve dikkat ile buharı yöneterek Rabbimizin huzuruna çıkacak olgunluğa kavuşmak için ağır ağır kısık ateşte pişmektir.
Hayatı sadece boyuna değil enine de yaşamak kısık ateşte ağır ağır pişmektir.
"Kin=gıll” bu işlevini tamamlayınca cennette imtihan olmadığı için insandan alınacaktır:
"Biz onların (cennet halkının) göğüslerindeki kin ve nefret duygularını söküp çıkardık. (Şimdi birbirini seven ve hep iyilik düşünen) Kardeşler olarak, cennet koltukları üzerinde karşılıklı (sohbet ve saadet ortamındadırlar).” Hicr, 15/47.
O halde dünyada da cenneti istiyorsak "kin=gill” duygularını düdüklü tencere gibi hapsedip, yumuşak huylu ve tatlı sözlü olmalıyız.
Bu hal Allah'ın kullarının onca isyan ve günahlarına karşı her tür rızıklarını göndererek bizlere gösterdi Rahman ismine mazhariyettir.
70 Sahabesini şehit verdiği, yüzü yaralanıp, dişi kırıldığı Uhud Savaşı'nda açık hatası olanlara dahi kızmayıp, kınamaması Hz. Peygamber (s.a.v.)'in Rahman ismine ne kadar geniş dairede mazhar olduğunun açık delilidir ve bu tavrı Kur'an-ı Kerim'de övülmüş ve bize de tavsiye edilmiştir:
" (Ey Resul! Uhud gazvesinde olduğu gibi her zaman) Allah'tan gelen merhamet sayesinde onlara yumuşak davrandın. Eğer sert, katı kalpli biri olsaydın, kuşkusuz çevrenden uzaklaşırlardı. O halde onları bağışla, kendileri için Allah'tan af dile ve toplumu ilgilendiren her konuda onlarla müşavere et ama karar verince artık Allah'a güven (ve o işi yap). Zira Allah, tevekkül edenleri sever.” Al-i İmran, 3/159.
Daha da ileri gitmiş, bu ağır travmayı tedavi için "Uhud biz sever biz Uhud'u” demiştir.
Aileden topluma, işyerinden Stk'lara tercih edilen, sevilen ve tutulan insanlar yumuşak kalpli, tatlı sözlü, neşeli, güler yüzlü insanlardır.
Eşimiz, çocuklarımız da dâhil her insan için geçerli kural budur:
"İnsanı kalbinden tutamadınız mı, görün nasıl kayıp gidecek elinizden!” Nuri Pakdil
İnsanın kalbinden tutmak sevgiyle, samimi ilgiyle, emekle, tatlı dille, güler yüzle, sabırla olur.
Su gibi yumuşak, tatlı, çevresine uyumlu olursak rahmete vesile;
Ateş gibi, kızgın, öfkeli, nobran olursak etrafı ve kendimizi yakar, bitiririz.
Siyasette Adalet mi Fayda mı?
Yapamadığımız Şeyi Allah’tan İstemek!
Buen Vivir
ORUÇ BİZİ TUTTU MU ACABA?
Başrol de mi Oynuyorsunuz, Yoksa Figüran mısınız?
Nehir Akmalı!
Saygı Duymam Gereken Bu(!) mu?
Dünya ve Ahirette Uyuyabilmek ve Uyanabilmek
Omurga
Aile Neden İlk Düşmandır?