1 Mayıs milli bir gün değildir. Takvimimize girmiş, ama kültürümüze girememiş bir gündür.
1 Mayıs işçilerin ve halkın değil, bürokrasi ve burjuvanın, jakobenlerin günüdür.
Avcılar, Ümraniye, Sultanbeyli, Fatih’ in 1 Mayıs’tan haberi olmazken, Şişli, Taksim, Kadıköy, Harbiye gibi semtlerin bayramıdır.
Duayenleri Deniz Gezmiş idama giderken Rodrigo’ nun Gitar Konçertosunu istemişti.
1 Mayıs ancak Rodrigo kadar “Milli” dir.
1 Mayısın işçilerimizle bir ilgisi yoktur, işçilere bir yararı da görülmüş değildir.
1 Mayısçılar devrim adına Unkapanı Ziraat Bankasını soyarken 3 Mayıs 1971 de işçi Tahsin Yaman’ı gözlerini kırpmadan öldürmüşlerdir.
1 Mayıs her yıl kabus olarak çöker, aylar öncesinden telaşı ve korkusu her yeri sarar.
1 Mayıs’ ta kaldırımlar sökülür, vitrinler yağmalanır, bankamatikler paralanır, otobüsler ateşe verilir, polisler sapanlanır, sonra da masum numaralarıyla “Hürriyet” e manşet olunup duygu sömürüsüne geçilir.
1 Mayısçılar Türkiye’nin kara bahtıdır. Türkiye her türlü gelişme ve ilerlemesini onlara rağmen yapabilmektedir.
1 Mayıs’ı Kenan Evren yırtıp atmıştı, Evren’ e gıkları çıkmamıştı, Evren ailedendi.
AKP gönül almak için 1 Mayıs’ ı yeniden bayram ilan ettiyse de yaranamadı.
1 Mayıs’ ta yollara dökülenler işçi olmadıkları gibi, bir kısmı hayatında hiç işçi görmemiş insanlardır. Çoğunun tanıdıkları tek işçi, aşçıları bahçıvanları, şoförleridir. Bir çoğu da bunların dolduruşuna gelen garibim yurdum insanlarıdır.
1 Mayıs devlete meydan okuma günüdür.
Merve Kavakçı başörtüsü ile meclise girdiğinde Ecevit çıldırmış “Burası devlete meydan okunacak yer değildir” höykürmüştü.
Başörtüsüne tahammül edemeyip meclisten kovan CHP liler Taksim’ de devlete meydan okur, polis araçlarının önüne yatıp yuvarlanarak rezalet çıkarırlar.
1 Mayıs, seçimle iktidar olma umudu kalmayanların iktidara sıçramak için sokakları ve işçileri tramplen yaptıkları gündür.
1 Mayıs hırçınlıkları kafi gelmezse, üzerine bir “Gezi” falan da soslarlar. Ama her defasında hezimetle evin yolunu tutarlar.
1 Mayısçılar gazeteci kılığında Kandil’ de dolaşıp PKK kışkırtır, “Türk solu sizin eylemlerinizle ayakta duruyor” derler.
Akşamdan sabaha hep Amerika’ya küfreder, hem de Amerikan Gazetelerine Türkiye aleyhinde paralı ilanlar verirler.
Almanya Cumhurbaşkanı Gauck, gibi oynak batılı politikacılardan medet umar, ODTÜ lerde kendi ülkelerini ispiyonlayacak kadar küçülür, iktidar hayallerine kapılırlar.
Ama nafile..
Hep kaybediyorsunuz.
Her yaptığınızla milletin nazarında küçülüp, eriyorsunuz!
Çapulculuk sizin için bir övünç olmuşsa da, milletin nazarında çapulcu çapulcudur.
Çapulculuktan vazgeçmedikçe iktidar olamayacaksınız!
Kılavuzu Boyner olanların burnu yüzde yirmilerden kurtulamayacaktır.
