‘Hürriyet’in Farkında mısınız?

Hürriyet Gazetesi için Yalçın Küçük şu değerlendirmeyi yapıyor
“Bakın, “büyük” gazeteciler ahmaktır, diyorum, artık bakamıyorlar. “Bir; Milliyet genel yayın yönetmeni öldürüldü, Milliyet satıldı. İki; Hürriyet genel yayın yönetmeni öldürüldü, Hürriyet satıldı. Üç; Milliyet satıldı, satın alan aldığına pişman edildi, hapse girdi, bu satış sırasındaki hükümet düştü. Satın alan Korkmaz Yiğit’i korkuttular ve yiğitlikten döndürdüler.
Demek ki Hürriyet ve Milliyet sahiplikleri çok önemlidir.
Bana göre bu işe Dünya Yahudi Partisi karışmaktadır. Müdahale etmektedir. (Yalçın Küçük Gizli Tarih I-s.398)
İsrail Devleti’nin kuruluşu 14 Mayıs 1948 yılında ilan edildi.
Hürriyet Gazetesi ise 1 Mayıs 1948 tarihinde yayına başladı.( Yalçın Küçük-Gizli Tarih-s.47)”
Hürriyet’in kuruluşu İsrail’in kuruluşunun ilk adımıdır, demek istiyor Küçük...
Hürriyet’in dizginleri, Aydın Doğan’ ın  ya da Genel Yayın Yönetmenlerinin  elinde değildir. Dünya Yahudi Partisi’nin elindedir.
Bu değerlendirmeleri Hürriyet’le aynı cenahtan birinin yapıyor olması değerlendirmeyi daha objektif kılmaktadır.
Birkaç gün önce Hürriyet’te yayınlanan  “AKP’ye oy verenler, Soma’ya müstahaktır” yazısına cevabı Küçük ‘ün  önceden verdiği görülüyor.
Başlığındaki “Türkiye Türklerindir” ibaresi, Türkleri Ortadoğu’ da yalnızlaştırarak, İsrail’in dostluğuna(!) mahkum etmeyi hedefleyen taktik bir başlıktır.
1973 yılında, İmam-Hatiplilerin Harp okullarına alınmamaları nedeniyle bir yürüyüş yapılmıştı. Taksimden Beyazıt’ta kadar yürünmüş yüzlerce binanın önünden geçilmişti. Sadece “Hürriyet” önüne “polis koruması” istemişti. Yürüyenlerin “Hürriyet” le bir meseleleri olmadığı için sessizce geçilip gidildi.
Halbuki, Hürriyet’in yürüyenlerle meselesi vardı, paniklemiş koruma istemişti.
Yürüyenlerin zaafları, hiçbir zaman “Hürriyet” in farkında olmamalarıydı.
Hürriyet her zaman onların farkındaydı ve onlar hep Hürriyet’in hedefindeydiler.
Hürriyet onlara her zaman derinden vuruyordu.
Gelelim madalyonun diğer yüzüne...
Der Spiegel ve Bild başta olmak üzere Alman gazeteleri Hürriyet’le beraberce saldırıyorlar.
Bild, Hürriyet’in ekonomik ortağı...
“Madene başörtülüler insin, baret takmalarına da gerek yok. Göçük olursa toptan bir temizlik olur" yazdılar.
Almanlar, içimizdeki şimdiki müttefiklerinin dedelerini kullanarak, bizi I. Dünya Harbi’ne sürükleyip İmparatorluğumuzu tarihe gömdüler...
Güya müttefikimiz iken, Kudüs’ü kaybettiğimiz gece Viyana sokaklarında şenlikler düzenlediler.
Çanakkale’de bizi dünyanın süper güçlerinin önüne sürerken kendileri Çanakkale’de hiç yoktular, bizi yalnız bıraktılar.
Anadolu ekonomisini ele geçirmek amacıyla “Ermeni Tehcirini” kışkırtıp, teşvik edenler yine Almanlardı.
Yani bugünkü Ermeni meselesini başımıza saranlar Almanlar oldu.
Ermeni tehcirini organize ettirdiklerinden Talat Paşa’yı Almanya’da Ermeni teröristlerin öldürmesine göz yumanlar, yine Almanlardı.
Almanların mezhepleri olan Protestanlığın kurucusu Luther şöyle der:’“Türkler, şeytanın uşağıdır.’Türk’ün tanrısı olan şeytanı yenmeden Türk’ü yenmek kolay olmayacaktır. ‘Bir Türk’ü öldüren vicdan azabı duymamalı; tersine Hıristiyanlığın düşmanını yok ettiği için vicdanı rahatlamalıdır.’Eğer Samson gibi güçlü olsaydım, her gün bir Türk öldürürdüm”
“Hürriyet” in ortağı Almanlar  böyle bir kültürden gelmektedirler.
Almanlar, Hürriyet ve “Derin Ortakları” uzun zamandır, Alevileri kaşıyorlar.
Bu bir Alman-İsrail-Hürriyet Klasiği...
“Hürriyet” in farkında mısınız?