Ayşe Tatilden Bir Daha Dönmedi!

Dünya; Kıbrıs'taki katliama seyirci kalınca, Başbakan Ecevit, bunu kabullenemeyeceğimizi söyledi ve barış harekatı için düğmeye basıldı.44 yıl önce 1974 yılı Temmuz ayında Cenevre'de Kıbrıs müzakeresi sürerken, Başbakan Ecevit ile Dışişleri Bakanı rahmetli Turan Güneş arasında kararlaştırılan "Ayşe tatile çıksın” parolasıyla İkinci Barış Harekatı başlamıştı. Parolada adı geçen Ayşe, Turan Güneş'in kızı ve günümüzün ODTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Ayşe Güneş Ayata'ydı.Küçük bir parola ile açık kanallardan konuşulmasına rağmen önemli bir karar böylelikle iletilmiş olmuş ve istenen sonuç alınmıştır.

20 TEMMUZ SABAHI SAAT 06.10'DA ECEVİT'İN YAPTIĞI RADYO KONUŞMASI

"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs'a indirme ve çıkarma harekâtı başlamış bulunuyor. Allah milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışma olmaz. Biz, aslında savaş için değil, barış için, yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için Adaya gidiyoruz. Bu karara ancak tüm politik ve diplomatik yolları denedikten sonra mecbur kalarak verdik. Bütün dost ülkelere, bu arada son zamanlarda yakın istişarede bulunduğumuz dost ve müttefiklerimiz Birleşik Amerika'ya ve İngiltere'ye, meselelerin müdahalesiz ve diplomatik yollardan halledilebilmesi için gösterdikleri iyi niyetli çabalar için şükranlarımı belirtmeyi borç bilirim. Eğer bu çabalar sonuç vermediyse elbette sorumlusu bu iyi niyetli gayretleri gösteren devletler değildir. Tekrar bu hareketin insanlığa milletimize ve tüm Kıbrıslılara hayrılı olmasını dilerim.”

20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs'a çıkmıştı. Yıllardır Rumların baskısı altında yaşayan Türk soydaşlarımızı kurtarmanın ilk adımını atmışlardı. Çeşitli dönemlerde alınan harekât kararları, başta ABD olmak üzere dış ülkelerin baskısı nedeniyle bir türlü uygulanamıyordu.Bülent Ecevit'in Başbakan, Necmettin Erbakan'ın Başbakan Yardımcısı, Org.Semih Sancar'ın Genel Kurmay Başkanı olduğu dönem. CHP-MSP koalisyonu son kararını verir ve ordumuz Kıbrıs'a ilk adımı atar.

Şanlı Ordumuzun Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Kıbrıs'a havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı.Acil olarak toplanan TBMM, Hükümete genel savaş açma yetkisi verdi. 14 ilde sıkıyönetim ilan edildi

Bu karar, İngiltere ve Yunanistan Büyükelçilerine bildirildiği gibi Ankara'da bulunan ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Sisco'ya da iletildi.Pakistan, Afganistan ve İran, Türkiye'ye yardım sözü verdi.Libya Devlet Başkanı Kaddafi ihtiyaç duyulan tüm askerî mühimmatın kullanılabileceğini bildirdi.

Türk kuvvetleri 22 Temmuz'da Girne'yi ele geçirdi. Türk paraşütçüleri Kıbrıs'ın başkenti Lefkoşa'nın Türk kesimine indi. Yunan birliklerinin Ada'da garantör olarak bulunan Türk birliğine saldırması ise, çarpışmaların Ada geneline yayılmasına neden oldu. 22 Temmuz akşamı Türkiye, BM Güvenlik Konseyi'nin ateşkes kararını kabul etti. Müdahale sonucunda Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs NikosSampson Hükûmeti de yıkılmış oldu.

8 Ağustos'ta II. Cenevre Konferansı'nın yapılmakta olduğu zamanda Türklerin ‘iyi niyet jesti' olarak Limasolve Larnaka civarındaki birçok köyü boşaltmış olmalarına rağmen,Millî Muhafız Alayı ve EOKA-B işgal ettikleri yerleri tahliye etmedikleri gibi ellerindeki esirleri de serbest bırakmadılar.Türkiye, Rum-Yunan hükümetleriyle anlaşmanın mümkün olmadığı kararına vararak 14-16 Ağustos tarihlerinde üç günlük II. Barış Harekâtını gerçekleştirdi. Ülkeye dönen Başbakan Bülent Ecevit, MSP

kanadına ateşkesi kabul etmemeleri halinde hükümetin bozulacağını ifade eder. Bu ateşkes ile Erbakan'ın planıda hayata geçemez. Harekât neticesinde Magosa'dan Lefke'ye Türk tarafının sınırları da çizilmiş olur.İki harekatta toplam 498 Türk askeri, 70 Kıbrıslı Mücahit ve 270 Kıbrıs Türk'ü şehit oldu. Artık Kıbrıs; kuzey ve güney olmak üzere ikiye bölünmüştü...

Bu arada Denktaş, BM Genel Sekreteri Kurt Waldheim'a, Makarios'la buluşma önerisi yapmıştı. Öneri, Makarios tarafından da kabul edilmiş, görüşme 12 Şubat 1977 tarihinde yapıldı.Makarios ölünce; Rum Toplumu Lideri Kiprianu ile Türk lideri Denktaş arasında imzalanan 19 Mayıs 1979 bir araya geldi.

Kıbrıs Türk Halkı, 15 Kasım 1983'de Federe Meclis'in oybirliği ile aldığı bir kararla, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni (KKTC) ilan ettiğini dünyaya duyurdu. Rauf Denktaş'ta 'Cumhurbaşkanı' oldu. Ertesi gün, Türkiye, KKTC'yi tanıdığını söyledi. Hemen ardından: Bangladeş Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı arayarak, KKTC'yi tanıdıklarını söyledi. Ancak; İngiltere ve ABD'den gelen yoğun baskılar yüzünden, Bangladeş kararını geri çekti, bakan da istifa etti.

ALLAH, ORDUMUZUN VE MİLLETİMİZİN YAR VE YARDIMCISI OLSUN.


Yazarın Diğer Yazıları