Türkiye-İran Sınırında Güvenlik

Türkiye son yıllarda başta Suriye ile 911 kilometrelik , Irak ile 378 kilometrelik sınırının koruma mücadelesi verirken, aynı zamanda 560 kilometre ile ikinci en uzun sınırımız olan İran üzerinde gelen güvenlik tehditleri üzerine koruma mücadelesi vermektedir. Suriye sınırına dünyanın en uzun 3'üncü güvenlik duvarını ören Türkiye şimdilerde İran ile arasında bulunan sınırda ilk etapta yapılacak toplam 144 kilometrelik güvenlik duvarını Aralık 2020 tarihinde inşallah bitirmiş olacak. Yerli ve milli imkanlar kullanılarak yapılan güvenlik duvarları ile birlikte birçok karekolunda yapımı devam etmektedir. Ayrıca güvenlik duvarların hemen paralelinde yeni yolların yapımına da hızla devam ediliyor. Bölgenin coğrafik zorlukları yanı sıra mayınlı arazilerin çok olması gibi bir çok olumsu etkenler olmasına rağmen yakın bir tarihte sınır güvenliğimiz istenilen ve hedeflenen standartlara ulaşmış olacaktır. Güvenlik duvarları ile birlikte sınırda yapılan gece görüş, termal ve sensörlü kameralar ile aydınlatma direkleri güvenliği en üst seviyeye çıkarmış olacak. Bu tedbirlerle birlikte başta bebek katili PKK ve diğer terör örgütlerinin sınırdan içeriye sızmaları engellenmiş olunacak. Sızmanın önüne geçilmesi ile terör örgütünün yurt içinde kadrolaşma ve yapılaşma gibi eylemsel faaliyetlerin önüne de set çekilmiş olur. Güvenli duvar ve ekipmanlarının sağladı diğer olumlu bir husus ise her türlü kaçakçılığın önüne geçilmiş olunacak. Örneğin Van Valiliği 2019 yılında 40 bin 180 düzensiz göçmenin yakalandığını duyurmuştu. Çoğunluğu Afganistan'dan ve Pakistan'dan gelen düzensiz göçmen. Bölgede yaşanan gelişmeler, terör örgütlerinin artan faaliyetleri ve kontrolsüz geçişlerden dolayı sınır güvenliğinin çok büyük bir önem ifade etmektedir. Özellikle yasa dışı faaliyetlerin kontrol edilmesi, güvenliğin sağlanması açısından sınır duvarı çok önemli. Türkiye'nin inşa ettiği bu duvarlarla aynı zamanda bir güvenlik kuşağı hattını oluşturmaktadır. Türkiye'nin PKK'nın Irak'ın kuzeyinde bulunan inlerine yönelik yaptığı başarılı operasyonlar neticesinde kendine yeni in arayışında bulunan teröristler ya Irak sınırından Türkiye'ye yada önce İran ordan da tekrar Türkiye'ye sızma girişiminde bulunuyorlardı. Aynı şekilde yurt içinde yapılan operasyonlar sırasında teröristler Irak, İran ve Ermenistan sınırlarında kaçış yollarını oluşturmuşlardı. Eskiden PKK'nın İran yapılaşması, sınırdan Türkiye'ye giriş yapıyor, sonra eylemini gerçekleştirmeye çalışıp Ermenistan'a geçiyordu. Bir süre Ermenistan'da kaldıktan sonra tekrar İran'a yada eylem için Türkiye'ye geçiyordu.
Bu ve buna benzer olumsuzların ortadan kaldırılması adına oluşturulan güvenlik kuşağı projesinin ne kadar önemli olduğunu bu gerçeklikler ışığında daha net bir şekilde görmekteyiz.

 


Yazarın Diğer Yazıları