Sadece Bu Hafta Değil

Kimi zaman öyle bir başarı hikâyesi yazarlar ki; hayran bırakırlar insanları kendilerine…

Öyle hayran bırakırlar ki; içinizdeki azmin, mücadelenin, kararlılığın tetikleyicisi oluverirler bir anda…

Kimi zaman da dağ gibi engelleri aşarak hayatta umutsuzluğa yer olmadığını gösterirler insanlığa onlar…

Yeter ki; Balığı vermeyin, balığı tutmayı öğretin onlara…

Ve… Oturup izleyin sadece… Onların nasıl üretken insanlar olduğunu…

Emin olun, bırakın balık tutmayı balık çiftliği oluştururlar tabiri caiz ise…

Kimlerden mi bahsediyorum?

Elbette engellenmiş insanlardan bahsediyorum…

Bakın dikkat edin engellenmiş dedim çünkü onlar engelli değil engellenmiş insanlar…

İnsanlar tarafından yapamaz, edemez kategorisine koyulanlar onlar…

Ama inanın onların tek engeli bu kategoride tutulmalarıdır…

Dedim ya balığı tutmayı öğretin onlara… İmkân tanıyın, fırsat verin yeter ki…

Onlar sizi şaşırtacaktır. Tam da konunun ortasın da birisi olarak buna adım gibi eminim…

Evet, onlardan biride benim çünkü…

Bizler engelleri aşmış, engelleri aşmak için büyük çaba gösteren bireyleriz…

Azmin, karlılığın, mücadelenin, yılmamanın, sabrın ve bunlarla ulaşılan başarının timsalleri olan insanlarız bizler…

Başarı hikâyelerinin tam ortasındayız bizler…

Bizleri başarımızla tüm cihanın önünde şanlı bayrağımızı göndere çektirirken görürsünüz bazen…

Bazen de özgüveniyle yüreğinin derinliklerini mısralara dökerken buluverirsiniz bizi…

Öğretmen oluruz da eğitimle yön veririz geleceğe…

Hatta bir gün bir yerde bir doktor olarak çıkıveririz karşınıza…

Siyasette de kader arkadaşlarımızın sesiyiz temsilcisiyiz bazen…

Sanatçıyız, müzisyeniz, ressamız, yazarız, kişisel gelişim uzmanıyız... Ve daha birçok alandayız…

Çalışıp çabalayıp ekmeğini kazanan nice insanın içinde de biz varız…

Kısacası bizler tam da toplumun merkezindeyiz…

Bu toplumun ayrılmaz, kategorize edilemez bir parçasıyız…

Bizlere acıyarak değil örnek alarak gururla, nazar etmelisiniz…

Zira bizler her anlamda örnek alınması, ilham alınması gereken insanlarız…

Yıldıramaz bizleri hiçbir engel…

Görmese de gözümüz, tutmasa da ayaklarımız, duymasak da sesleri, anlatamaz isek de ahvalimizi… Hiçbir zaman engel olamaz bunlar renkli ve bir o kadar da umut dolu hayallerimizin peşinden koşmamıza ve başarı yolunda emin adımlarla ilerlememize…

Her zaman derim; Fiziki engel nedir ki? Yeter ki engel yürekte olmasın…

İnsan yüreğiyle yani gönlüyle vardır bedeniyle değil beden dediğiniz şairin dediği gibi; urbalarla kemik mintanlarla et…

Beden toprak olur da ruh kalıcı, gönül kalıcı…

O yüzden insanın gönlü engelli olmasın, oraya koyulmasın engel... Çünkü onunla aşılır bütün zorluklar…

Bütün kader arkadaşlarımın 10-16 Mayıs Farkındalık haftasını kutluyorum…

Bir güne, bir haftaya sığmaz bizim varlığımız…


Yazarın Diğer Yazıları