Temel Sarsılırsa

Bir binanın sağlamlığı temelinin sağlamlığı kadardır…

Temel sağlam değilse üzerindeki yapı güven verebilir mi?

Tabi ki vermez, veremez…

Ve en önemlisi de temel sarsılırsa bina sarsılmakla kalmaz er geç yıkılır…

Bunlardan bahsederken amacım yapı tekniği anlatmak değil tabi ki de…

Herkes işini yapsın değil mi?

Bu inşaat mühendislerinin işi bizim değil. Zira bizim işimiz gönüllere dokunabilmek naçizane ki; onu da becerebilirsek eğer…

Toplum ve aile ilişkisi de tıpkı yukarıda anlattığım gibi yapı ve temel ilişkisine benzer…

Eğer toplum bir yapıysa şüphesiz ailede bu yapının temelidir…

Aile sarsılırsa toplum sarsılır bu su götürmez bir gerçektir…

Bunu çok üzülerek söylüyorum ki; günümüzde aile kavramını sarsacak ve dahi yıkacak birçok etken var maalesef…

Eşler arası huzursuzluk, ana baba ve evlat ilişkilerinde olumsuzluklar, aile içi şiddet, sevgi ve saygının bitme noktasına gelmesi gibi sıkıntılar bu etkenler sebebiyle kaynaklanmaktadır…

Bu etkenlerin başında da özenti bir yaşam sürdürmemiz gelmektedir…

Kendi aslımız kendi mazimiz dururken, kendi örf adetlerimiz dururken kendi kökümüzü kendi özümüzü örnek almak varken neden ne idüğü belirsiz toplumlara özeniyoruz her işimizde anlamıyorum…

Tamam, örnek alınması gereken faydalı şeyleri elbette bizlerde yapalım ama özenerek değil kendi fikirlerimizi geliştirmek adına bir ilham kaynağı olarak kullanarak yapalım bunu da…

Saçma sapan toplumların saçma sapan adetlerini örnek almak bize daha hoş geliyor tabi…

Özendiğimiz örnek aldığımız bu saçma sapan şeyler ahlaki düzenimizi bozmakta ve dolayısıyla aile yapımıza büyük bir zarar vermektedir…

Zarar gören aile yapısı da toplumu önemli değerlerinden uzaklaştırarak yıkılma derecesine getirmektedir…

Eşler arası geçimsizliğin nedeni bizi özümüzden ayıran, geçmişimizi unutturan özenti bir hayat yaşamamızdır...

Eşler arası bu geçimsizlik durumu yeni neslinde yanlış yetişmesine yol açmakta…

Öyle ki; ana babalar evladına söz geçiremez hale gelmiş durumda maalesef…

Toplumun geleceği için çok önemli olan yeni neslin bu şekilde başına buyruk hareket etmesi ise geleceğimizi tehlikeye sokmaktadır…

Bunun merkezinde de yine çılgınca özenti bir hayat sürdürmemiz vardır…

Yeni neslin geçmişinden uzaklaşması, kopması yüzünden geleceği özümüze uygun bir şekilde inşa edebilmemiz asla mümkün değildir…

Bu sebeple geç olmadan biran önce özümüze dönmemiz ve geçmişimizi önemsememiz elzemdir…

Zira temeli sarsılan bir toplum hiçbir zaman güç sahibi, söz sahibi olamaz. Hep diğer toplumların güdümünde olur…

Geçmişi şanlı olan bir toplumun gelecekte bu şanına yakışmayacak bir duruma gelmesi ne korkunçtur…


Yazarın Diğer Yazıları