BASIN, İLETİŞİM YOLUYLA HZ. MEVLÂNA VE YAKINLARI

ALÂEDDİN MUHAMMED (Mevlâna'nın Ağabeyi)

Mevlâna Celâleddin' in ana ve baba bir ağabeyi Alâeddin Muhammed Belh'de dünyaya gelmiştir. Mevlâna'dan yaşça büyük olduğuna göre 1207 tarihinden önce doğmuş ve nihayet Karaman'da, muhtemelen 20 yaşlan civarında vefat etmiştir. Kabri Mâder-i Mevlâna Türbesi içindedir.

Onun evlenip evlenmediği, varsa çocuklarının kimliği hakkında da bir bilgimiz yoktur. Küçük kardeşi Mevlâna'nın birlikte büyüdüğü ağabeyi ile pek çok hatırasının bulunması tabii olmakla beraber, ne Mevlâna'dan, ne de oğlu Sultan Veled ve diğer mevlevî kaynaklardan Alâeddin Muhammed hakkında yeterli bilgi edinmek mümkündür.

O'nun, babası Bahâeddin Veled ve ailesi Konya'ya göçmeden öldüğüne göre, Selçuklu başkentini gördüğü de söylenemez. Mevlâna'nın Karaman'da Gevher Harun'dan doğan oğullarından büyüğüne babasının, ikincisine de ağabeyinin adlarının konulduğunu biliyoruz. Herhalde Bahâeddin Veled'in büyük oğlu, yeğeni Alâeddin'in doğumundan önce vefat etmiştir. Bu tarihin 1227'den önce olması gerekir.

Onun, babasıyla Belh'den çıkıp uzun süren yolculuklardan sonra Karaman'a geldiği düşünülürse eğitimini babası ve yakın dostlarının üstlendiği anlaşılır. Özellikle Lala Şerafeddin Semerkandî ve Belh'de iken de Burhaneddin Tirmîzi'den istifade ettiği tahmin edilebilir. Zira bu şahıslar Mevlâna'nın da lala ve mürebbîliğini üstlenmiş kimselerdi.

Ak Tekke içinde bulunan mezarı üzerinde herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Kabri, binanın girişine yakın, sol bölümde, müezzin mahfilinin altındadır. Bu bölümde bulunan diğer yatırlar da genellikle Mevlâna torunlarına ait olup, bir aile kabristanı halindedir.

Ulu Arif Çelebi zamanında Tekke'ye bir halife gönderilmiş ve bu yer Mevlevî zaviyesi olar hizmet görmüştür. Daha sonraki asırlar içinde medrese olarak da kullanıldığı bir takım belgelerden anlaşılmaktadır.

İkinci Meşrutiyet yıllarında Mevlevî postnişîni Veled Çelebi'nin delaletiyle, Osmanlı padişahı Sultan Reşad Mâder-i Mevlâna Türbesi'ne Kabe örtüleri göndermiş, bunlar Mümine Hâtûn ve oğlu Alâeddin Muhammed Çelebi'nin sandukaları üzerine örtülmüştür.  

GEVHER HÂTÛN

 (Mevlâna'nın ilk Hanımı)

Mevlâna Celâleddin'in ilk hanımı olan Gevher Hâtûn, Larende'de itibarlı bir zat olan Semerkantlı Hoca Şerâfeddin Lala'nın kızıdır. Sultan Veled ve Alâeddin Çelebilerin annesidir. Çok genç yaşta vefat etmiş ve büyük bir ihtimalle Larende (Karaman) da, Ak Tekke (Mâder-i Mevlâna Türbesi)ye defnedilmiştir.

Babası Şerâfeddin Lala, Sultan'ul Ulemâ Bahâeddin Veled' in yakın dost ve müritlerinden olup, onunla birlikte Belh Şehrin'den göçüp gelmiş bir kimseydi. Çocukluğundan beri Mevlâna'ya da lalalık yaptığından aile fertlerinden biri gibi kabul ediliyordu. Muhtemelen kızı Gevher'de Belh'de doğmuş, belki Mevlâna ile birlikte büyümüş ve nihayet Larende'ye yerleştiklerinde evlilik vuku bulmuştu. Bu düğünün 1225 yılında yapılmış olduğu bilinmektedir. Zira Sultan Veled'in doğum tarihi 1226, Alâeddin Çelebi'nin doğumu ise bundan bir veya iki yıl sonradır.

Kaynaklar Gevher Hâtun'un Alâeddin'e süt verirken öldüğünü belirttiklerine göre vefatında 20 yaşından daha genç olması gerekir. Mevlâna onunla evlendiğinde 18 yaşında imiş.


Yazarın Diğer Yazıları