ESKİMİŞ VE ESKİMEYE BAŞLAMIŞ MESLEKLER

"Türkmen topluluklarının yerleştiği her kent ve kasabada Ahziler var. Oradaki ehl-i zenaat ile sair esnaf, kendi aralarında toplanıp hiç evlenmemiş (mücerret) bir yoldaşlarını Ahi, yani teis seçerler. Bunların topluluklarına fütüvvet ehli, kendilerine de fityan deniliyor. Ahi kendi topluluğunun durumunu ve mevcudunu dikkate alarak bir zaviye yaptırır. İçerisini de halılar kandiller ve diğer gerekli eşya ile donatır. Aynı işi işleyen zenaatkârlar gün boyunca dükkanlarında çalışırlar. Akşam olunca kazandıklarını getirip Ahiye verirler. Bu paralarla yemeklik öte beri meyve ve zaviye için gerekli herşey alınır. O gün kente konuklar gelmiş ise bunlar da zaviyeye davet edilirler. Konuk olmadığı günlerde  dahi her akşam zaviyede toplanıp bir arada yemek, çalmak, oynamak ve eğlenmek âdetleridir. Eltesi gün yine herkes işinin başındadır. Antalya'ya gelişimizin ikinci günü buradaki Ahilerden birisi gelerek bizi yemeğe davet etti. Üzerinde eski bir elbise başında keçeden yapılma kalensüve vardı. Ben hayret içinde kalarak daveti kabul ettim. Fakat adam gittikten sonra yanımdaki Şeyh Şehabeddin'e -Bu adam basbayağı yoksul. Bize ziyafet verecek durumda olduğunu sanmıyorum. Adamcağızı zor durumda bırakmayalım, dedim. Şehabeddin gülerek şu yanıtı verdi: -Bu adam, buradaki .fütüvvet ehlinin reislerinden bir Ahidir. Kendisi aynı zamanda kundura dikicisidir. Cömertliği ve iyilik severliğiyle ünlenmiştir. Kendi zenaatinden yaklaşık ikiyüz esnaf onu Ahi seçmişlerdir. Ziyafet için Ahilerin zaviyesine gittik. Fityan denilen genç zenaatkârlar, sırtlarında abadan kabadan giysileri, ayaklannda mestleri saf saf oturmuşlardı. Her birinin belinde de bir zıra (75 cm) uzunluğunda bıçaklar, başlarında kalensüveler vardı.

Yazarın Diğer Yazıları