ESKİMİŞ VE ESKİMEYE BAŞLAMIŞ MESLEKLER

"Kalafatçılar: Kızaklar üstünde gemileri kalafat ederek ellerinde tokmakları, malaları, arkalarında zift ve katran ile bulaşık giysileri, başlarında kenevir başlık, demir çengel harbelerinin ucunda Kağıthane dağlarının süpürgesi olarak gemileri bağladıkları halde ilerlerler."     "Marangozlar: Ellerinde keser, testere, hızar ve çırpılarla kızaklar üzerinde gemi yaparak geçerler."     "Yelkenciler: Araba üzerinde küçük gemilere yelken yapar şekilde tez arşınlayarak geçerler.     Kum saatçileri: Tahtırevanlar üstünde kum saatlerini bağlayarak giderler.     Günbaşı ağaları: Bunlar da gemiciler alayında kızaklar üzerinde bucurgatları döndürerek -Medet Allah! diyerek geçerler.     Karadeniz gemicileri: Bunlar da tahtırevan üstünde metalarını dizip ilerlerler.     Gemiciler alayından sonra kasapların geçeceği  Akdeniz kaptanlarınca öğrenilince Murad Han 'ın huzuruna çıkıp -Padişahım duyduğumuza göre kanlı kasaplar bizden önde geçeceklermiş. Ya bizim cümlemizi sen kırarsın veya biz cümlemiz kasapları kırarız! dediler. Padişah da -Bunlar alay-ı azim ile önce geçsinler buyurdu.     Akdeniz kaptanları: Bunlar pek tantanalı alay göstermişlerdir. Bursalı Bali Kaptan Bodur Gürcü Cafer Kaptan, Karamanlı Ali Kaptan Sarı Veli, Sarı Solak, Topal Muharrem Çavuşoğlu, Kartlıoğlu, Katranoğlu, Kara Hoca, Cenneti, Tuğralı, Yanaki, Dimitraki, Kemraki adlı kaptanlar cümle onyedi karavana kaptanlı kalyonlardır ki bunlar Sarayburnu'nda üç yaylım toplar atarak sekiz bin kadar dal silah Cezayir tüfenkli, sanatlarında mahir dayılar -Allah Allah diyerek geçtiler.     Kasaplar, salhaneciler: Bunlar tahtırevanlar üzerinde, kırkar ellişer okka gelir Karaman, Türkmen, Mıhalıç, Bursa'nın Osmancık koyunlarından semiz ve tuhaf koyunları kelle ve paçalarıyla yüzüp, gövdesine beyaz yağ üzerine kırmızı güller, sarı satranlar ile süslemeler yapıp boynuzlarına gümüş ve altın varaklarla parlaklık vererek ellerinde satırları, sarı pirinç kefeli terazileri ile et tarta tarta hay huy ile gelip geçerler. Salhaneciler de yapay dükkânlarını türlü koyunlarla süsleyip ellerinde ve ağızlarında gümüşlü ve zincirli azman kasap bıçakları koyunları yüzerek kasapları izlerler.     Sütçüler, yoğurtçular: Keçileri koyunları süsleyip süt sağarak -Halis süt, halis süt! Diyerek geçerler. Balmumcular Kârhanesinin ehl-i hirefleri arabalar üzerindeki dükkânlarını binlerce deste mumla donatıp ve nice işlemeli fanuslara mumlar yakıp ve nice bin sırıkların üzerini yağ mumları ile donatıp alay içinde de direk kadar süslü püslü balmumları yakarak bir yandan da arabalardan fişekler atarak izleyenlere korku salıp geçerler. 

Yazarın Diğer Yazıları