ESKİMİŞ VE ESKİMEYE BAŞLAMIŞ MESLEKLER

Klasik bir Osmanlı dükkânında, girişten geriye doğru, adam boyu yüksekliğinde ahşap direkler üzerinde bir şirvan (iç balkon) bulunur, buraya işe ya da ticarete ilişkin mal ve eşyanın fazlası istiflenir; kimi dükkân sahipleri burda istirahat da ederlerdi. İş yeri konumundaki gedik dükkânların çoğunda ise mekân, yatay  olarak ve yine ahşap malzemeyle iki kata bölünür, "havayi" denilen üst katta bir bakıma gedik nizamına aykırı olarak kaçak bir tezgâh faaliyet gösterirdi ki bunlardan gedik nizamma alınarak meşruluk kazananlara "havai gedik" denilirdi. Zeminleri toprak, taş döşeli veya ahşap döşeme olan dükkânların, zenaatkârın çalışmasına veya dükkân sahibinin oturmasına mahsus aynı zamanda işin özelliğine uygun "tezgâh" denilen bir düzeneği, ayrıca çoğu dükkânın önünde de bir dış tezgâh veya alçak şirvan bulunurdu.İş yoğunluğuna göre tezgâh sayısı iki ve daha çok da olabilirdi. 19. Yüzyıl'da İstanbul' a gelen yabancı bir gezgin, Kapalıçarşı çevresindeki, Uzunçarşı Başındaki bakırcı dükkânlarını şöyle tanımlıyor: "Bakırcı ve kazancılar, bodrumu andıran küçük dükkânlarda çalışıyorlar.Oradan geçenler uzaktan, loş dükkânların içinde birden parlayan kıvılcımları görür; çekiç seslerini ve işleyen körüklerle ocaklardan yükselen homurtuları duyarlar. Titanların atölyesine yaklaştığınızı sanırsınız. Ama manzara birden değişir. Müşteri için hazırlanmış kab kaçak, kaba saba taflara sıralanmıştır.Altın röfleli taptaze bakırlar alıcılarını beklemektedir. Dükkânın sahibi olan ustaya gelince o herşeyden ve sizin varlığınızdan habersizmiş gibi, kendi işini sürdürür." dükkânda üretilen veya pazarlananlar, iç duvarlara, dükkânın dışına hevenk hevenk asılır veya istiflenir, raflara sıralanırdı. Dükkânların önündeki geniş saçaklar, güneşe ve yağmura karşı şemsiye; dışarıya asılan mallar ve müşteriler için de duldalık görevi yapardı. Arastalarda saçakların yanyana ve karşılıklı birleşmesinden arasta sokağı kapandığı gibi, iki yanda ahşap veya taş sütunlu arasta revaklarının gerisinde kalan dükkânlar da vardı. 

Yazarın Diğer Yazıları