ESKİMİŞ VE ESKİMEYE BAŞLAMIŞ MESLEKLER

MÜHÜRCÜLÜK

 

"Öteden beri İslam âleminde ve Osmanlılarda kullanılan mühürler iki çeşittir. Biri yüzük şeklinde ve daima parmağa takılarak kullanılır, diğeri daire biçiminde ufak bir tablaya hakkalunmuştur ve altında tutacak bir sapı bulunur. Yüzük şeklindeki mühür çok eskilere dayanır. Diğeri yenidir. Eski tarzda yapılan mühürlerin ekserisinin hakkedilme yerine ufak ince çiziklerle , "asma filizi” denen şekilde çiçekçik  yapılır, üstüne de kalınca harflerle yazı hâkkolunurdu. Yazılacak isim eskiden yalnız bırakılmaz, ekseri Farsça, bazısı Arapça manzum bir mısra içine alınarak hakkedilirdi. 

 

Önceleri hemen hepsi ta'lik hat ile hakkedilirken sonraları sülüs yazı ile hakkalunmak usulü de kabul olunmuştur. Mühürlerin çoğu akik denen taşa kazınır, fakat altın gümüş, necef ve kan taşı üzerine de hâkkolunurdu. (...) 

 

Eskiden mühür hakkettirmek isteyenlerden bazısı tanıdığı ve bilgisine itimat ettiği müneccimlerden birine müracaat eder, hak için hayırlı ve uğurlu bir zaman tespit etmesini rica ederdi. Müneccim de fenn-i nücuma (astroloji) uygun olarak araştırıp bulduğu tarih ve zamanı, hatta başlama saatini, dakikasını hesaplar, bir pusulaya yazar, verirdi.(...) Mührün kazılması o zamana tehir edilir, uğurlu zaman, dükkanıarın açılmadığı erken bir vakte rastlarsa ve mühür kazdıracak olanın hakkak efendiye itimadı varsa, mührü ona verir,evine götürerek tam zamanında hakketmeye başlamasını, gerisini de dükkanında tamamlamasını rica ederdi. Hanesi müsait olan kibardan (büyüklerden) bir zat ise o gece hakkak efendiyi evine davet eder, doğru işleyen bir saate göre istenen vakit gelince gözü önünde hakkettirmeye başlar, geri kalan hak işi dükkanına bırakılırdı. 


Yazarın Diğer Yazıları