SİLLE VE KÜLTÜRÜ

Yaklaşık 250 yıl boyunca, kimi zaman azalıp kimi zaman artarak süren zulümler, I.Konstantin zamanında kısmen de olsa sona ermiş. Roma imparatoru I.Konstantin tüm işkence ve kıyımlara rağmen bu dinin yayılmaya devam etmesi karşısında inatlaşmayı bırakmış. 313 yılında yayınlanan bir fermanla "herkese dilediği tanrıya tapınma özgürlüğü” tanınmış. Bu davranışından dolayı "aziz” olarak kutsanan Konstantin'in, yaşamı boyunca Hıristiyan olmadığı, bu dini ancak ölmek üzereyken kabul ettiği söylenmektedir.

Konstantin'in sağladığı özgürlük sayesinde Hıristiyanlar geçici bir süre de olsa rahat nefes almış. Onun ve oğullarının imparatorluğu sırasında devlet görevlileri ve soylular da olmak üzere pek çok kişi gönül rahatlığıyla bu dini benimsemiş.

Söylenenlere göre Helena, Marmara Denizi'nin kuzeybatısında, küçük bir yerleşmede (günümüzde Yalova'ya bağlı Hersek Köyü) doğmuş. Konstantin de bu yere annesinin onuruna Helenopolis / Helena'nın Kenti adını vermiş.

Nerede doğduğu kesin olarak bilinmese de bir Anadolu kadını olan Helena, şans eseri Roma imparatoru Konstantius Chlorus ile evlenmiş. Bir oğulları olmuş, fakat evlilikleri uzun sürmemiş, boşanmışlar. Helena bir daha evlenmemiş. Konstantius'un ölümünden sonra I. Konstantin imparator olmuş. Helena da biricik oğluyla birlikte yeniden saraya yerleşmiş.

"Majeste” unvanına sahip olmasına rağmen basit giysilerle halkın arasına karışan, mahkûmları serbest bıraktıran, fakirlere armağanlar dağıtan, alçak gönüllü bir kadınmış Helena. Belki de bu insancıl özellikleri nedeniyle heykellere tapmayı bırakarak Hıristiyanlığı benimsemiş. Annesinin inancına saygı duyan Konstantin, onu 325 yılında Kudüs'e göndermiş. Bir süre orada kalarak İsa'nın ölümüyle ilgili araştırmalar yaptıran Helena, 327 yılında Roma'ya dönmüş. Kısa süre sonra da hayata gözlerini kapamış.

Yaşamı boyuna Hıristiyanları koruyarak, kiliseler yaptırarak Hıristiyanlığa hizmet eden Helena'ya bu dine katkılarından dolayı "azize” unvanı verilmiş. İşte, Subaşı Mahallesi'nde bulunan Magia Eleni Kilisesi de büyük olasılıkla bu azizenin Hıristiyan âlemine sunduğu armağanlardan biriymiş. Kudüs seyahati sırasında Konya'ya uğrayan Helena, Sille'de ilk Hıristiyanlar tarafından kayalıklara oyulan kilise ve manastırları ziyaret ettikten sonra, burada Başmelek Mikail adına bir kilise yaptırmaya karar vermiş. Konstantin ya da Helena tarafından inşa ettirilen kilise elbette yıkılmış, fakat yerine yaptırılan ve onarımlar görerek günümüze ulaşan kilise, Sille'nin ucunda bir yıldız gibi parlamaktadır.


Yazarın Diğer Yazıları