YENİ TÜRKİYE 1.BAŞKAN

Tarih bazı yılları, bazı günleri, bazı anları daha kuvvetli yazar.

İşte o günlerden bir tanesi de Türkiye Cumhuriyeti 1.Başkanı

Recep Tayyip Erdoğan'ın yemin töreninden sonraki Beştepe'deki

konuşmasıydı.10 Bin davetlinin huzurunda yapılan konuşma,

dünyaya tam bir manifesto kıvamındaydı.

Dünya ülkelerinin neredeyse üçte biri Türkiye Başkanı

Recep Tayyip Erdoğan'ı tebriğe ve ilk günkü heyecanı

görmeye geldi. Tarihi ören yerlerini gezmeyi törene değişenler olsa da,

tarih önemli bir günü önemli bir anı çok kuvvetli olarak kayda geçti.

Dünya televizyonları, dünya ajansları Beştepe törenlerini an be an seyircisine

ve abonelerine son dakika olarak duyurdu.

Ve beklenen an.

Türkiye Cumhuriyeti 1.Başkanın konuşması. Acaba ne diyecekti.

Bütün dünya oradaydı yada ekranları başındaydı.Tarihe not düşen bu konuşmayı

kendi köşemde arşivlerimin arasında yerini alması için yayınlıyorum.

Aziz milletim,

Değerli devlet ve hükümet başkanları,

Değerli meclis başkanları ve devlet başkanı yardımcıları,

Değerli ülke temsilcileri,

Yurt içinden ve yurt dışından gelen değerli dostlar,

Hanımefendiler, beyefendiler;

Sizleri enkalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Ülkemiz tarihinin bu en önemli gününde bizimle beraber olduğunuz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum.

 

24 Haziran seçimlerinde oylarıyla, dualarıyla, destekleriyle şahsımızı bu göreve layık gören vatandaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum. Dünyanın her köşesinde kalpleri bizlerin başarısı için atan tüm kardeşlerimize de sevgilerimi sunuyorum. Bugün burada bizzat bulunarak veya ekranları başından bizleri takip ederek sevincimizi paylaşan herkesi saygıyla selamlıyorum.

 

İlk Cumhurbaşkanlığı görevim için adaylığımı açıkladığım günkü gibi Rabbime yalvarıyorum: Bizleri bugünlere eriştiren Rabbime sonsuz hamdüsenalar olsun. Rabbim, çıktığımız bu kutlu yolculukta ayaklarımızı doğruluk üzerine sabit kıl. Rabbim, göğsümüzü genişlet, hayır işlerimizi kolaylaştır.

 

Bugün Rabbimize ve onun yarattıklarına, yani halka hizmet için bir güzel yolculuğa hazırlanıyoruz. Ya Rab, bizi kibirden muhafaza eyle. Ya Rab, bizi hasetten muhafaza eyle. Ya Rab, bizi haksızlıktan, adaletsizlikten, zulümden beri eyle. Ya Rab; bizi, ailemizi, bütün yol arkadaşlarımızı yolların tuzaklarından koru. Sen ki her şeye gücü yetensin.

 

Bu mübarek günde dileğimiz odur ki, bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya Rabbi. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu Türkiye için, milletimiz için, insanlık için hayırlara vesile eyle ya Rab. Allah'ım, yalnız senden yardım dileriz. Rabbim, bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Amin amin amin.

 

Evet, dört yıl sonra bir kez daha aynı duygularla amin diyorum. Rabbim nasip etti, bir kez daha milletimizin teveccühüyle bu göreve geldik. Üstelik bu defa Cumhurbaşkanlığı makamına, değişen yönetim sisteminin gereği olarak yürütme organının tüm yetkileriyle birlikte geldik.

Allah bizi milletimize mahcup etmesin. Rabbim milletimize ve tüm insanlığa yapacağımız hizmetlerde yolumuzu aydınlatsın, işimizi kolaylaştırsın.

 

Aziz milletim, değerli dostlar;

 

40 yılı aşkın süredir siyasetin içindeyiz. Biz siyaseti hep Allah rızası için, milletimize hizmet etmek için yaptık, efendiliğe değil, özellikle millete hizmetkar olmaya geldik. Hizmetkarlığına talip olduğumuz milletimize layık olabilmek için geceli-gündüzlü çalıştık. Hamdolsun, milletimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı, yolda koymadı. 24 Haziran'da bir kez daha kendisine hizmet etmek üzere bizi seçti. Sadece bize oy verenlerin değil, 81 milyonun tamamının Cumhurbaşkanı olduğumuzun bilinciyle milletimize layık olmaya çalışacağız.

 

Şairin dediği gibi;

"Bütün iyi kitapların sonunda,

Bütün gündüzlerin,

Bütün gecelerin sonunda

Meltemi senden esen,

Soluğu sende olan

Yeni bir başlangıç vardır.”

 

Biz de Türkiye olarak, Türk milleti olarak bugün burada, sizlerin huzurunda yeni bir başlangıç yapıyoruz.

 

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle 150 yıla yaklaşan demokrasi arayışımızın ve 95 yıllık Cumhuriyet tarihimiz boyunca yaşadığımız denemelerin çok ötesinde yeni bir yönetim modeline geçiyoruz. Geçmişte yol açtığı siyasi, sosyal ve ekonomik kaoslar sebebiyle ülkemize çok büyük bedeller ödeten bir sistemi artık geride bırakıyoruz. Bundan sonra milletin doğrudan yetki verdiği ve dolayısıyla hesap sorma hakkına sahip olduğu Cumhurbaşkanı çalışmalarını yasama ve yargı organlarıyla uyumlu bir şekilde yürütecektir.

 

Belediye başkanlığımdan başlayarak başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı görevlerim boyunca vesayetten darbelere, terör saldırılarından ekonomik tuzaklara kadar her türlü sıkıntıyı yaşamış bir siyasetçiyim. Demokrasi tarihimizin tecrübeleri yanında, son 16 yılda ülkemizi 3,5 kat büyütürken karşılaştığımız sıkıntılar bize de bu değişimin kaçınılmaz olduğunu göstermiştir.

 

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi zorlama değil, tarihin bizi yönlendirdiği isabetli bir tercihtir. Türkiye, Osmanlı'dan beri tarihinde ilk defa kritik bir yol ayrımında tercihini darbe veya benzeri zorlamalarla değil, milletimizin özgür iradesiyle gerçekleştirmiştir.

 

Bu vesileyle, girdiğimiz her mücadelede yanımızda olan, bilhassa Pazar günü ikinci yıldönümüne ulaşacağımız 15 Temmuz darbe girişiminde canları pahasına istiklallerine ve istikballerine sahip çıkan milletime şükranlarımı sunuyorum. Aynı şekilde, darbenin hemen ardından Meclis'te yapılan anayasa değişikliğini 16 Nisan halkoylamasında kabul ederek bu tarihi reforma destek veren milletimin her bir ferdine gönülden teşekkür ediyorum.

 

Aziz milletim, kıymetli dostlar;

 

Büyük İslam mütefekkiri İbn Haldun, ‘coğrafya kaderdir' diyor. Cumhurbaşkanlığı forsumuzda temsil edilen 16 devletimiz çok geniş bir coğrafyada kurulmuş, büyümüş ve tarihe karışmıştır. Bir başka ifadeyle, Türkiye Cumhuriyeti 2200 yılı aşkın bir devlet geleneğini temsil etmektedir. Bugün yine çok geniş bir coğrafyada hemen hepsinin de temsilcileri aramızda bulunan tarihi süreklilik bakımından kendimizden ayrı görmediğimiz pek çok dost ve kardeş devlet var.

 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun vatandaşları olarak bizler, kaderimizin merkezine Anadolu'yu yerleştirdik. Bin yıl önce Malazgirt'te Anadolu'ya serptiğimiz tohumlar Türkiye Selçuklu Devleti'yle hemen boy vermişti. Osmanlı genç bir fidan olarak devraldığı devlet bayrağını İstanbul'un fethiyle 3 kıta 7 iklimi içine alan ulu bir çınara dönüştürdü. Geçtiğimiz yüzyılın başlarında yaşlanan çınarı Cumhuriyet aşısıyla yeniden gençleştirdik. Bugün burada milletimize 95 yıllık Cumhuriyetimizi yeni bir yönetim anlayışla şahlandırmanın sözünü veriyoruz. Milletimizin bize sağladığı bu imkanı en iyi şekilde kullanarak, güçlü Meclis, güçlü hükümet, güçlü Türkiye için yola koyuluyoruz.

 

Ülkemizin, isimleri farklı vahşetleri benzer, hedefleri aynı olan terör örgütlerinin en yoğun saldırılarına maruz kaldığı bir dönemde, bu senaryoya karşı cevabımızı Rabia'mızla vermiştik: Tek millet demiştik, tek bayrak demiştik, tek vatan demiştik, tek devlet demiştik. Hamdolsun, milletimizin bizimle birlikte bu 4 ilkeye sıkı sıkıya sarıldığını gördük. Millet olarak bir olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk ve böylece tüm engelleri aştık, tüm tuzakları bozduk.

 

Milletimiz 24 Haziran'da sandıkta bir kez daha görevini yerine getirmiştir. Bundan sonra bize düşen, medeniyetimizin ihyası ve inşası için kaybettiğimiz zamanı geri kazanmak için çalışmaktır, ama çok çalışmaktır. Vakit, hedeflerimize daha kararlı, daha hızlı şekilde yürüme vaktidir. Bugün ‘Bismillah' diyerek adımını attığımız yeni başlangıcımızın ilk imtihanı, 2023 hedeflerimize ulaşmak olacaktır. Böylece bizden sonraki nesillere kendi vizyonlarını gerçekleştirebilecek güçte bir Türkiye bırakmayı amaç ediniyoruz.

 

Biz paylaşmanın bereketine inanan, dostlarıyla, kardeşleriyle birlikte yol yürümekten, onlarla birlikte kazanmaktan memnuniyet duyan bir milletiz. Dünyanın her anlamda bir yapılanma sürecinde olduğu günümüzde bu yaklaşımın çok daha anlamlı ve değerli olduğunu düşünüyoruz. Hiçbir ülkenin ve hiçbir toplumun vasiye, vesayete, mürebbiyeye, kurtarıcıya ihtiyacı olmadığına, insanlığa lazım olan tek şeyin adalet ve işbirliği olduğuna inanıyoruz.

 

Yeni dönemde Türkiye demokrasiden temel hak ve hürriyetlere, ekonomiden büyük yatırımlara kadar her alanda daha ileriye gidecektir. Bu şekilde güçlenen Türkiye, elindeki imkanları kendi vatandaşlarıyla hep birlikte tüm dostları ve kardeşleriyle paylaşmayı sürdürecektir. Hep söylediğimiz gibi, bizim gönül sınırlarımızın hududu yoktur. İşte bugün buradaki şu manzara, gönül sınırlarımızın genişliğinin en somut örneğidir. Dostluğunuz ve kardeşliğiniz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.

 

Aziz milletim, değerli misafirler;

 

Bu gece kabinemizi açıklayarak yeni yönetim sistemimizin mimarisine uygun şekilde icraatlarımıza başlıyoruz. Yarın devlet geleneğimize uygun şekilde önce Azerbaycan'a ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne ilk ziyaretlerimizi yapacak, Çarşamba günü de NATO Zirvesi için Brüksel'e gideceğiz. Cuma günü Hacıbayram Camii'nde kılacağımız Cuma namazını müteakip kabinemizin ilk toplantısını gerçekleştireceğiz. Yeni dönemi yine artık bizim alametifarikamız haline gelmiş olan reform ve bu reformlarla birlikte de yenilenmenin adımlarını kabinemizle birlikte inşallah atacağız. İskeletini oluşturup çatısını çattığımız yeni yönetim sistemimizi sürekli geliştirerek ileriye taşacağız.

 

Bürokrasi değil, hizmet üreten bir devlet yapısını inşa etmiş durumdayız. Kılavuzumuz yine demokrasi olacak, milli iradenin üstünlüğü olacaktır. Her türlü hak ve özgürlükten, ülkemizin sahip olduğu tüm zenginliklerden, köken, inanç, meşrep, bölge, şehir farkı olmaksızın vatandaşlarımızın tamamının yararlanmasını sağlayacağız. Bu ülkede insanların herhangi bir sebepten ötürü dışlandığı, ötekileştirildiği, zulme maruz kaldığı dönemler inşallah bir daha geri gelmemek üzere geride kalmıştır.

 

En büyük zenginliğimiz insanımızdır. Çalışkanlığı ve üretkenliğiyle herkesi kendine hayran bırakan insan kaynağımızı eğitimle, teşvikle daha etkin şekilde kullanmak için gereken her adımı atacağız. En önemli önceliklerimizden biri, maziden atiye kuracağımız güçlü köprüyle nereden geldiğini bilen, nerede durduğunun ve nereye gitmek istediğinin şuurunda nesiller yetiştirmek olacaktır.

 

Eğitim ve kültür politikalarımıza geçmiş dönemlerden çok daha fazla önem vereceğiz. Türkiye'yi savunma sanayinden sınır güvenliğine kadar her türlü alanda güçlendireceğiz. Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmek için, makroekonomik dengelerden yatırımlara kadar her alanda çok büyük hamleler yapacağız. Bugüne kadar tamamladığımız projelerimiz en büyük referansımızdır. Halen devam eden yatırımlarımızı ve milletimize taahhüt ettiğimiz projeleri hayata geçirmekle kalmayacak, çok daha büyük işlere imza atacağız.

 

Sosyal politikalar bizim görünmeyen zaferimizdir. Türkiye'yi hiç kimsenin yokluktan, yoksulluktan dolayı aç, açıkta kalmadığı, çocuğunun eğitimini ihmal etmediği, geleceğinden umudunu kesmediği bir ülke haline getirme yolunda çok büyük mesafe kat ettik. İnşallah yeni dönemde ülkemizin sosyal devlet niteliğini çok daha güçlü hale getireceğiz. Diğer tüm alanlarda da milletimize verdiğimiz sözlere uygun şekilde Türkiye'yi büyütmenin, güçlendirmenin çabası içinde olacağız.

 

Bir kez daha yeni yönetim sistemimizin hayırlı olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanlığı Görevine Başlama Törenimize iştirakiniz için her birinize ayrı ayrı şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Bu güzel günümüzü paylaşmak üzere yurt dışından gelen tüm misafirlerimize özellikle şükranlarımı sunuyorum.Dün akşam saatlerinde Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi yakınlarında meydana gelen elim tren kazası sebebiyle törenimizin halk oyunları, lazer ve ışık gösterileri gibi kutlama bölümlerini iptal ettik. Bu kazada ölen kardeşlerime Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralı kardeşlerime Rabbimden şifalar diliyorum ve tüm yakınlarına başsağlığı diliyorum, milletimizin de başı sağ olsun.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Kalın sağlıcakla.

Yazarın Diğer Yazıları