Bu Şehrin Markası Mı?

Allah aşkına caddelere, nihai tüketicinin göreceği yerlere bu şehrin marketiyiz, bu şehrin markasıyız diye yazınca ne amaçlanıyor merak ediyorum.
Sanki tüketici fellik fellik kendi şehrinin markasını arıyor.
Tüketicilerin BİM’e, Migros’a neden gittiğini anlamamışız demek ki!
Real’e Metro’ya niye gittiğini kavrayamamışız demek ki!
Audi’yi niye aldığını, Coca-Cola’yı niye içtiğini, Samsung’u niye aradığını hiç anlamamışız demek ki!
Ürünün özelliği konumlandırmada kullanılacak bir stratejidir.
Yani ürün Konyalı olduğu için bunu söylemen bir değer ifade ediyorsa buna konumlanman faydalı olur ve mesajda bunu bağırırsın. Olur.
Konya şekeri, Konya etliekmeği, Konya tarihi eseri…
Alman malı oto, Norveç kremi, Medine hurması buna örnektir.
Ama çok sayıda malın satıldığı bir yeri bu şehrin diye bağırırsan niye diye sorarlar. Şöyle söyleniyor olmalı bunu söyleyebilmek için: orada satılan her şey Konya malı. Öyle mi. Tabiki de değil.
Markete gitme zamanında, eşler konuşuyor, bizim Konya’nın marketi varmış, ona gidelim, İstanbulluların marketine gitmeyelim, Sakaryalıların marketi mi amaaan boşver, diye konuşmuş mudur?
Bu çağda, bu farkındalık seviyesinde, bu çokluk ortamında bunu söylemek için önemli bir sebebinizin olması lazım.
Yani faydasını herkes görmeli. Var mı fayda.
Yok. Koskoca yok. Hiç yok.
Tüketiciye faydası yok. Yani B2C’de söylenmez. B2B’de ancak söylenir. Onun yeri de burası değil.
Dünyada yukarıda söylediğim oto örneği bile neredeyse özelliğini kaybetti.  Alman otosu ama motoru Çin’de yapılıyor, bilmem neresi Polonya’da, bir başka parçası Türkiye’de, bir diğeri Tayvan’da. Yani hibrit oluyor.
Alman know-how satılıyor. Alman markası böyle deniyor. Böyle oluyor.
Ama al-sat ürünlerde valla bu bizim mahallenin dediğimizde hadi be sende deme oranı ne kadar yüksek.
Çok yüksek.
Anlatabildim mi?


Yazarın Diğer Yazıları