SIRTINIZI RAHATÇA YASLAYIN

Terör saldırılarında sağcı, solcu, ayırt etmez. Çünkü onların derdi partilerle, görüşlerle, cinsiyetlerle değil, onların derdi Devletledir. Bilirler ki devlet düşerse her şey düşer. Bilirler ki devlet düşerse millet düşer. Terör örgütleri devleti yıkamasalar bile devleti zayıflatmayı amaçlar. Devlet zayıflarsa millet düşünemez, üretemez, büyüyemez. Asker sınırlarının ötesine bir adım geçemez. Emir almaktan başka çaresi yoktur böyle devletlerin. Devlet zayıflasın ki Mecliste ki işbirlikçiler hükümet olsun, devlet zayıflasın ki zaman zaman darbeler yapılsın, devlet zayıflasın ki içerde sürekli kaos ortamı yaşansın. İşte o zaman devlet ne Akdeniz'e, ne Suriye'ye ne Irak'a ne Ortadoğu'ya, ne Afrika'ya el uzatsın. Yani devlet olmazsa olmazdır. Sadece devletin olması da yetmez. Devlet güçlü olmalıdır. Güçlü olmazsanız Irak, Suriye, Libya gibi dağılır gidersiniz. Suudi Arabistan ve BAE gibi efendileriniz olur ve ona köle olursunuz. Devletin devamlılığı önemlidir. Düşünün aktif bir terörle mücadele verilirken, terörle mücadelede yaşanan kayıpları devlete yıkmak yada devleti yönetenlere yıkmak kime yarar sağlar? Devlete mi? Terör örgütüne mi? Devletin yanında durmak hükümetin yanında yada AK Parti'nin yanında durmak değildir. Devlet yapısını, geleneğini ve geleceğini korumak başta tüm partiler olmak üzere kurumların ve milletin görevidir. Devlet terörle mücadele eder. Çünkü teröristlerin derdi hükümetlerle değil devletledir. ANAP, DYP, DSP, MHP, REFAH ve AK PARTİ dönemlerinin hepsinde terörle mücadele edilmiştir. Terör örgütünün elebaşı Öcalan, solcu bir partinin genel başkanı Bülent Ecevit döneminde Türkiye'ye getirilmiş ve İmralı'ya tıkılmıştır. Geçmişte onlarca şehit verdiğimiz halde kimse bunun sorumlusu olarak ne devleti nede dönemin siyasilerini göstermedi. Bingöl-Elazığ yolunda silahsız şekilde sevk edilen 33 erimizin şehit edilmesinden sonra kimse zamanın Cumhurbaşkanı Demirel'i, dönemin Başbakanı Çiller'i suçlamadı. Çünkü bu onların iktidarlarına yapılan bir saldırı değil, devletin bizzat kendisine yapılmıştı. Tüm partiler terörü lanetledi ve terörle mücadelenin sonuna kadar devam edileceği vurgulandı. Gelelim günümüze. Bu mücadele kararlılığı hiç olmadığı kadar etkili bir şekilde devam ediyor. Sadece sınırlarımızdan sızmış teröristler değil sınır ötesinde yuvalanmış, oraları kendilerine karargah edinmiş, tüm koordinasyonların yapıldığı yerlere de artık operasyonlar yapılarak bu mücadele yeni bir dönem yaşanıyor. Artık inlerine giriliyor ve gelmeleri beklenmeden bir fiil yuvalandıkları bölgelerde imha ediliyor. Türkiye'de böyle bir hassas dönem yaşanırken Atatürk'ün partisi! Olan bir partinin genel başkanı çıkıp şehit edilen vatandaşlarımızın sorumlusunun Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu söylüyor. HDP'nin bile cesaret edemeyeceği söylemleri söylemekten geri durmuyor. Nasıl bir devlet geleneğimizin olduğundan haberi olmayan birinin CHP'nin başında olmasını anlayamıyorum. Terörü öven ve sözcülüğünü yapan parti ile yan yana olmalarını seçim menfaati olarak görüyorduk ancak sadece siyasi birliktelik değil aynı zamanda fikri birlikteliğin olduğunu da anladık. HDP''nin kapatılma ihtimali üzerine korkan dağ fareleri. Kokmayın çünkü sizin sözcülüğünüzü yapacak , size cesaret verecek, her terör eylemini devletin üstüne atacak ve sizi aklayacak bir CHP var. Artık sırtınızı rahatça yaslayabilirsiniz. Eyvallah…


Yazarın Diğer Yazıları