DİYALOGLA KAYBETTİK


ABD – İran arasındaki gerilim, Libya'ya asker gönderilmesi, Suriye'de yapılan operasyonlar, Kıbrıs'ta petrol arama faaliyetleri ve buna bağlı olarak AB ile gerginlik, Arap Birliği'nden kınama vs. Çevremizde çatışma var, savaş var, katliam var, göç var, denge var, sömürü var, menfaat var, kulis var, rant var… Böylesine karmaşık bir coğrafyada iyi işler çıkarmaya çalışıyoruz. Ancak bu kadar çabanın karşısında Türkiye'nin Ana Muhalefet partisinden birileri çıkıp "çizgiyi aştık” ve "ne işimiz var Libya'da” diyebiliyor. Daha önceleri de birkaç yazımda ifade etmiştim. Deniz Baykal'ın her ne kadar fikir ayrılıklarımız olsa da milli bir kişiliğe sahip olduğunu hep söylerim. Yine Libya meselesinde o milli duruşunu tereddüt etmeden gösterdi. Milli bir parti olmaktan uzaklaşan, kimlik sorunu yaşayan bir CHP var artık. Her ne kadar gözler AK Parti'de olsa, kopmalar yaşanıp tartışılsa da aslında en büyük sıkıntıyı Ana Muhalefette yaşıyoruz. Bir kez daha ifade ediyorum. CHP Sol bir partiden ziyade mezhepçi bir parti olma yolunda epey yok kat etti. Koltuğu koruma adına kimse bu partide ne oluyor sorusunu sormuyor. Ecevit değil de Erdoğan Kıbrıs Harekatı yapsa inanın şuan ki CHP böyle bir operasyona "ne işimiz var Kıbrıs'ta” diyerek karşı çıkacaktır. Düşünün şimdi Suriye'de olmasak, Libya ile mutabakat sağlamayıp denizlerde var olmasak ne olacaktı? Bunun karşılığında sadece genel söylemleri tekrarlayıp duruyorlar. Efendim diyalogla çözmek varmış, darbecilerle ve katliamcılarla görüşülmeliymiş. İyide bu diyalog sadece bizim için mi geçerli? ABD Irak ile niye diyalog kurmadı? Esed muhaliflerle neden diyalog kurmadı? İsrail Filistin'le neden diyalog kurmadı? ABD İran'la niye diyalog kurmadı. Rumlar, Yunanlılar Kıbrıs'ta petrol aramak için bizimle niye diyalog kurmadı? Bunca menfaatperestin içinde en tabi haklarımızı korumak için diyalog yeterli mi? Bu ülke hızlı kararlar almak zorunda. Diyalogla çözüm beklerseniz yanı başınızda Suriye'de Kürt devletini kurarlar, Doğunuzda Kürt devletini kurarlar, Akdeniz'de elinizi kolunuzu bağlarlar. Tarihte diyalogla adaları kaybettik, diyalogla Kerkük ve Musul'u kaybettik. Evet diyalog önemlidir ancak hele kaldırın başınızı kimlerle diyalog kuracaksınız olanlara bir bakın. Kendi halkını çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden katleden Esed'le mi? Daha birkaç gün önce başkanlarının söylediği gibi Suriye'de petrolü almak için orada olan ABD ile mi? Coğrafi olarak alakası olmayan ama Rum ve Yunanlılarla işbirliği yapıp yanı başımızda petrol aramak için Akdeniz'de olan İsrail'le mi? Kendini ABD'ye pazarlayan ve kendi rahatları için ne ümmeti nede dinini hiçe sayan Arap ülkeleriyle mi? Onca plan yapılırken çevremizde hala diyalog yapalım diyorsanız kusura bakmayın ama bu millet bu ülkeyi bu zihniyete teslim etmez - etmemeli. Diyalog dediğiniz izanı olan, adaleti gözeten, komşuluğu, din kardeşliği hassasiyeti olanlarla kurulur. Bu dönemde biz diyalogla uğraşırken birileri gelip sınırları çizer, bizde kendi sınır ve kıyılarımızdan olan bitene ancak el sallarız. Eyvallah…

Yazarın Diğer Yazıları