TURİST NİYE GELSİN?

Konya'da Turizm başlığı her dönem konuşuldu tartışıldı. Hep konuştuğumuz ama bir türlü başaramadığımız bir alan. Turisti şehirde tutmak önemi. Önemli ancak şehirde tutacak bir altyapınız, yatırımınız, ulaşımınız yoksa turist niye gelsin? Çatalhöyük, Sille, Kilistra ve şehrin merkezinde bulunan Selçuklu ve Osmanlı yapıları kültür Turizmde önemi yerleşim yerleri. Bununla birlikte Kelebekler Vadisi, Bilim Merkezi gibi yapılarda son dönemde Turizme katkı sağlıyor. Derbent'te bulunan kayak merkezi henüz tesisleşmesini tamamlamadan hem yurtdışından, hem yurt içinden turist gelmesini bekleyemeyiz. Şimdilik en azından merkezden bir ilgi görüyor. Konya merkezinde önemli yapılara ihtiyaç var. Örneğin bir Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Eyfel kulesi'nin 6 Milyonun üzerinde ziyaretçisi bulunuyor. Tabi sadece bir yapının yapılması yetmiyor bu yapının tanıtılması da oldukça önemli. Şuan dizilerimiz Ortadoğu başta olmak üzere bir çok ülkeye ihraç ediliyor. Ancak dizilerimizde ülkemize dair en küçük bir tanıtım yok. Elin Avrupalısı "Paris'te Aşka Başkadır” sloganını filmlerinde işleyerek insanların algısında bir Eyfel uyandırıyor. Bizde tıpış tıpış o demir yığınını görmeye koşuyoruz. İşte turizm algısı bir anlamda böyle oluşturuluyor. Bizim filmler hak getire. Ülkesine en küçük katkısı yok. Aşk, meşk!

Ankara'ya Dünya'nın en büyük parklarından biri kazandırıldı. ANKAPARK. Piyasada dolaşan 750 Milyon Dolar rakamını dillendirenler bu bilgiyi sosyal medyadan aldıkları çok belli. Maliyetini o dönemin Belediye Başkanı Melih Gökçek açıkladı. 220 Milyon Dolar civarında. Eğer rakam doğru değilse çıkar Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş faturası, belgesiyle açıklar. Kendisi de aynı rakamı telaffuz etti ancak yapılan çağrılara rağmen halen bir belge gösteremedi. Sonuçta belediyenin hesapları şuan elinde. Rakam belli ise neden gösteremiyor? Şimdi böylesi büyük bir rakam bir park için harcanır mı? Dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi bu mantıkla gidersek "çok turist gelsin de Meram'ı gezsin” diye bakarız dururuz. Adam ne yapsın yeşili? Geldiği ülkede zaten var yeşil. Şimdi bu ANKAPARK'la ilgili olarak israf diyenler var. Acaba bu israfı yapan bu parkı Ankara gibi bir mega kente kazandıran mı? Yoksa sadece siyaseten o parkın kapısına kilit vuran mı? O halde Bilim Merkezi, Kelebekler Vadisi ve Sille Restorasyon çalışmaları gibi şehrin simgesel mekanları da israf diyebiliriz. Öyle ya sonuçta Milyonlar harcandı o mekanlara. Bakın bu kadar basit düşünürsek "elin oğlu ne yapmış” der ağzımız açık hayran hayran bakarız. Elin oğlu onu bedavaya yapmıyor sonuçta. Milyar Dolar harcanıyor o mekanlara. Yani bir şeyler vermelisin ki alabilesin. ANKAPARK bu anlamda Başkente turist getirecek, şehrin insanlarına ve özellikle çocuklarına muhteşem bir farklı iz bırakacak bir yatırımdı. Tabi bir heykel kadar olmasa da! Bugün biz uluslararası anlamda ses getirecek sinema filmlerini niye yapamıyoruz? Bir Karayip Korsanları filmi 400 Milyon Dolara yapılıyorsa varın siz düşünün niye yapamadığımızı. Şimdi mesele harcanan rakamlardan ziyade nasıl işletildiğidir. Şehre ne kadar turist kazandırılıyor? Ne kadar gelir elde ediliyor? Bunlara bakılmaksızın sadece rakamlara takılı kalmak akıl israfıdır. Eyvallah…

Yazarın Diğer Yazıları