Abdüssettar Yarar’la Bir Buçuk Saat

5 Ocak Cumartesi, güne İl Kültür Müdürümüz Abdüssettar Yarar beyin konuğu olarak başladık.

Yüreği Konya kültür/sanatı için çarpan dostlarla yapılan toplantının konusu, "kadim başkent Konyamız'da, gerek kamu, gerekse sivil toplum kuruluşlarınca şehrimizde yapılan kültürel faaliyetlerin kayıt altına alınarak tek bir merkezde toplanması çalışması" idi. Yapılan çalışmaların yıl sonunda bir Almanakta toplanması da hedefleniyordu.

Ayrıca, Konyamız'ın yetiştirdiği Konya'da ikamet eden şair, yazar, araştırmacı, basımevi sahibi, gazeteci vs. kültür dünyasında iz bırakmış Konya değerleriyle daha sık bir araya gelmek ve Kütüphaneler Haftası'nda yeniden buluşmak da konuşulan konular arasındaydı.

Kendisi bir Konya değeri olan, bu müstesna şehrin yetiştirdiği güzel insan Abdüssettar Yarar, her zaman ve her platformda olduğu gibi yine bu konuları enine boyuna tartışmak istişare etmek için Konya sevdalısı dostlarla bahsettiğim çalışmaların yol haritası için bir araya geldi.

"Bu şehrin değerlerine ve kültür dünyasına ne tür katkılarda bulunabiliriz, bu şehrin nasıl daha iyi hadimi oluruz?” sorularına cevap aramak için. Bu yola baş koymuş Konya kültür adamları oradaydı. Benim de katıldığım toplantıda, STK'ları temsilen Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Fotoğraf sanatçıları ve yazarlar İbrahim Dıvarcı ile Ahmet Kuş, Çizgi Kitabevi'nden Ömer Arlı, Çimke Yayınevi'nden Ahmet Aka, Konya Büyükşehir Belediyesi'nden Mehmet Tekkaymaz, Mevlana Kültür Merkezi'nden Ali Bektaş, Konya Devlet Tiyatrosu'ndan Çağatay Eker, Konya Bilim Merkezi Müdürü Ömer Bardakçı, Mahalle Mektebi Dergisi Yayın Yönetmeni Ulvi Kubilay Dündar, Konya Kültür AŞ'den Muhammed Ali Orak, Necmeddin Erbakan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fak. Dekanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı gibi seçkin isimlerle yaklaşık bir buçuk saat süren istişareden sonra bu kültürel verileri bilgileri toplamak için can dostlara görev verildi. Yine Ocak ayının sonlarına doğru Sayın Yarar'ın belirlediği bir günde tekrar toplanarak konuları detaylandırmak üzere dağıldık.

Artık öğle namazı vakti yakındı. Abdest alıp hemen yakınımdaki her namaz kılışımda ayrı bir haz aldığım Sultan Selim Camii'nde öğle namazını huşu ile eda ettikten sonra, cami önündeki meydanda kıbleye doğru durup o muhteşemliği seyrederek huzura ererken batıya doğru dönüverdim. Her ne kadar Mevlana Çarşısı karartılamış da olsa da Aziziye Camii'nin muhteşem minareleri ile Kapu Camii'nin mütevazi minaresi Sultan Selim Camii'ne ve Yeşil Kubbe'ye gülümser gibiydi. İşte, o anda gönlümden Konya için söylenmiş şu dizeler geçiverdi.

Yaylalar içinde Erzurum yayla

Şehirler içinde Konya dır Konya

 

Konya ya âşık olanlar edebini, adabını, töresini hiç bilmez mi?

Kültür aşkı ile dolu olanlar Bu şehirden hizmeti esirger mi?

 

Bu haleti Ruhiye ile İçimden "Rabbim iyi ki Konya'da doğmuş, bu şehirde büyümüş, buranın ekmeğini yiyip suyunu içmişim. İyi ki bu şehrin kültürünün içerisinde bana yer vermişsin. Sana ne kadar şükretsem azdır” derken ayaklarım gayri ihtiyari beni alimlerin ve binlerce din kardeşimizin yattığı Üçler Mezarlığı'na doğru götürdü.

Oralardan Mevlana Hazretleri'ne ve mevtalara dua ederken bu cennet ülke için canlarını seve seve veren, hayatının baharında toprağa giren şehitlerin/şahitlerin adına yapılmış Konya Şehitliği'ne vardım. Burada hüzün dolu bir zaman geçirdikten sonra değişik düşünceler içerisinde Topraklık Camii'nde ikindi namazını eda ederek Koyunoğlu Müzesi'nin Yaşayan Konya Hafızası İkindi Sohbetleri'ne katılmak nasip oldu. Konuşmacı kardeşimiz Karatay Milli eğitim şube müdürü Nizamettin Tezcan hocamızdan Emirgazi ilçemizin tarihi ve kültürel geçmişini güzel bir sunumla dinleyip akşam evimize avdet ettik, bereketli ve huzurlu bir gün geçirdikten sonra selam ve dua ile


Yazarın Diğer Yazıları