İsra Ve Mirac’a Hazır mıyız?

Son yıllarda İslam'a gönül vermiş olan Müslümanları adeta bütün Haçlılar ve Siyonistler ablukaya alarak bütün kutsallarına saldırıyorlar. Müslümanların en değerli kutsalı olan Mescidi Aksa ve onun bulunduğu Kudüs şehri İslam düşmanı bazı liderler tarafından adeta Siyonist İsrail'e peşkeş çekiliyor. Bundan cesaret alan İslam düşmanları da Müslümanların bölük pörçük oluşundan istifade ederek Müslüman katliamı yapmaktalar.

O mübarek belde bizim. Allahü Zülcelal, İsra Suresi 1. Ayetinde şöyle buyuruyor: "Kulu Muhammed'i gecenin bir anında Mescid-i Haram'dan alıp Mescid-i Aksa'ya kadar götüren Allah her türlü noksanlıktan münezzehtir. O mescidi ki biz onun etrafını mübarek kıldık. Ta ki ona ayetlerimizden bazısını göstermiş olalım. Şüphesiz ki o (asıl) o her şeyi hakkıyla işiten kemaliyle görendir.”

Bu ayeti kerimenin işaret ettiği üzere Peygamberimiz (SAV); hicretten bir buçuk sene evvel, böyle bir Recep ayının 27. gecesinde, zaman ve mekan mefhumlarını ortadan kaldıran aklı ve mantığı hayretler içine düşüren insan idrakini ve gücünü aciz bırakan İsra mucizesine nail olmuştur.

İsra Mekke'deki Mescid-i Haram'dan, Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya geceleyin gidiş, Mirac da yine geceleyin semalara çıkış demektir.

Recep ayının 27. gecesi Allah'ın emriyle Resul-i Zişan, Burak adı verilen manevi ve ruhani bir binekle Mescid-i Haram'dan Mescidi Aksa'ya getirilmiş, Orada iki rekat namaz kılmış ve Cebrail (AS) ile semalara yükselerek bir çok peygamberlerle selâmlaşmış ve Sitretül-Münteha denilen mevkie varmışlardır. Bu nokta da Hz. Cibril "Ya Resulallah artık ben ileri gidemem eğer bir parmak ileri gidersem yanarım. Daha ilerisi Allah'a ve Habibine aittir” buyurmuşlardır.

Peygamberimiz bundan sonra Refref adındaki bir vasıtayla ulvi seyahatine devam etmiş. Arş, kürsi, cennet, cehennem gibi varlıkları seyrettikten sonra, Cemal-i İlahi'nin karşısında( Et-tehıyyetü Lillahi ve-ssalavatü ve-ttayyibatü) yani Bütün tazimet, tekrimat, dille bedenle ve malla yapılan her türlü ibadet Allah'a mahsustur. Buyurarak selam vermiş.

Cenabı Hak bu selamı: (Esse-lamü Aleyke Eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekatühü). Yani Ey şanı yüce olan Habibim, Allah'ın rahmet ve bereketleri ile selam ve selametlik senin üzerine olsun. şeklinde karşılamış. Peygamber efendimiz de (Esselamü aleyna ve ala ibadilla hissalihin) yani "selam ve selametlik bizim ve Allah'ın iyi kulları üzerine olsun” buyurunca Cebrail AS ve bütün melekler bulundukları yerden şehadet getirmişler. İşte namazlarda her Müslümanın okuduğu tahıyyat da budur.

Bu mirac hadisesinin bu safhalardan sonraki tafsilatını eksiksiz anlatmaktan insanoğlu acizdir. Herhangi bir seyahatten dönen kimsenin yakınlarına hediyeler getirdiği gibi, peygamber efendimiz de Mirac dönüşünde ümmetinin kurtuluşu için bir takım hediyeler getirmiştir. Efendimizden nakledilen bir sahih hadiste şöyle anlatılır bu hediyeler. Beş vakit namaz. Bu gecede farz kılınmıştır. Bakara suresinin son ayetleri. Allaha hiçbir şeyi ortak koşmadan ölenlerin günahlarının mağfiret edilmesidir.

Peygamberimiz Mirac için anlattığı diğer bir hadisinde, "Ben öyle yüksek ve düz bir yere çıkarıldım ki oradan mukadderat kalemlerinin cızırtılarını işitiyordum” buyurmuş. İnşallah o mukadderatımızı yazan kalemlerin bizler için iyi şeyler yazmasını sağlayabilmek için bu geceyi en güzel şekilde ihya etmeliyiz.

Mirac dönüşünde anlattıklarının doğruluğunu ilk kez Hz. Ebubekir onaylamış ve o söylüyorsa doğrudur diyerek kâfirlerin hayallerini boşa çıkarmıştır.

Kâfirler bu miraca gidip gelişin mümkün olmayacağını çünkü Resulullahın gittim dediği yerlerin gidilmesi imkansız olduğunu iddia ediyorlardı. Ve onu denemek için Mescidi Aksanın kapısının kaç olduğunu pencerelerinin sayısının kaç olduğu yönünde sordukları sorulara ise peygamberimiz onlar sordukça Mescid-i Aksa-yı Allahü Teala gözümün önüne getiriyor ben de onları görerek cevaplıyordum diye hadisinde bize bildiriyor.

Ne yazık ki bu günde bazı inançsızlar o günküler gibi bu mirac hadisesi yolculuğunu imkânsız diyerek inkar etme yoluna gidiyorlar. İşte onlara verilecek en güzel cevap. Ey zavallılar siz henüz ne olduğunu dahi bilemediğiniz şu küçücük aklınızla yaptığınız bir televizyonla, ve bir aletle, bir filmle oturduğunuz yerden dünyanın her tarafını seyreder, aya dahi çıkarsınız da Allahü Azimüşşan sonsuz kudreti ve yaratma gücü sayesinde Resulüne Mescid-i Aksa'sını neden seyrettirmesin? Neden semalara çıkartmasın?

Mucizeleri şüphe ve inkârla karşılayıp günahkâr olup dinden çıkmayalım. Gönüllerimizi Miracın nuruyla aydınlatalım. Miracımız olan namazları hiç terk etmeyelim. Beş vakit namaz kılanlara elli vakit namaz sevabı verileceğini bilelim. Böyle mübarek gecelerde Kuran okumayı, konu komşularla iyi münasebetler kurmayı fakirleri gözetmeyi camilere koşup cemaatle namaz kılıp vaz-u nasihat dinlemeyi çoluk çocuğumuzu da bunlara alıştırmayı unutmayalım.

Son yıllarda kurak mevsimler yaşamamızın sebebinin bu küslükler dargınlıklar komşu ilişkilerimizdeki soğukluklar olduğunu sebebi olarak gösteriyor hoca efendiler. Geceniz hayırlara ve kurtuluşumuza vesile olsun Kandiliniz mübarek olsun. Sağlıcakla kalınız.

Yazarın Diğer Yazıları