Ramazan Ayı Ve Oruç

Değerli okurlarım rabbimize hamdü senalar olsun ki yine bir hem kutlu hem de mübarek ve sevaplarla dolu bir aya girmiş bulunuyoruz. Miladi 624 senesi hicretin ikinci yılında Resuli Zişan peygamber efendimiz Kuran nuruyla parlayan tevhide erme heyecanıyla kaynayan mümin gönüllere, Alemlerin rabbinin yeni yeni emirlerini beklemekte. İşte, bu sırada Resulümüzün etrafında pervana olan gönüllere Âllahü Azimüşşanın bizzat benim içindir dediği buyruğu olan orucun ilahi rahmet sofrasına davet geliyor inanmış müminler için bu yüce ve güzel davet asla dünya nimetlerine yapılmış davet ile ölçülemez.

O gün Resulullah efendimiz Müminlere şöyle hitap ediyordu. Ey müminler mübarek şehr-i Ramazan geldi. Allah onda oruç tutmanızı size farz kıldı bu ayda gök kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır azgın şeytanlar zincirlere vurulur. Allahın o ayda bir gecesi vardır ki Bin aydan hayırlıdır o gecenin hayır ve mükâfatına nail olamayanlar büyük mahrumiyete uğramıştır diyerek bu sofraya efendimiz yalnız iman sahiplerini çağırıyordu.

İşte ilahi davet şuydu, Ey iman edenler, sizden evvelki ümmetlere farz kılındığı gibi oruç sizin üzerinize de farz kılındı. Umulur ki onu hakkıyla ifa ederek bütün kötülüklerden korunursunuz. Bizlere ne mutlu ki bu davete koşup, bu ilahi sofradan faydalanmak için şehevi arzuları ve yemeyi içmeyi yüce Allahın rızası için terk ediyoruz.

İşte şu son yıllarda imtihan için geldiğimiz şu dünyada şeytan ordularının hücumları altındayız şeytan zaten kovulmuş lakin ya dünya da bize zulme yeltenen hatta bütün azgınlıklarını kusarak dinimizin emirlerine. Yüce Allahın biz Müslümanlara indirdiği yüce kurana bile dil uzatma ve onun bazı ayetlerinin değiştirilmesi gerektiği yönünde çabalar sarf etme cesaretini bile göstermekteler. Çünkü onların inandığı batıl dinin kitaplarını kendi arzularına ve çıkarlarına göre değiştirmiş ataları Kuranı kerimi de ayni duruma düşürmek için çaba sarf etmekteler. Ama bizim gönüllerimizdeki yetişmekte olan iman tomurcuğu yavrularımıza biz atalarımızdan aldığımız sade ve anlaşılır şekli ile o ilahi kitabı aktarmak yolumuzdan bizden daha sağlam bir imanla yürümelerini öğretmek durumundayız. Yeter ki oruçlarımızı sağlam ve huşu ile tutalım namazlarımızı ibadetlerimizi layıkıyla yerine getirelim ve İslam da huzuru bulalım. Bu gün tıbben sabit olan hazım cihazını dinlendirmek ya da kan dolaşımını düzenlemek, mide pürüzlerini önlemek, kilo azaltmak gibi faydalar ile tutulan orucun bize bir faydası olmaz. Çünkü ibadetler sadece Allah rızası için yapılır. Gıdayı tam alamayan bir insanın açlıktan dolayı zayıflaması ve hatta ölmesi nasıl gerçekse İslam'ın emir ve yasaklarını yerine getiremeyen ve yanlış davranışlarda bulunan Müslümanlığı sadece Ramazandan Ramazana uygulayanlar Allahın ve Resulünün emrettiği ruha eremez ve böylece maazallah maddi manevi sarsıntılara maruz kalır.

İnsana ahlaki güzellikleri nakşeden şehevi arzuları frenleyen çok güzel bir ibadettir oruç ibadeti. Çünkü yüce Allah şöyle buyuruyor. İnsanoğlunun her ameli kendisi içindir. Ancak oruç müstesna, çünkü o benim içindir ve onun mükâfatını ben veririm. Oruç sahibini günahlardan koruyan kalkandır. Oruç tutmaya başladığınız zaman, oruçlu kimse kötü söz konuşmasın. Biri ona küfreder yahut döverse ben oruçluyum desin. Resululullah efendimiz, Muhammedin hayatı kudret elinde olan zata yemin ederim ki, oruçlu kimsenin ağzının kokusu Allah yanında misk kokusundan daha güzeldir. Oruçlu kimsenin iki sevinci vardır. Biri iftar zamanında diğeri ise tuttuğu orucun sevabı ile bana kavuştuğu zamandadır.

Bir başka Rivayet ise şöyledir. Kulum benim için yemesini içmesini ve şehvetini terk ediyor. Oruç benim içindir ve onun sevabını da Mükâfatını da ben veririm. Bir iyilik on misliyle karşılık görür. "Hâlbuki orucun mükâfatını ancak ben bilirim”

Şu halde sevabı insan ve melek ilminin idraki dışına taşmış olan oruçlarımızı ağır özür olmadan bırakmayalım kardeşlerim. Kötü söz ve hareketler ile bu ibadeti lekelemeyelim her uzvumuzla oruç tutalım. Çoluk çocuklarımıza da oruçlarını tutturalım.

Allah oruçlarımıza uçsuz bucaksız rahmet, Teravihlerimize sonsuz bir fazilet, iftar ve Sahurlarımıza ebedi bir mağfiret vesilesi kılsın. Cennet kapılarının açıldığı, Cehennem kapıların kapandığı, yakıcı ateşlerin sustuğu şu mübarek oruç ayının biz müminlere ruh ve şuur vermesini Yüce Mevla'dan bütün kalbimizle Niyaz edelim Ramazan-ı şerifler mübarek olsun. Bu mübarek ay ve âcizane yaptığımızı ibadet ve içten dualarımız ile yaşadığımız şu dünya da Müslümanlara yapılan zulümler son bulsun Allahın rahmeti ve bereketi üzerimize olsun. Selametle.


Yazarın Diğer Yazıları