Sorumluluk taşıyanlar, başarıya ulaşır. Tarihte, en sorumlu, en çok insan sevgisine sahip olan millet Türklerdir. Türkleri tarih sahnesinden çekip aldığınız zaman ortada tarihin şeref levhaları kalmaz. Tarihe şan ve şeref veren Türklerdir.
01 Ocak 2019 Tarihinde Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, "100. Yılında Medine Müdafiî Ömer Fahreddin Paşa”yı anlattı. Her zaman olduğu gibi yine Aydınlar Ocağı; kültür, sanat, edebiyat, tarih, ilim konularına meraklı, bu konunun uzmanları Kültür park İl Halk Kütüphanesi konferans salonunu hınca hınç doldurdu. Sıcak, soğuk demeden, hiçbir doğa olayına aldırmadan her hafta Salı günleri bu mekan güzelleşiyor. Konuşmacı Mustafa Güçlü olunca, iş da ilgi görüyor. İşte böyle bir günde Güçlü'yü, güçlü konuşmasıyla dinliyoruz. Şöyle diyor:
"Fahreddin Paşa, Medine'yi 72 gün savunduktan sonra 13 Ocak 1919'da teslim oldu. Böylece Medine'de 400 seneden beri süren Türk hâkimiyeti de son buldu.
Seyit Kutup; "Dünyanın gelmiş geçmiş en süper güçler içerisinde en erdemlileri Müslümanların kurduğu süper güçlerdi. Müslümanların kurduğu süper güçler içerisinde en erdemlileri yine Türklerin kurduğu süper güçlerdi. Türklerin kurduğu süper güçler içerisinde en erdemlisi de Osmanlı'ydı” der.
Beş bin yıllık tarihimizde Osmanlı'dan başka daha erdemli bir devletin yeryüzüne gelmemiştir. Osmanlı'dan sonra süper güç olarak Fransızlar 20 yıl, İngilizler 120 yıl dünya hakimiyetinin sürdü. 1949'dan itibaren dünyanın süper gücü olan Amerika'nın ise ne zamana kadar süreceği ise bilinmemektedir.
Osmanlı'nın içeriden közkamanlaşan, mankurtlaşan ve ganaralaşmış Türk aydın ihanetine uğradığı Sultan Abdülaziz döneminde, Bulgaristan'a yakın Rusçuk kasabasında 1868'de dünyaya gelen Ömer Fahreddin, anne ve baba tarafından soylu ve kahraman bir ailenin oğludur. Bir tren seyahatinde kalp krizinden vefat eden Fahreddin Paşa 22 Kasım 1948'de İstanbul'daki Aşiyan Mezarlığına defnedildi, eşi Ayşe Sıdıka Hanımefendiden doğan çocukları; Suphiye Türkkan, Mehmet Orhan Türkkan, Mehmed Selim Türkkan, Ayhan Türkkan, Ayşe Nermin Türkkan'dır.
Ömer Fahreddin Paşa, I. Dünya Savaşı sırasında çıkan Şerif Hüseyin İsyanında zor şartlar altında Medine'de yönettiği iki yıl yedi ay süren Medine Müdafaası ile tanınır. Soyadı kanunundan sonra "Türkkan” soyadını alan Fahreddin Paşa "Medîne Müdâfii", "Türk Kaplanı", "Çöl Kaplanı", "Medine Kahramanı" lakaplarıyla da anıldı.
Dördüncü Ordu kumandanı Cemal Paşa tarafından 28 Mayıs 1916'da Medine'ye gönderilen Fahreddin Paşa, İngilizlerin desteğinde isyana girişen Şerif Hüseyin'in kuvvetlerine karşı, kısıtlı imkânlara rağmen yaptığı Medine müdafaası ile büyük takdir topladı.
Medine'nin etrafı isyancıların eline geçmeye başlayınca İstanbul Hükümetinin Medine'nin boşaltılması talebini Fahreddin Paşa, "Peygamberin kabrinin bulunduğu Medine'deki Türk Bayrağını kendi elimle indiremem” diyerek kabul etmedi. Herhangi bir yağma ihtimaline karşı da tedbir olarak, Medine'deki 30 parça Kutsal Emaneti 2000 askerin koruması altında İstanbul'a gönderdi.
TÜRKLER MEDİNE'Yİ 400 SENE KORUDU
Osmanlı Devleti, 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesini imzalayarak I. Dünya Savaşından çekildiğinde Mütarekenin maddelerine göre Fahreddin Paşa'nın da teslim olması gerekiyordu. Fahreddin Paşa, kendisine Mondros Mütarekesini tebliğ için İstanbul'dan gönderilen elçiyi bile dikkate almadı. Medine'yi çekirge yiyerek müdafaa eden Paşa, kutsal emanetleri İstanbul'a getirerek İngilizlerden kurtardı.
Osmanlı devletinin teslim olmasından sonra 72 gün daha Medine'yi savundu. Peygamber sevdalısı Fahreddin Paşa yiyecek, ilaç ve cephanenin bitmesine rağmen yine teslim olmadı. Namazda iken kendi askerleri tarafından derdest edilmek suretiyle 13 Ocak 1919'da teslim oldu. Böylece Medine'de 400 seneden beri süren Türk hâkimiyeti de sona erdi.”
Balkan Savaşı sırasında Çatalca savunmasındaki başarısıyla Edirne'nin geri alınmasında rol oynadı. Osmanlı Devleti 1914'te 1. Dünya Savaşı'na girdiği vakit miralay rütbesiyle Dördüncü Ordu 'ya bağlı 12. Kolordu kumandanı olarak Musul'da bulunduruyordu. 25 Kasım 1914'te mirlivalığa terfi ettirildi. 26 Ocak 1915'te 12. Kolordu'daki vazifesine ilaveten Dördüncü Ordu kumandan vekilliğine getirildi. Burada bir yandan tehcire tabi tutulan Ermeniler'i yerleştirirken bir yandan da Urfa, Zeytun, Haçin, Musadağı Ermeni ayaklanmalarını bastırdı.
