HAYAT VEREN PRENSİPLER

İnsanları hayata bağlayan, pusula görevi gören, kılavuzluk yapan, yol çizen, rehber olan sözler vardır. Bu sözlere uyduğumuz, onların istikametinde gittiğimiz zaman hayat boyu sıkıntı çekmeyiz. Aslında Rabbimiz her şeyi bizim mutluluğumuz, huzurumuz, iyiliğimiz, güven içinde olmamız, emin adımlarla ömür sürmemiz için ilkeler göndermiştir. Bunun adına da din denir. Dini, dini anlayışı, Hakkın emir ve tavsiyelerini bir kenara koyup, kendi kafamızdan bir şeyler icat ettiğimiz vakit dünya çekilmez olur.

İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin 2 ayda bir çıkardığı İLESAM dergisinin Kasım- Aralık 2020 tarih ve 26. Sayısı; "Bölme Birleştir” dosya başlığıyla çıktı. Bendenizin de 75. Sayfada, "hasret” isimli şiirim yayımlandı. Sayfa 17'de Prof. Dr. Aygül Akyol; "Hakikate Giden yolu Yoklamak” başlığıyla aşağıdaki güzel ifadeleri yayımladı. Birlikte görelim:

"Öğretmenlik, özgürleşmektir.

Hakkı savunmak ibadettir.

Takdir unutulur ama tahkir unutulmaz.

Anlamadan yapılan eleştiri, karşıtını güçlendirir.

Kavramların içi boşaltılırsa, insanların içi boşalmış olur.

Medeniyet; gücü sanata, edebiyata, felsefi bakış açısına çevirirken, cehalet tahakküme çevirir.

Kader bizde bilinmeyen, öngörülemeyen, fikir yürütülemeyen olarak anlaşılmış. Halbuki kader; belirlenen, öngörü ve sebeple sonuç arasındaki ilişkidir.

Tarihlerini meczuplardan öğrenenler, bir gün mahcup olacaklardır.

Bir ülkede diplomalı sayısı artarken, okuma oranı azalmaya devam ediyorsa, meselenin çözümü diplomada değil, duruş, düşünüş ve anlayış değişimindedir.

Zeki insanlar azdır birbirlerini tanır, ahmaklarsa çoktur ama birbirinden haberleri yoktur.

Mobbing; itibarsızın itibarlı görünme, itibarı olanı da itibarsızlaştırma çabasıdır. Muhteris, yeteneksiz ve kifayetsizlerin hazzıdır mobbing.

İnsan; domuz eti yememeye dikkat ettiği kadar, dersine girmeye, işine gücüne bakmaya, hakka hukuka dikkat etseydi, insanlık böyle mi olurdu?

Okulda dersine girmeyen, pazarda çürüğü çarığı dolduran, evde çoluğuna çocuğuna şiddet uygulayan insanlar, domuz eti yemediği için; "bu gün de haramdan uzak kaldım” diye övünüyorsa, bilsin ki karnını ateşle dolduruyor.

Din eğitimi; harfleri nerede ne kadar çekeceğini anlayan, zihninde zerre kadar Hak, hakikat ve hukuk tezahürü olmayan bir insan, bu dini anlamamıştır.

Kur'an; ezbere, teganniye, manadan arındırılmış lafızlara değil, Hakka, hakikate ve hukuka vurgu yapar. Bu nedenle bir Müslümanın temel değeri; emektir. "

………………………………….

Hasret!

 

Gözümü kapatıp, hayaller kurdum,

Geçmişle bugünü düşündüm durdum

Özlüyorum dünü, yok başka derdim,

Sevgi dolu yıllar, içimde hasret!

 

Kerpiçten evlerin, temiz havası,

Bahçelerde kokar çiçeğin hası,

Doğanın dokusu, derdin devası,

Dosta giden yollar, içimde hasret!

 

Ne'yleyim kat be kat, beton dağını

Sevgiler katmayan, dostluk bağını,

Nefretle yırtılmış, aşkın ağını

Öremeyen eller, içimde hasret!

 

Gönülden sunulan, meşk emeğini,

Birlikte yenilen, dost yemeğini,

İmanla örülen, hak yumağını,

Saramayan kollar, içimde hasret!


Yazarın Diğer Yazıları