Hayatı Değerlendirebilmek

Her birimizin geçtiği köprü, hepimizin kullandığı ortak alan, kadınımızla, erkeğimizle, genç ve yaşlımızla, Müslüman'ı ve Müslüman olmayanıyla, Türkiyeli ve dünyamızla…içinde olduğumuz, olmazsa olmazlarımızdandır hayat.

"Hayat nedir?” diye sorduğumuz insanların çoğunun cevabı budur. Hayatı sadece, yeme, içme, gezme, yatıp, kalkma, zevk ü sefa etme olarak görenler de var. Yaşam veya hayat denilen zaman süreci, bir başka deyişle; ömürdür.

Doğarız, bebeklik yaşarız, genç oluruz, yaşlanır ve bir gün ölürüz. Hayat, adeta mevsimler gibidir. Mevsimlerden ilkbahar; doğum, gençlik ve yeniden dirilişi, yaz; Olgunluk, dinamizm ve kudreti, Güz; yaşlılık, iş görememe ve piri faniliği, kış; ölümü ve şeb-i arusu temsil eder.

Şemsi Tebrizi'nin 40 öğüdüne kulak verdiğimiz zaman, hayatımızın anlamı olur. 40 öğütten 14 tanesini sıralamak istiyorum;

 

1.Ne yöne gidersen git, doğu, batı, kuzey ya da güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.

 

2.Sabretmek, öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. 

 

3.Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar.  Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır. 

 

4.Hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, hakikati keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.

 

5.Dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı, hoca, şeyh, şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil.

 

6.Dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen sen ol, kelimelere fazla takılma. 

 

7.Kainattatki her zerrede Allah'ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide, mescitte, kilisede, havrada değil, her an her yerdedir. Allah'ı görüp yaşayan olmadığı gibi, onu görüp ölen de yoktur. 

 

 8.Sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir sen zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir.

 

9.Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

 

10.Esas kirlilik dışta değil içte, kisvede değil, kalpte olur. Onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.

 

11.Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.

 

12.Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama bekri aynı namazgaha girdimi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil.

 

13.Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu anda burada mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz.

 

14.Kainat yek vücut, tek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma; bir başkasının hele hele senden zayıf olanın canını yakma. Unutma ki dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. Ve bir kişinin saadeti herkesin yüzünü güldürebilir.

 


Yazarın Diğer Yazıları