Hayrettin Karaman Hocam

İzmir Yüksek İslam Enstitüsü'nde bir yıl; "İslam Hukuku” dersimize gelmişti. Dersleri o kadar akıcı ve o kadar dinlendirici idi ki, tabir yerindeyse en geri zekalı insanın beynine bilgiyi akıtır ve Hayrettin hocamın dersinden boş çıkılmazdı. Yıl sonu imtihanında hiçbir kimse kopyaya yönelemezdi. O derece seçici ve etkili soru sorardı ki, kopya çekmeye yönelen öğrenci, arasa da, o sorunun cevabını bulamazdı. Çünkü hocam, dersine devam eden, kendisini dikkatle dinleyenin cevap verebileceği sorulardı. Aynı zamanda sosyal hayattan bir olayı sorar, İslam Hukukuna göre çözmemizi isterdi.

Hayrettin Karaman hocamdan, bir yıl da olsa çok yararlandım. Ama ne yazık ki kısa süre sonra İstanbul'a gitmek zorunda kaldı. Çok yönlü, derin bilgisi olan bir insandır. Türkiye'nin ona ihtiyacı var.

Hocam, 20 Temmuz 2019 Cumartesi günü; Birlik ve Ensar vakfının davetlisi olarak Konya'ya geldi; "vefa gecesi” programına katılmak üzere. Fakat bendeniz katılamadım. Zira bizim de TYB'de; "Konya'ya Şiirler” şiir şöleninde şiir okuma görevimiz vardı. Büyük bir değeri ziyaret edememenin burukluğu var haliyle. Hocama hayırlı uzun ömürler diliyorum.

Mevlana Kültür Merkezi Sultan Veled salonundaki programda arkadaşları Hayrettin hocamı anlattılar.

Prof. Dr. Hayreddin Karaman, ‘Hayrettin Karaman Hocamıza Vefa Gecesi'nde, arkadaşlarına armağan olarak iki gün önce yazdığı Mevlânâ Celâleddîn Rûmî'nin ünlü eseri Mesnevî'nin ilk 18 beyitine nazire olarak yazdığı şiirini okudu.


Prof. Dr. Hayrettin Karaman'ın arkadaşları ve talebeleri Mustafa Ateş, Dr. Ahmet Baltacı, Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu, Prof. Dr. Mustafa Uzunpostalcı, Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz (damadı), Dr. Ahmet Akman ve Amerika'da okuyan Karaman Hoca'nın torunu Muhammed Tahir Kılavuz, anlattıkları birbirinden güzel, birbirinden anlamlı ve ibretlik hatıralarla bize şahane bir gece yaşattılar. Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, o kadife sesiyle okuduğu iki güzel ilahiyle geceyi taçlandırdı.

Moderatör Ali Bektaş sunumuyla geceye renk katarken birbirinden değerli konuşmacıların sözlerini beş dakika ile sınırlandırması ve beş dakikayı aştıklarında arada sırada onların sözlerine müdahale etmesi üzerine, Ali Osman Koçkuzu hocadan nasibini almaktan da kurtulamadı.

"Hayrettin Karaman Hocamıza Vefa Gecesi"ni düzenleyen ve Birlik Vakfı Konya Şubesi, Ensar Vakfı Konya Şubesi ile katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.

Vefa Gecesinin sonunda Hayreddin Karaman Hoca'ya, Birlik Vakfı ve Ensar Vakfı yetkilileri hat levha hediye ederken Karaman Hoca, her bir konuşmacıya teşekkür plaketi takdim etti.


"Bir Varmış Bir Yokmuş - Hayatım ve Hatıralarım”

Prof. Dr. Hayreddin Karaman'ın İz Yayıncılık'tan çıkan ve ilk baskısı 2008'de yapılan eseri, "Bir Varmış Bir Yokmuş” üç ciltten ve 1378 sayfadan oluşuyor.
Ünlü İslâm Hukuku Profesörü Hayreddin Karaman'ın hatıralarının yer aldığı kitap, bir döneme ışık tutuyor. Yazar Karaman, kitabıyla ilgili şu ifadelere yer veriyor:

"Hayatım ve Hatıralar”dan ibaret olan bu kitaba "Bir Varmış, Bir Yokmuş” adını koydum; çünkü kendileriyle hatıralarım olan yüzlerce kişiyi düşündüğüm zaman, sanki masal kahramanlarını düşünüyordum; hepsi dünya âleminden yok olup gitmişlerdi, bırakın ebediyeti, fani dünyanın ömrüne nispetle bile ömürlerimiz bir nokta kadar değildi; sanki "bir vardık”, ama kesin olarak ve uzun zaman "bir yokuz”. Bu bir noktacık ömrümüzün boyu kısa olsa da değeri, ebedi saadeti elde edecek, onu satın alacak kadar büyük. "İlim bir noktadır, onu bilgisizler çoğaltmış” diye bir hikmet söylenir.

Şu halde "nokta” deyip geçmemek lazım. Ömür noktasını, dünya hayat kitabının uygun yerine koymayı başarırsak "iyi ki, dünyaya gelmişiz” diyeceğimiz bir gün gelecektir.
Maksadım, denenmişin tekrar denenmemesine, yaşananlardan örnek ve ibret alınmasına vesile olmak, son elli altmış yıl içinde şahit olduğum ve öğrendiğim şeyleri ilgi duyanlarla paylaşmaktır.

Hayrettin Karaman gibi değerlerin kadrini bilmeliyiz. İslam'ı, bu kıymetli hocam gibi uzman kişilerden öğrenmeli ve okumalıyız. Her platformda, televizyonlarda, kültür mekanlarında bu ilim adamlarına yer açmalı ve onların ilmi sohbetlerinden istifade etmeliyiz.


Yazarın Diğer Yazıları