KUR’AN, İNSAN İÇİNDİR

Kur'an varsa insan var. Kur'an insan için, insan Kur'an içindir.

 

İnsan, Kur'an'la insanlaşır, Kur'an'la irfanlaşır, Kur'an'la insaflaşır…

 

Huzur mu arıyoruz? Kur'an'a sarılacağız.

 

Hayatımızın düzene girmesini mi istiyoruz? Kur'an bize yol gösterecek.

 

Kur'an bizim kullanma kılavuzumuz.

 

 

"Kur'an, kendisinde şüphe olmayan bir kitaptır. Allah'a karşı gelmeyenler için yol göstericidir.” (Bakara-2)

 

Kur'an, hayattır, hayatın ta kendisi. Rabbimizin bizimle yaptığı sözleşmenin uygulanması, hayata doğru bakmak için bir yönetmeliktir. Kur'an'ın gündeminde insan vardır, Âdem'i adamlaştırmakla meşgul olur. Bu yönüyle insanı inşa eder. Tabir yerindeyse hiçbir şey bilmez durumda olan insana; hakkı, hakikati, iyiyi kötüyü… anlatır. Rehberlik yapar, yol gösterir. Kur'an, Sıratı Müstakimdir. Kur'an şifadır.

"Biz Kur' an' dan mü' minlere şifa ve rahmet olan şeyler indiriyoruz. Ama bu, zalimlerin ziyanını artırmaktan başka bir katkıda bulunmaz." (İsra, 17/ 82)

 

Kur'an aklı kullanmayı, şahsiyet sahibi olmayı ister. Hatta bu konuda şöyle der;

 

"Şeytanın adımlarını takip etmeyin. O, sizin açık düşmanınızdır.”

 

"Rabbinizden size indirilene uyun. Onu bırakıp başka dostlara uymayın. Ne kadar az öğüt alıyorsunuz?” (A'raf/ 3)

 

"And olsun size yeryüzünde imkan ve iktidar verdik. Sizin için orada birçok geçim imkanları yarattık. Ama siz ne kadar da az şükrediyorsunuz?” (A'raf/ 10)

 

"Âyetlerimizi yalanlayanlar ve o âyetlere uymayı kibirlerine yediremeyenler var ya, onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler!...” (A'raf/ 40)

 

"Onlar için cehennem ateşinden döşek, üstlerinde de cehennem ateşinden örtüler var. İşte zalimleri böyle cezalandırırız.” (A'raf/ 41)

 

"Ey iman edenler! Eğer küfrü imana tercih ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, onlar, zalimlerin ta kendileridir.” (Tevbe/ 23)

 

 

"Ey peygamber! Kafirlere ve münafıklara karşı mücadele et ve onlara karşı çetin ol….” (Tevbe/ 73)

 

"Müslümanlar ancak kardeştir. Kardeşlerinizin arasını düzeltin” (Hucurat/10)

 

"Ey iman edenler! Size bir fasık haber getirdiği zaman, o haberin doğruluğunu araştırın….”

 

"Niçin yapmadığınızı söylersiniz?”

 

Dine, kutsal değerlere, özgürlük, ırz, namus, can ve akla yönelik saldırılara karşı Kur'an tedbir almamızı ister. Vatanın kutsal olduğunu belirtir. Hayatında Kur'an olanlar veya Hayatı Kur'anlaştıranların hem dünyaları, hem de ahiretleri mutlu ve huzurlu olur.

"Elinden ve dilinden insanların emin olmasını” görmek isterseniz Kur'an ve sünnete bağlı müminlere bakacaksınız. Eğer; alışverişi, sosyal ilişkileri, hal ve hareketleri düzgün, ahlaklı, zararsız ve topluma yararlı ise tereddüt etmeden;

"Bu adam Mümindir ve Kur'an ehlidir” diyebilirsiniz. Değilse, hiçbir irtibata girmeden sadece namazına bakarak, Orucunu görerek, Hacca gitmesini referans yaparsak aldanırız. Çünkü bu davranışlar aldatabilir. Elbette Kur'an'ın temel ilkesi, Resulullah'ın; "gözümün nuru” dediği namaz kılınacak. Bu, Mümin oluşun belirtisidir. Sözler, sohbetler yeterli değil. Ahlaklı mıyız, değil mi? Ona bakmak lazım.

Peygamberlerin, Tasavvuf ehlinin, velilerin davranışını gözyaşlarıyla anlatmak güzel ama yeterli değil. Bu güzel hareketleri biz ne kadar yapıyoruz? Yapıyor muyuz? Yoksa sadece ağlamakla kalırız ki, bu, yarardan çok zarar verir.

Yazarın Diğer Yazıları