YAZ AYLARINDA RAMAZAN ORUCU TUTMANIN ZORLUKLARI

Ben yaşım itibarı ile bu yıllarda üçüncü kez ramazanı yaz günlerinde tutma şerefine nail olacağım ömrüm yeterse. Rabbi teala insanlar ibadetlerinin kıymetini değerini bilsinler ecrini ona göre çok alsınlar diyerek ramazan aylarını senenin bütün aylarına serpiştirmiş yıllar itibari ile. İşte bu yılda artık ramazan ayı yazın sıcak günlerinde gelmeye başladı bu aylar belki 6-7 sene kadar yazın sıcağında tutulacak. İşte bu yaz aylarında Ramazan orucu tutmak şehirdeki yaşama göre köylerde daha zor idi sebebi ise insanların köylerde işleri ağır zor ekin harman bostan kışa hazırlık hep bu aylarda olur. Buna karşılık hele bundan kırk elli sene önceleri daha bir zor idi. Buzdolabı yok dürüst sebze meyve yok meyve bir nebze belki olurdu ama sebze köylerde en çabuk temmuz ayında çıkardı. Salatalık domates kabak biber daha benzeri şeyler. Bol gıda yok çalışma bol işler ağır. Peki, nasıl yapardık sahurda yemek yendi mi yatmak yok merkepler hazırlanır erkence yola çıkılır hele birde gidilecek tarla uzak ise vay yandığım gündür. Hemen tarlaya varır varmaz oraklar elde kuşluk vaktine kadar ekinler biçilir kuşluk sıcak çökmeye başladı mı bir ağaç taş gölgesi bulunur oralara canlarını atar insanlar tam ikindi vaktine kadar toprak üzerinde yatarlar. Sonra ikindin kalkılır yine bir miktar ekin orakla işlenir ekin tarlada kalacak değil a hadi bakalım işlenen ekinler merkeplere yüklenir yola düşülür artık iftar yolda mı olur tarlada mı olur insanların ağızları pesenleşir vücutlar takatsiz bacaklar çekmez vücudu. İftar olduğu bilinince yolda kuyumu olur sarnıç mı olur suyu içerler ondan sonra daha bir berbat olurlar. Eve gelinir harmana merkeplerin yükü yıkılır namaz kılmadan bir parça bulunandan yemek yenir eğer evde bir ihtiyar ana var ise bir şeylerde vardan yoktan hazır etti ise ona köle olunur artık dualar bini bir yerden gelir. Akşam sabah ayni orucun zorluğu devam eder ama işlerde devam eder ekini zamanında dermez isen düğeni zamanında sürmez isen kışa aç kalırsın. Hani eski deyimle. Ya bu deveyi güdecen ya bu diyardan gidecen derler ya. Bizde diyardan gitmek yoktu ya bu deveyi güdecen ya bu deveyi gene güdecen gitmek yoktu. İşte işimiz zordu ama samimiyet yardımlaşma birbirimizi sevme ve sayma vardı.