“LA”DAN, “İLLA”YA!

Kainat, tevhit üzere ayakta durur. Bütün peygamberler tevhidi anlatmış, tevhide yönelmeleri için insanlara tebliğ yapmışlardır. Tüm peygamberlerin mücadelesi bu istikamettedir. Hiçbir Peygamber, tevhitten sapma göstermemiş, bu konuda hayatlarını hiçe saymışlardır. 

Tevhit; "Allah'tan başka ilah yoktur” anlayışıdır. Yani "La”dan, "İlla”ya varıştır. Kur'an'da tevhit ile ilgili, Allah'ın var ve bir olduğu, her şeye kadir bulunduğu konusunda sayısız ayetler vardır. Diyebilirim ki Kur'an, tevhidi ikame etmek için indirilmiştir. 

"İçinde dinlenesiniz diye geceyi, aydınlatsın diye gündüzü yaratan Allah'tır. Şüphesiz Allah, insanlara karşı lütufkârdır, ama çoğu şükretmez.” (Mü'min/61)

"İşte Rabbiniz olan Allah, her şeyin yaratıcısıdır. O'ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse nasıl olup da, saptırılıyorsunuz? (Mü'min/ 62)

"Allah'ın ayetlerini inatla inkâr edenler, işte böyle aptırılmaktadır.” (Mümin/ 63)

"Yeryüzünü sizin için yerleşim alanı yapan, göğü de üstünüze bina eden, size şekil veren, şeklinizi de güzel yapan ve sizi temiz nimetlerle rızıklandıran Allah'tır.” (Mümin/64)

Zamanımızda elektriğin yaygınlaşması sayesinde geceleri de kısmen aydınlık hale gelebilmekle beraber hiçbir yapay ışık ve aydınlatma aracı, güneşe olan ihtiyacımızı tamamiyle ortadan kaldırmamakta, kaldıramamaktadır. Şu halde Allah'a dua, ibadet ve şükretmeyi gerektiren bütün sebepler devam etmektedir ve edecektir. 

Allah insanları yaratmakla yetinmiyor, yukarıdaki 64. Ayette belirtildiği üzere, ayrıca temiz nimetlerle hayatlarını sürdürme imkanlarını bizlere sunuyor. O halde hem bizi yarattığı için hem de bu imkan ve nimetleri lufettiği için o'na şükretmeliyiz. 

Gerek Kur'anın ilk muhatapları olan putperest Arapların sözde tanrıları, gerekse ne türden olursa olsun tanrı yerine konup tapılan veya taparcasına bağlanılan başka şeyler, Allah'ın karşısında birer hiçten ibarettir. 

Değerli dostlar, yolu Allah'tan geçmeyen hiçbir uygulama, hiçbir çalışma sonuç vermez, vermiyor ve vermeyecek. Kur'an; "yeryüzüne inananlar hakim olacaktır” der. Demek ki, yeryüzünü imar edecek olanlar, dünyaya medeniyet getirenler, ilimde, fende, teknolojide…zirveye çıkanlar Müslümanlardır. Bugün Müslümanlar geri kalmışsa, Kur'ana sırt döndükleri, Allah'ın emirlerine uymadıkları, yasaklarından kaçmadıkları içindir. 

Ne kadar "La” varsa, hepsini elimizin tersiyle itmedikçe, ne kadar; "tagut” bulunuyorsa hiç birine itibar etmedikçe,  İbrahim olamayız, İsmail gibi teslimiyete eremeyiz. "La”lar karşısında dik duranlar, Firavun'lara meydan okurlar. 

"İBRAHİM'LERİ YETİŞTİRMEYEN TOPLUMLAR, NEMRUTLARIN SAYISININ ÇOĞALMASINA ENGEL OLAMAZLAR.”.

 

 

 

Rab Huzurunda

 

Fermanı dinle, Hak kaynağından,

Furkan'la sulan, Rab ırmağından,

Tüm kullara ver, aşk kaymağından,

Ârifleri bil, Rab huzurunda!

 

Batılda kalma, gönül taşarken,

Allah'ı tanı, her an yaşarken,

Sırata doğru, yolda koşarken

İbrahim'ce ol, Rab huzurunda!

 

 

"La”ları sök at, "illa”ya eriş,

Kur'an'dan geçer, Cennete giriş,

Kazançlı olsun, bu alışveriş,

Muhlisleri bul, Rab huzurunda!

 

"Keşke”ye kanma, küçülme o dem,

Günaha dalma, kılma hiç matem,

Adamlığı bul, istersen madem,

Yüzün akça kıl, Rab huzurunda!

 

Kula kul olma, yetse nefesin,

Dik dur zalime, Hak; "Kulum” desin,

Eminlerle ol, çıksın gür sesin,

Avazını sal, Rab huzurunda!   


Yazarın Diğer Yazıları