Mankurtlar Ve 15 Temmuz

15 Temmuz hain darbe girişiminin 2. Yıl dönümünü kutladık. Bu hain darbe girişiminin nasıl püskürtüldüğü, milletimizin, vatanına nasıl sahip çıktığı yurdumuzda ve yurtdışında muhteşem bir kutlamalarla hatırlanıyor. Bu, asla unutulmayacak, unutturulmayacak. Darbe gişimiyle, mankurtluk arasında ilişki var.

TDK'ya göre mankurt: "Ulusal kimlikten uzaklaşan, içinde bulunduğu topluma yabancılaşan” demektir.

Eski çağlarda Çinliler tarafından uygulanan bir akılsızlaştırma operasyonun adıdır. Anadolu'da "Mankafa” olarak kullanılır.

Mankurtlaştırılmak istenen kişiler, bir biçimde kirli işlere ortak kılınmakta, çıkar hesaplarına alet edilmekte veyahut da onlara bazı sahte hedefler, sahiciymiş gibi gösterilmekte ve böylece neo-mankurtun bu rolü terk edip kaçması engellenmektedir. Yani kişiler bir şekilde, efendilerine gebe bırakılmaktadırlar.

Kirli ilişkilere bir kez bulaşan bir kimse, artık dönüşü olmayan bir yola girdiğini fark etmekte ve bundan böyle, mankurtlaşmayı sonuna kadar oynamaktan başka çare kalmadığını idrak etmektedir.    

Mankurtlaşanlar; kendi evladını, anasını, babasını, eşini ve sevdiklerini öldürmekten, vatanına, milletine kurşun atmaktan geri durmamaktadır.

Mankurtlar; efendilerinin sözünden asla dışarı çıkamaz. Bu yüzden yaşadığı vatanını satmaktan çekinmez. Kendi milletine kurşun sıkmak, tanklarla üzerinden geçmek, uçaklarla bomba yağdırmak mankurtlar için hiç de zor değil.

Mankurtlaştırılanların hafızası işkence ile boşaltılmıştır. Günümüzdekiler ise oldukça komplike yöntemlerle bu hale getirilmişlerdir. Elbette bu çağdaş mankurtların kafalarına deve derisi geçirilmiyor. Fakat onlara öyle gözlükler takılıyor ki, tamamen efendilerinin gözüyle görüyorlar. Onlar gibi düşünüyor, onlar gibi hissediyorlar.  

15 Temmuz, mankurtların en büyük ihanet provasıdır!

Mankurtlarda fikir yoktur. Fikri olmadığı için, sağa sola saldırırlar. Önüne geleni kapar, ardına geleni teperler. Köşelerini saldırıya ayırırlar. Onlara göre; ülkeye hizmet; vatan millet Sakarya cinsinden bir lükstür. Fikirsiz düşünce sahipleri, fikirsizlere göre aydındır. Bunlar memlekete şekil vermeye, hükümet kurup, hükümet yıkmaya, sistemi kontrol etmeye kendilerini görevli sayarlar.

Mankurtlar; beyinlerin içini okumayı, olmamış şeyleri olmuş gibi göstermeyi, insanları karalamayı, hayal kurmayı pek severler. Fikirsiz düşünenler, adından da anlaşılacağı gibi, fikirleri olmadığı için; hizmet sözünden; kışkırtmayı, diyalog sözünden; laikliğin elden gideceğini, anayasayı değiştirelim sözünden; rejimin elden gideceği, Atatürk ilke ve inkılaplarına neşter vurulacağını, ülkenin İran'a döneceğini, kadınların kara çarşafa bürüneceğini, cumhuriyetin gidip krallığın geleceğini, zorla herkese dini uygulama yapılacağını.... anlarlar.

Mankurtlar; kendi beceriksizliklerini başkalarına yamamaya kalkarlar. Fikirsizlerle tartışmaya girmek, boşuna zaman kaybıdır. Onlarla diyalog içine girmeye çalışmak, deveye hendek atlatmak kadar zordur. Fikirsizler; demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, halkı, halkın tercihlerini.... kabul etmezler. Dayatmadan, zorbalıktan, kaba kuvvetten, darbeden... medet umarlar.

Fikirsizler, dini kendilerine uydurmaya çalışırlar! İnandığınız gibi yaşamazsanız, yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız! Yani yaşantınızı din haline getirirsiniz. Zaten problem burada! Şöyle piyasaya çıkıp sorsanız; herkes Müslüman, herkes medeni, herkes çağdaş, herkes demokrat!... ama uygulamaya gelince samimi olanların sayısı çok aza iner!

Necip Fazıl merhum, Sakarya Türküsü'nde; "Yokuşlarda Susamak” tabirini kullanır.

Evet, Türkiye'yi durmadan yokuşlarda susatmak, sıkıntı üstüne sıkıntı verdirmek, attığı taşın ileri gitmemesi için her türlü oyunu oynamak, akla hayale gelmeyen ayak oyunları içinde olmak, yalanı, hileyi, iftirayı, masum insanları karalamayı marifet saymak… gibi daha sayamayacağım bir çok numaralarla kündeye getirmek, pes ettirmek istiyorlar!

Müslüman bir genci mankurt yapmak demek doğrudan ve yalın bir biçimde onun nazarındaki Kur'an'ın yerini sıradanlaştırmak, Kur'an'ın saygınlığını bozmak demektir. Müslüman bir gencin Kur'an'a olan sarsılmaz imanı sulandırılmadıkça tam bir mankurt yapılamaz. Çünkü Kur'an, aklı hiç kimsenin ipoteğine vermemeyi emreder. 

15 Temmuz'da şehit olan kahramanlara ve diğer tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize acil şifalar temenni ediyorum. Yüce Mevla'ya niyaz ediyorum; "Ya Rabbi! Bize bir daha 15 Temmuzları yaşatma. Samimiyetten ayırma, riyadan, iki yüzlülükten, maskeli tavır sergilemekten uzak tut!”


Yazarın Diğer Yazıları