Mesele Vatansa, Gerisi Teferruat!

İnancımızı rahatça yerine getirmek, ibadetlerimizi huzur içinde eda edebilmek, evlerimizde gönül rahatlığıyla oturup, kalkabilmek, işimize, aşımıza, eşimize…salim kafayla hizmet edebilmek için sığınağa ihtiyaç vardır.

Bugün hiçbir problem olmadan, kimseler, ezanımıza, bayrağımıza, Kur'an'ımıza, değer yargılarımıza… el uzatmıyorsa, uzatamıyorsa bunun tek sebebi; vatana sahip olmak ve vatanı korumak için kararlı, azimli, inançlı devlet ricalinin varlığıdır.

Kimse kan akmasını istemez. Savaşı hangi birimiz tasvip eder? Kim, huzurunun kaçması, rahatından olmayı arzular? Hiç akıllı, mantıklı düşünen insan, terörü ister mi? okumuş, okumamış, genç, yaşlı, kadın, erkek kime sorsanız, vereceği cevap tektir;

"Arkadaş, özgürce yaşayacağım bir vatanım olsun yeter. Allah, vatandan, bayraktan, ezandan bizi ayırmasın” der.

"Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli,

Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli”

Tarihe göz attığımız vakit hep aynı duyguların yansıdığını, aynı cümlelerin terennüm edildiğini görürüz. Mesele vatan olunca, gerisinin teferruat olduğu şuuruna varırız. Kurtuluş savaşında kadınlarımızla, erkeklerimizle, on beşlik gençlerimizle destan yazmadık mı? Yine aynı hengamede yan yana mücadele edenleri; Kürt, Türk, Çerkes, Abaza, Azeri, Laz… diye ayrılıp ayrı saflarda mı gördük? O karanlık dönemde; "bu benim partimden, şu senin partinden, bu benim mezhebimden, şu da senin mezhebinden…” diyerek ayrıştılar mı? Dava, vatan olunca, bebeğin üstüne, üşümesin diye battaniye örtmek bile akla gelmez. Yeter ki mermiler ıslanmasın, mermi ıslanırsa düşmana atılamaz. Mermi atılamayınca da vatan elden gider. Bir daha da ele geçmez. Ama çocuk, battaniyesiz olduğu için belki ölür fakat bir daha çocuk doğar.

Mesele vatan olunca, gerisi teferruat olduğunun açık ne net örneklerini, 15 Temmuz'da gördük. Şimdi de Barış Pınarı harekâtında görüyoruz! Kenetlenince Türklerin neler yapabileceği bir kez daha ispat edildi! Kısa sürede "Barış Pınarı” akmaya başladı. Terörden, düşmandan temizlenen şehirlerde, huzur, güven temin edildi. İnsanlar dükkânlarını açtı, hayat normale döndü.

Aynı apartmandaki komşularda problem olsa, fitne yuvası kaynasa… rahat edilir mi? El birliği içinde buna hal çaresi bulunmaz mı? Böyle bir durumda; "bana ne, komşumun derdi” der miyiz? Çünkü komşudaki ateş, en yakın zamanda bize de sıçrar.

 

 

Bu Ülkenin İnsanları

 

Sadakate gönül vermiş,

Dostluklara vefa sermiş,

Vatan için hep can vermiş,

Bu ülkenin insanları!

 

İnsanlarla kucaklaşır,

Hainlerle hesaplaşır,

Ölüm için bir can taşır,

Bu ülkenin insanları!

 

Şehitler, gaziler yurdu,

Kan dökerek vatan kurdu,

Düşmandan yılmayan ordu,

Bu ülkenin insanları!

 

Sıdkı rehber eylemişler,

Dostu perver eylemişler,

Hakkı server eylemişler,

Bu ülkenin insanları!

 

Tavırları ahlaklıdır,

Davasında hep haklıdır,

Kalpte sevgisi saklıdır,

Bu ülkenin insanları!

 

 

Çakallara Kaptırmam!

 

Bu vatan Anadolu, tarihim bunu söyler,

Çakallar yenemedi, Fatih'im bunu söyler.

Geçmişe bak istersen, yurduma Haç yaptırmam,

Türkiye benim ülkem, çakallara kaptırmam!

 

Tarihte; şan, şöhretim, eserlerim, izim var…

Ceddimden miras bana kahramanlık hızım var.

Adaletten sapmam ben, kimseyi de saptırmam,

Türkiye benim ülkem, çakallara kaptırmam!

 

Binlerceniz geliniz, korkarsam ben namerdim,

Bayrak ve Kur'an için can veren bir Mehmet'im.

Minareden mahyamı düşmanlara teptirmem,

Türkiye benim ülkem, çakallara kaptırmam!

 

 

Şehit verdi bu vatan, iman için, hars için,

Prim vermez haçlıya, taviz vermez hans için.

Yiğitlerim var benim, kökenimden kopturmam,

Türkiye benim ülkem, çakallara kaptırmam!

 


Yazarın Diğer Yazıları