“ÖLÜ GİBİ YAŞAMIŞIM”

Kur'an şifadır, dertli gönülleri inşiraha kavuşturur.

 

Hatırlayınız, bundan bir süre önce Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda madde bağımlılığından dolayı hükümlü olan Abdulkadir Geylani Tekgöz hapishanede 15 ayda hafızlığını tamamlamış ve icazetini almıştı.

15 yaşından 25 yaşına kadar madde bağımlısı olarak 2015'de hapse girmiş, 2018 yılı Ocak ayında hafızlık için çalışmalara başlamıştı.

Tekgöz'ün değişimi herkese örnek oldu. Bunu gören diğer mahkumlar da hafızlığa motive oldu. Şu anda çeyrek ve yarım hafız 3 mahkum daha var. Ama bu rakam artacak.

Tekgöz şöyle anlatıyor hafızlık macerasını;

- "Kim derdi ki cezaevi benim Rabbimle buluşma noktam olacaktı. Rabbime sonsuz şükürler olsun. Bırakın hafızlık kelimesini, Elif Be'yi bilmeyen ben, Rabbimin izni ile Kur'an-ı zihnimde taşımakla şereflendim. Cezaevine girinceye kadarki hayatım maneviyattan uzaktı. Burada Rabbimizi bulunca ve O'nu tanıyınca hayatın ne kadar güzel olduğunu anladım. Hafızlığa başlayınca şunu anladım; 25 yaşına kadar ölü gibi yaşamışım.”

Abdülkadir Geylani Tekgöz, Kapalı Cezaevi'nde maneviyata yöneldi. Zamanının büyük kısmını Kur'an-ı Kerim ile geçirerek, kısa sürede çevresindekilerin ilgi odağı oldu.

Kısa sürede sevgisini kazandığı koğuştaki diğer arkadaşlarının Kur'an-ı Kerim'e olan sevgisini ateşleyen Tekgöz, çeşitli suçlardan ceza alan 13 mahkumun da hafızlığa başlamasına öncülük etti.

İlköğretimin ardından bir eczanede iş hayatına atıldığını anlatan Tekgöz, arkadaş çevresinin etkisiyle işlediği suç nedeniyle 2015'te tutuklandığını ifade etti.

Bu hayat hikâyesi sadece bir tanesi. Buna benzer binlerce, on binlerce hayatı kurtulan genç var. Hayata iyi bakmak, güzel görmek, iyi arkadaş seçmek, ailenin öğütlerine kulak vermek, ailenin mutlaka; milli ve manevi değerlerle mücehhez olması kaçınılmazdır.

Bazen iyi ailelerin çocukları da yanlış yollara girebiliyor ne yazık ki. Burada sadece aileleri suçlamak, topu onlara atmak ucuzculuk olur. Elbette aile önemli ancak, okul, çevre, arkadaş, kitaplar, iş ortamı…bunların etkisini inkâr edemezsiniz.

Abdülkadir; şahsi çabası, azmi, sabrı ve "ben bunu başaracağım” diyerek sonuç elde etti. Herkes aynısını yapabilir. Her insanda bu güzel hasletler mevcut. Yeter ki karar verilsin. Her şey, beyinde başlar, beyinde biter.

  1. hayat kurtarır. Allah'ın mesajlarına kulak verenlerin ömürleri bereketli, hayatları huzurlu olur.

Hz. Mevlânâ'nın şöyle der:

"Kişi iyiliği Tanrı için yapmalı yoksa ben iyilik edeyim de bana da iyilik etsinler diye değil.” (Fihi Mafih:227).

 

 

 

 

 

 

 

Bulunuyor!

 

Gezsen çarşı pazarı, bulurum diye,

Âkilleri ararsan, az bulunuyor,

İnsanlığı tararsan, bilirim diye,

Âdem'leri sorarsan, yoz bulunuyor!

 

Yaratana riayet, Hakkın sözleri,

Kur'an'daki her ayet, süsler özleri,

Tefekkürler de elbet, besler bizleri,

Aklını terletende, söz bulunuyor!

 

Kılıklar kıyafetler, adam etmiyor,

Konuşmalar riyalı, lezzet katmıyor,

"Dostum” diyenin sözü, özde tutmuyor,

Allah için dostlukta, öz bulunuyor!

 

Dili kalbinde olan, tefekkür eder,

Dilârâları bulan, tezekkür eder,

Halk rızasını alan, teşekkür eder,

İrfan ehli insanda, naz bulunuyor!

 

Yunusvari erenler, gerçeği buldu,

Hakka gönül verenler, deryaya daldı,

Nefsi terbiye eden, Rahmanı bildi,

Gerçekleri görende, biz bulunuyor!

 

 

 

Vuslata Erer!

 

Yandıkça yanar, aşk bedende kor,

Tedbirin alan, vuslata erer,

Nefretler ateş, sevgiler dekor,

Cananın bilen, vuslata erer!

 

Hala ararım, sevda içimde,

Bir haller oldum, mecnun biçimde,

Benlik kaybolur, Haklı seçimde,

Mevla'sın bulan, vuslata erer!

 

Adını anar, rengim sararır,

Sol yanım kanar, benzim kararır,

Güvenmem asla, nefis kabarır,

Kendine gelen, vuslata erer!

 

Madde silinir, mana gelince,

Doğru bilinir, hakkı bulunca,

Lal olur diller, hali alınca,

Nefsini bilen, vuslata erer!

 


Yazarın Diğer Yazıları