Beklenmedik Mağlubiyet

Atiker Konyaspor'un önceki dört resmi maçlarda sergilediği oyun ve Alanyaspor'un sezona kötü başlaması maç öncesinde Atiker Konyaspor'un rahat kazanacağı düşüncesi oluşturuyordu. Diğer yandan gerek Avrupa Kupası maçları, gerek zor fikstürün arefesindeki bu maç Konyaspor'un kazanma zorunluluğunun üst nokta da olduğu bir maçtı. Bu nedenler de maçtan Konyaspor'un galibiyetle ayrılacağı beklentimi yükseltiyordu.

 

Maça başlarken önde oynamaya çalışan fakat üçüncü bölgede istediklerini yapamayan Konyaspor vardı. Önde topları kolay kaybeden, rakip defansın dengesini bozamayan, kilit pasları sürekli rakibe atan ve düzensiz ataklar yapmaya çalışan bir Konyaspor ilerleyen dakikalarda bu baskı ve önde oynama etkinliklerini de kaybetti.

 

Buna karşılık Konyaspor'un ataklarını dengeli bir şekilde karşılayıp orta sahayı hızla geçen ve Konyaspor defansını az adamla yakalayıp az ama etkili ataklar oluştururken ilerleyen dakikalarda oyunun kendi istediği gibi oynanmasını sağlayan Alanyaspor oyunun hakimi olmaya başlamıştı.

 

Konyaspor için maç içinde olabilecek en güzel gelişme rakibinden önce gol bulması olabilirdi. Bu fırsatı da yakaladı. Alanyaspor defansını ikiye bir şekilde yakalamışken Ömer Ali'nin topla ileri çıkması, topu kalenin çaprazına gol olma olasılığı zor bir yere sürmesi, en iyi tercihin boştaki arkadaşına pas vermek varken gol olması zor olacak yerden kendi vurma tercihine gitmesi Konyaspor'u golden etti. Konyaspor adına maç içinde anlatılabilecek en önemli aksiyon buydu. Maçın kırılma anı diyeceğimiz bir pozisyon Konyaspor adına olumsuzlukla sonuçlandı. Bu pozisyonda gelecek bir gol maçın şeklini değiştirebilir hatta Konyaspor'un galip gelmesini sağlayacak bir sonucun oluşması sebebi olabilirdi.

 

Düzensiz ve dağınık oynayan Konyaspor karşısında takımını çok iyi yönlendiren, aldığı topları çok iyi kullanıp orta sahada öyle veya böyle toplara müdahale Emre Akbaba ile baş edemeyen bir Konyaspor vardı. Tek başına Emre Akbaba Konyaspor orta sahasına yetti.

 

Konyaspor sanki ilk defa bir maça çıkan futbolcular görüntüsündeydi. Atılan paslar yerini bulmazken bunu bir sebebi de pas atılan veya atılacak olan futbolcuların hareketli ve pasın gelmesine hazırlıklı olmamalarıydı. Kanatlar etkili kullanılamadı. Yapılan ortalar etkisiz ve hep rakibe oldu. Duran topların hepsi çok kötü kullanıldı.

 

Bütün bu olumsuzlukların yanında Alanyaspor'un golleri gol olmayacak bir pozisyonda topun ele çarparak penaltı olması ve kolay kolay yaşanmayacak sakarlıkların yaşanması sonucunda gelmesi Konyaspor'un mağlubiyetini kaçınılmaz hale getiriyordu. Her ne kadar golleri bu şekilde bulsalar da Alanyaspor'un harcadığı net gol pozisyonları da vardı.

 

Sahada olması gerekirken olmayan futbolcular vardı sanki. Fofana'nın ilk on birde olmasını beklerken, Musa'nın rakip kaleden uzak oynaması da yanlış tercih gibi gözüktü. İkinci yarıya başlarken Vedat ile başlamak da ayrı bir yanlış tercih olduğunu M. R. Akçay da Vedat'ı oyundan alarak gösterdi. Öyle gözüktü ki takım maça yeteri kadar iyi hazırlanmamış.

 

Bir hakem açısın yönetilebilecek en kolay maçlardan biriydi. Hakemi zora sokacak pozisyonlar oluşmadı. Aranacak olursa hakem hataları bulunabilir fakat maçın şeklini ve sonucunu değiştirecek hatalar olmaz.

 

Alanyaspor, çok da iyi oynamadığı maçta Konyaspor'un çok kötü oynamasından yararlanarak kazanabilecek kadar üstünlük kurup galibiyeti hak eden taraf oldu.

 

Konyaspor adına bir çok yanlışın bir arada yaşandığı maçta nelerin yanlış yapıldığını fazlası ile tespit edecek, bir zamanlar en iyi Türk teknik direktör olarak gördüğüm M. R. Akçay gerekli çözümleri üretecektir. Bugünkü görüntü olumsuz gözükse de bunu olumluya çevirecek bilgi, beceri ve üretkenliğin M. R. Akçay'da olduğunu düşünüyorum. Özellikle altyapıya vereceği katkılar ve Konyaspor adına yetişecek genç oyunculara vereceği katkılar yönünden de çok değerli bir hocaya sahip olduğumuzu düşünüyorum.

 

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları