MEHMET ÖZDİLEK’E TESLİM OLDUK

Yoldan çıkmış bir Konyaspor, tekrar çıktığı yola yeniden girebilme mücadelesi için çıkmıştı Kasımpaşa karşısına. Yapabilir miydi? Elbette ki bunu başarabilecek potansiyeli var. Bu potansiyel sürekli de olacak.

 

Maç başladığında her iki takımında galibiyet için mücadele edeceğinin izleri gözüküyordu. Başlarda oyuna ve topa hükmeden Kasımpaşa olsa da Konyaspor başlarda öne geçebileceği fırsatı da yakaladı fakat kullanamadı.

Kasımpaşa gibi skora göre oyun şeklini belirleyen bir takım karşısında öne geçmek altın fırsatlar oluşturabilirdi. Fakat Selim'in alanını boşaltarak düşüncesiz, dağınık ve hatalı çıkışı Kasımpaşa için önemli fırsat oluştururken Konyaspor için maçı fazlası ile zora sokuyordu.

Artık topu Konyaspor'a teslim eden ve ceza sahasına kurduğu defans karargahıyla Konyaspor'a pozisyon fırsatı tanımayan Kasımpaşa, fırsat yakaladıkça arkadaki boşluklara sızma düşüncesi ile hareket ediyordu.

Amir'in golü ile eşitlik gelirken Kasımpaşa da oyun şeklini değiştirip Konyaspor kalesine gelmeye başlayınca ortaya akışkan, izleyenlere zevk veren bir maç mücadelesi çıkıyordu. Her iki tarafta öne geçecek pozisyonları bulurken gol atma becerisi gösterilemiyordu. Ta ki son dakikalarda yine Selim Ay'ın rakibine sakarca girişiyle kazanılan faulden sonra kazanılan duran topu Kasımpaşa'nın gole çevirmesine kadar.

Mücadelede her iki takımda birbirine denk gözükse de aradaki farkı ortaya koyan sebep şuydu: Konyasporlu futbolcular aldıkları toplarda hemen pas vermeyi düşünmediler. Ya topu biraz daha sürüyor ondan sonra pas vermeyi düşünüyorlar, ya da rakip futbolcuların etrafında şöyle bi dolaşıp ümidini kaybedince pas veriyorlardı. Bu da oyunun yavaşlamasına ve rakibin daha rahat ve yerleşik savunma yapmasına neden oluyordu.

Kasımpaşa ise aldığı toplarda önceliği uygun arkadaşına pas vermeyi benimseyerek oyunu hızlandırıyor bu da Konyaspor kalesine daha rahat gelmelerini gol pozisyonları üretmelerini sağlıyordu. Aslında bu durum bu da kaçar mı türünde pozisyonları gole çevirememelerinden dolayı skora yansımıyordu.

Mağlubiyetin en büyük sorumlusu Selim Ay değil, onu oynatan Mehmet Özdilek'tir. Guya rotasyon yapan, yaptığı rotasyonu sadece her hafta maçlara farklı stoper ikilileri ile çıkan bir anlayışı kabul edemiyorum. Oysa bir takımda stoper ikilisinin istikrarı önemlidir. Öncelikle sürekli olan bu değişkenlik anlaşılır bir durum değil.

Teknik direktörlerin kadro tercihini eleştirmem. Saygı duyulması gereken bir durum olduğunu düşünürüm. Ama bunun yanında Konyaspor'da olması gereken stoper ikilisi Ali Turan ve Filipoviç'tir. Hata yapmaları pek muhtemel iki stoperden birini Marsilya maçında, diğerini Kasımpaşa maçında oynat ve Konyaspor'un maç kazanmasını bekle… Daha çok beklersin… Futbolcuların beklenmeyen, olmayacak hataları olabilir ama tercih edip oynatan sizsiniz. Ve Selim ile Moke'nin olmayacak hataları yapacak futbolcular olduğunu Konyalı çocuklara sorsak bilirler.

Ayrıca geldiğiniz ilk günden beri yapmanız gereken Konyaspor'un geçen iki sezonda ortaya koyduğu oyun anlayışındaki güçlü yönleri uygulamaya koymak ve sonrasında gelişmesi gereken yönleri geliştirmek olmalıydı. Siz bunun yerine kendi anlayışınıza ve zevkinize hizmet eden bir Konyaspor oluşturmayı tercih ettiniz. Yoksa Konyaspor Konyalılara hizmet eden veya etmesi gereken bir takım değil miydi?

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları