Sınav Kaygısı

İnsanın temel duygularından biridir kaygı. Herkes dişçiye gitmeden önce veya okul idaresinden izin isterken belli bir kaygı duyar. Bu her insan için doğaldır.
Kaygı, kişi duygusal ya da fiziksel baskı altındayken ortaya çıkan bir tepkidir. Topluluk karşısında konuşmaya başlayacağımız anda soluk alıp vermemiz hızlanır, terlemeye başlarız. Kalbimizin sesi yavaş yavaş yükselmeye başlar. Bunlar hafif tedirginlik duygusuyla bizi rahatsız eder. Aynı ya da benzer duyguları bizim için önem derecesi yüksek bir sınava girerken de yaşarız.
Genel olarak insanlar kaygıyı gelecekle ilgili karamsarlık, başarısızlık, endişe, umutsuzluk, karışık duygularıyla birlikte dile getirirler. Sınav kaygısı da böyle başlar. "Sınavı kazanamazsam her şey biter, hayatım mahvolur, herkese rezil olurum." Bunlar her yıl milyonlarca genç insanın yaşadığı ya da kafasından geçen düşüncelerdir.
Bilimsel açıdan olaya baktığımızda aşırı olmadığı sürece kaygı duymanın kişiyi motive ettiği unutulmamalıdır. Önemli olan eksiklerimin ve bunları giderme yollarını bulmak ve kaygının bireyi engelleyecek kadar büyümesine izin vermemektir.
Sınav Kaygısı İle İlgili Önerilerimiz


Öncelikle kaygı duymanın doğal olduğunu ve her insanın zaman zaman kaygılandığını hiç unutmayınız. Sınavla ilgili sizin hissettiğiniz kaygı da normaldir. Sizin yerinizde kim olsa aynı kaygıyı duyacaktır.
Kaygılanmaktan korkmayınız, kaygının paniğe dönüşmesinden korkunuz. Panik yaşamamak için sınav hakkında olumlu düşününüz.
Uyku alışkanlığınızı düzene sokunuz. Dengeli ve sağlıklı beslenmeye önem veriniz.
Günde 10'ar dakika fizik egzersiz yapınız. Özellikle sabah kalktığınızda ve akşam yatarken 10'ar dakika yapacağınız fizik egzersizler sizin kendinizi çok daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır.
Sınava Başlarken
Gireceğinizi sınav, çalışmalarınızın karşılığını alacağınız bir sınavdır. Sınavla yaşamınızdaki hedeflerinizden birine bir adım daha yaklaşacaksınız. Özlemle beklediğiniz "üniversiteli günlere" ulaşmanın bir vasıtası olacaktır!
Soruları yanıtlarken, heyecanlanmayın, telaşlanmayın. Heyecanınızı kontrol altına almaya çalışın.
Sınava başladığınızda bir şeyi unuttuğunuz duygusuna kapılabilirsiniz, ancak bu geçici bir durumdur. Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra bu durum ortadan kaybolur.
Sorular üzerinde takılarak, fazla zaman harcamayın. Çözemediğiniz sorularla inatlaşmayın. Her sorunun yaklaşık bir dakikalık süresi olduğunu unutmayın.
Testteki soruları sırasıyla çözün. Birinci turda, doğruluğundan kesin emin olduğunuz soruları cevaplayın. Doğruluğundan kesin emin olmadığınız veya size zor gelen soruların yanıtlanmasını, ikinci tura bırakın.
Zor sorularla kolay sorular arasında puan değeri bakımından fark yoktur. Zor soruyu çözdüğünüzde de, çok kolay bir soruyu çözdüğünüzde de aynı puan değerini alacaksınız, çok zor sor soruyla uğraşacağınız sürede, daha fazla kolay soruyu çözmeniz, puan açısından size çok büyük getiri sağlayabilir!
Önceden bildiğinizi sandığınız bazı soruları hatırlayamayabilirsiniz. Çözemediğiniz birkaç soru başarınızı önemli derecede etkilemez. Ayrıca çözebileceğiniz çok sayıda soru olduğunu da unutmayınız.
Ders, test seçimi yapmayın, Sınava önyargılı bir şekilde girmeyin ve duygusal yaklaşmayın. Her iki bölümün tüm sorularına bakın.
Soruları çok dikkatli okuyup, anladıktan sonra yanıtlayın. Sorulara kendinizden yorum katmayın, soruyu hazırlayan kişi gibi düşünmeye çalışın.
Soruların mantığı, bilgi içerikli olmaktan ziyade, verilen bilgileri kullanmaya ve yorumlamaya dayalıdır. Bu nedenle soru kökünün çok dikkatli okunması ve soruda neyin istendiğinin anlaşılması çok önemlidir.
Sınavda zamanı iyi kullanınız. Zayıf ve kuvvetli olduğunuz alanlara ve tercihlerinize göre her bir teste ne kadar süre ayıracağınızı önceden belirleyiniz ve bu zamanlamaya bağlı kalmaya çalışınız.
Belirli aralıklarda kendinize küçük dinlenme aralıkları verin. Bu aralıkları; zaman kaybı olarak değil, dikkatinizi, enerjinizi toplama ve yoğunlaştırma olarak değerlendirin.


Size tanınan süreyi son saniyesine kadar değerlendiriniz. Süreniz kaldığı takdirde, kalan süreyi cevaplarınızı kontrol etmek için kullanınız.
Cevaplamanız bittiğinde, cevap kağıdınızı son bir kez kontrol ediniz.
Anne ve Babaların Dikkat Etmeleri Gereken Noktalar
Onun sınava hazırlanmasında en etkin koşulları hazırlamanın ötesinde ilk göreviniz onu rahatlatmaktır.
Onun her koşulda yanında olduğunuzu hissettirmeniz öncelikli işiniz olmalıdır.
Gülen yüzünüzü, hoşgörünüzü, güveninizi ve desteğinizi esirgemeyiniz.
Yapabilecekleri konusunda gerçekçi olunuz, ondan yapabileceğinin üstünde beklentilere girmeyiniz.
Başkalarıyla karşılaştırmayınız. Çünkü herkes kendi başına bir birey ve farklı yeteneklere sahiptir. Sizin çocuğunuzun sınav başarısı başkaları kadar yüksek olmayabilir. Ama hiç merak edip araştırdınız mı belki başkalarının yapamayacağı bazı şeyleri sizin çocuğunuz yapabiliyordur.
Onu dinlemeyi tercih edin, kendinizi onun yerine koyun, unutmayın onun işi hiç kolay değil.
Sevginizin her şartta ve koşulda var olduğunu ve bitmeyeceğini ona hissettirin.
Yargılamak, suçlamak, cezalandırmak yerine onu anlamaya çalışıp, onun yanında olduğunuzu hissettirip, önerilerinizi yapın.
Sınav hakkında yorum yaparak ya da konuyu açarak onun motivasyonunu düşürmeyin.
“Kesin kazanırsın” “senin kazanacağından eminiz” gibi cümleler ile ona aşırı güveninizi ifade edip sizin güveninizi sarsmaktan korkmasına ve kaygılanmasına yol açmayın.


Ona kendisini nasıl hissettiğini, kendisini nasıl değerlendirdiğini sorun, ancak bu konularda yorum yapmaktan kaçının, hatta sadece dinleyin ki sizinle rahat konuşabileceği güvenini kazansın.
Sınavın sonucu ne olursa olsun onun sizin için çok değerli olduğunu, sınavın sonucunun bu değeri değiştirmeyeceğini ifade edin,
Kendi telaşınızı ve kaygınızı ona yansıtmayın.
Sınav yaklaştıkça değişen hiçbir şey yokmuş gibi normal yaşantınıza devam edin, hatta son gün bile.
Çocuğunuzun sizden beklediği her zaman anne baba olarak onu sevmeniz, sadece sınavı kazanırsa değil.


Yazarın Diğer Yazıları