Bu Katar Devam Etmeli

         Durup dururken Katar krizi nerden çıktı demeyelim.  Ortadoğu da savaş 2003'ten beri devam ediyor. 15 Temmuz darbe girişimiyle Türkiye'ye ayar veremeyenler bugün Araplara ayar vermeye çalışıyor. İsrail merkezli planların uygulamaya sokulmasıdır aslında. Aslında bu bir nevi bizim 28  şubat  balans ayarına  benzer  küresel   bir  balans  ayarı  sayılır.

       Katar   I. Dünya  savaşı  sonrası  şekillenen   Ortadoğu da   İngilizlerin  ikna edemediği   bir  emirlik. İngilizlerin 19. yüzyılda Körfez'de yayılmaya ve Körfez şeyhleri ile anlaşmalar yapmaya başladığı, "İkna edemedikleri tek kişi, Şeyh Temim'in büyük dedesi Muhammed Al Sani ve oğlu modern Katar'ın kurucusu olan Casim (Kasım) Al Sani olmuştur. Onlar Osmanlı Devleti ile iş birliğinden yana oldular. Bu birliktelik de onlara bölgede yaşanan kabile çekişmeleri ve rekabetlere rağmen Katar yarımadasında tam bir egemenlik sağlama imkanı sağladı. Suudi Arabistan'ın kuruluşuna giden süreçte ise Abdulaziz bin Suud, Katar'ı da kendi nüfuzuna almak sevdasındaydı. Bu yüzden Katar Emiri Şeyh Casim oğlu Abdullah'a Osmanlı askerlerini asla Katar'dan çıkarmama vasiyetinde bulunmuştu.

    Bunun  yanında  Komşu  Bahreyn  Emiri de  Katar  için  hayırlı şeyler  düşünmüyordu.  Katar' da  egemenlik  hakları  olduğunu  iddia  ediyordu. BAE   ise Körfezde  İngiliz  politikalarına  yön  veren  bir  konumda  idi. Bu günde  BAE Amerikan  politikalarını   uygulayan  bir  yapıya sahip. Mısır  ise  hem  Mursi  yandaşı  olmakla  ve  hem de  ihvanı    desteklediği için  Katar'a  karşı  Ablukanın  başını  çekmekte. Ayrıca  bölgede   İsrail  politikalarının  destekçisi  ve  hatta  öncüsü  olmaktadır. Esas rahatsızlık  İsrail'in  Hamas  rahatsızlığıdır. Hamas , Fetih  yönetimine  nazaran  biraz  daha milli   politikalar  izlemektedir.  Hamasın izlediği  politikalar  İsrail'i  hep rahatsız  etmiştir ve  etmektedir. Burada  İsrail  karşılarındaki  bir  avuç  Filistin'i  bölerek  gücünü  zayıflatmayı  planlamaktadır. Katar  Hamas  yöneticilerine  Katar'ın  kapılarını  açmış  ve  her türlü  desteği  vermektedir. Halbuki  İsrail  Hamas'ı, Mısır  ise  Ihvan'ı  terör  örgütü  olarak  kabul  etmektedir. Görüldüğü  üzere  İsrail  ve Mısır  politikaları burada  birleşmektedir. Katar  her türlü  İsrail –ABD eksenli  politikalarda tehlike  kabul  edilmektedir. Ayrıca  Katar  Tunus Devrimini  desteklediği  içinde   eleştiri almıştır .Görüldüğü  üzere  Katar  bölgede  bağımsız  bir politika  izleme  çalışmaktadır.  

      Türkiye ile ilişkilere  baktığımızda  şimdiki yöneticilerin   o  eski tarihi mirasa  sahip  çıktıklarını  görmekteyiz. Aslında  bir  çok  Eski  Osmanlı ülkesi   Türkiye  ile  iyi ilişkiler  içinde  olmak  istediyse de  bu  çoğu  zaman  gerçekleşmemiştir.  Katar  bu  tarihi  mirası devam  ettirme politikası  izlerken , Türkiye bu  mesajı iyi okumuş  Katar'a önceden elini uzatmıştır. Hatta  bununla kalmamış  bölge  ve  Katar'ın  istikrarı  için  üs  kurmayı  planlamıştır. Tabi    bölgede   süper  güçlerin  Özellikle  İsrail-ABD ikilisinin  başka planları vardır.  Katar  burada  sadece hedef  tahtasında  görünen  resimdir. Bu  resim üzerinden  Türkiye  ve İran ‘a  mesaj  verilmeye  çalışılmaktadır. Türkiye 15 Temmuz darbesini püskürttüğü için, İran ise  Ortadoğu da  yayılmacı  politikaları  yüzünden   masaya  yatırılmıştır. İran Humeyni türbesine  bomba   konmasıyla  daldığı  uykudan  uyanmıştır. Aslında  İran  yakın  zamanlara  kadar  ABD  politikalarının  önünü  açan , Suriye  Irak ‘ı  kaosa  sürükleyen  olaylara  sebep  olmuştu. Şimdi artık  yolun sonuna geldiği  görülmektedir.  

    Bu gün Katar krizi nereye gider belli olmaz ama bu başka yeni krizlerin habercisi gibi.  Mısır diktatörü Sisi bu krizin arkasından Türkiye'nin de ambargoya dahil edilmesini teklif etti. Edene değil ettirene bak sözü gereği, bunu böyle olmasını isteyen güç söylettiriyor. Suudi kralı Selman Pakistan'a tehdit gibi ültimatom verdi. Tarafını seç bizimle beraber  ol, dedi. ABD dışişleri bakanı Türk hükümetini İhvanla beraber olmakla suçladı. Bunların hepsi  bir mesaj  içermekle  ambargonun    aşamalarının  parçası. Türkiye ise elini  çabuk  tutarak  askeri  üssünü   açtı  bile. Hatta ortak  manevra  planları  yapılıyor.  İş  yapanın  ,kılıç tutanın    derler. Artık Ortadoğu'da Türkiye  Müttefik ve  güçlü Devletlerin  gözünün  içine  bakmıyor. Onlara  bir  şey  danışmıyor. Bir  şey  yapacaksa  sadece  haber  veriyor. Olması  gereken de bu.  Katar'la ilgili  olarak, Dünya  Müslüman Alimler Birliği  Başkan  yardımcısı  Er –Raysunï Körfez bölgesinde  yaşanan  krizde, Türkiye'nin attığı  adımlarla Katar'ın  işgal edilme olasılığını  engellediğini  söylüyor.

         Bakalım  bu  kriz  bölgeyi nasıl etkileyecek   hep  birlikte  göreceğiz. Çünkü Suriye  ve  Irak'ta  kritik gelişmeler  yaşanıyor. Takip  etmeye  ve  anlatmaya  devam  edeceğiz. Sağlık ve  afiyetle  hayırlı  bir  bayram geçirmenizi   temenni ediyorum sevgili  okuyucularım.

 


Yazarın Diğer Yazıları