Oruç ve Sağlık

Ramazan ayının bu ilk gününde Oruç tutmaktan bahsetsek iyi olacağını düşündüm.

"O Ramazan ayı ki, insanları irşad için, hak ile batılı ayıracak olan, hidayet rehberi ve deliller halinde bulunan Kur'ân onda indirildi. Onun için sizden her kim bu aya şahit olursa onda oruç tutsun. Kim de hasta, yahut yolculukta ise tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah size kolaylık diler zorluk dilemez. Sayıyı tamamlamanızı, size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah'ı tekbir etmenizi ister. Umulur ki şükredersiniz.” 

Oruç, bu ayetten de anlaşılacağı gibi Yaratıcının bize sunduğu nimetlerden bir tanesidir. Sağlıklı bir bedeniniz varsa oruç tutmak sizi çok zorlamadan daha da güçlendirecektir. Sağlık sorunlarınız söz konusu olduğundaysa oruç tutarken çok dikkatli olunmalı yâda sağlık sorunlarınız geçene kadar oruç tutmak ertelenmelidir.

Oruç tutmak insanın metabolizmasında bazı değişikliklere yol açar. Gün içerisinde uzun açlık süresi olarak öğün vakitlerine uyarsak 6-8 çok fazla dikkat etmeksek 8-10 saatlik bir zaman dilimine göre ayarlanmış olan metabolizmamız vardır. Vücut, özellikle ramazanın ilk günlerinde alışkanlık olmadığından dolayı kan şekeri dengesini ayarlamada biraz zorlanır. Bu nedenle oruç-sağlık ilişkisi söz konusu olduğunda akla öncelikle kan şekerinin düşmesi gelir. Bu sorundan en çok etkilenenler ise diyabet hastalarıdır.

Uzun yaz günlerine denk gelen Ramazan ayı içerisinde açlık süresi çok uzayacağı için kan şekerini ayarlamak metabolizma için zorlaşacaktır. Oruçluların çoğunda kan şekerinin düşmesine bağlı sıkıntılara (baş ağrısı, yorgunluk, çarpıntı, uyku hali, bitkinlik, sinirlilik gibi) özellikle ilk günlerde sıklıkla rastlanır. Sağlıklı bir insanın metabolizması kısa süre içerisinde açlığa uyum sağlayarak hipoglisemik atakları dengelemeyi başarır.

Bununla birlikte oruç tutan özellikle diyabeti olanların hastalığı nedeniyle ilaç veya insülin kullananların, yaşlıların ve organ yetmezliği olanların kan şekeri düşmelerinden korunmaları gerekmektedir. Yine de ısrar edip oruç tutmayı deneyeceklerse en başta da sahur vaktini atlamadan önemseyerek değerlendirmesi gerekir.

Sahura kalkmadan oruç tutmak ya da sahuru sadece su ile veya basit atıştırmalıklarla geçiştirmek oruç tutarken yapılan en büyük hatalardan bir tanesidir. Bu nedenle sahur konusunda biraz daha dikkatli olunmasında fayda var. Sahurda özellikle kan şekerini hızla yükselten ve sonra da aniden şeker düşmelerine yol açabilen yiyeceklerden (hoşaflar, şerbetler, meyve suları, gazlı, kolalı meşrubatlar, pirinç pilavı, makarna, beyaz ekmek, beyaz un ile yapılan her türlü yiyecek, mesela börek, poğaça vb.) uzak durmak gerekir. Daha çok pirinç yerine bulgur pilavı, makarna yerine bakliyat, içecek olarak da ayran yada cacık tüketilmesi faydalı olacaktır. Ayrıca sahurda proteinden zengin besinler tüketilmesi de gün boyunca oluşan açlığın dengelenmesine yarar sağlar. Bu nedenle de yumurta, yoğurt, peynir ve et ürünleri sahur sofralarında mutlaka yer almalıdır. Bu anlamda kıymalı yumurta ve menemen iyi bir tercih olacaktır.

Sağlık sorunları olanların oruç tutup tutmayacağı konusunda verilecek en doğru yanıtları o hastayı izleyen hekimler vereceğinden bu konuyu doktorlarıyla konuşmaları, özellikle ilaç dozajı ve zamanlamaları bakımından bir ayar yaptırmaları, hatta bununla da yetinmeyip iftar ve sahurda nasıl beslenecekleri konusunda beslenme önerileri almaları gerekir.

Sonuç olarak; Oruç dışında üç öğün beslenip aralarda da bir şeyler atıştırarak bir günü ancak tamamlayabilen birinin öğün sayısı ve yiyecek içecek miktarının bir anda azaltmasıyla oluşabilecek problemleri yaşamaması için sahura da iftar kadar özen göstermesi önemlidir. Aynı zamanda gün boyunca aç olan bedene iftarda çok fazla yüklenmeden yavaş ve dengeli bir şekilde yemek yenmelidir. Sağlık içerisinde bir Ramazan ayı geçirmeniz dileklerimle…


Yazarın Diğer Yazıları