Eski Konyamızda Ramazan günleri

Eskiden Konya da ramazanın atmosferi yaşanışı güzelliği bir ayrı olurdu. Şehrin her tarafı ışıl ışıl yapılır mahyalarla minareler ayrı bir güzelliğe bürünürdü. Ramazan gelmeden adet üzere her yerler silinip süpürülür temizlenir güz ise gazellerden arındırılır. O evlerin önündeki güzel bahçeler çok katlı binalara pek rağbet edilmezdi Konyalılarda mutlaka müstakil evi olacak önünde az çok ekilip dikilecek birazcık bağçası olacak içinde bir dut ağacı bir Gaysı, Armıt, Alma, Hamı datlı erik ağacı olacak. Evin hanımı onları sulamakla ekip dikmekle uğraşacak şimdiki gibi cep telefonundan Ayşa yı ara Fatma ya mesaj çek internette gezin bunlar Konya kadının işi değildi. Yine o mütevazı eski kadınların bu işlerle heç alakası yoktu, şayet oruç yaz gününe rastlamışsa teravihten sonra Ramazan sohbetleri pek uzun sürmez cemaat cami önünde iki kelam edildikten sonra evlere dağılınırdı. Sabah namazını mahalle mescidinde kılıp gelen evin herifi erkence evden çıkar bisikleti ile işine işyerine gider çarşılar sabah erkenden hareketlenir alışverişler yapılırdı. İkindi namazı vaktinden ya biraz önce ya da namazı kıldıktan sonra işyerleri kapanır adam gündüzden ısmarladığı tahinlisini alır yanında mis gibi kokan diğer ramazan pidelerini de alır bisikletin ardına sarar ver elini o sakin sessiz evine çekilirdi. Şayet uyku tutarsa uyur tutmaz ise o birkaç ağacının arasında kollarını sıvar ayaklarına Nalinini giyer iftarın olmasını sessizce zikirle beklerdi. Ya hanımlar akşamlara kadar iftarlık için güzel yemekler tatlılar yaparak onlarla oyalanarak günlerini gün ederler bazı bazı komşu kadınlar ile gün yapıp kuran tilaveti dinlerler bir hanım hoca var ise ondan Ramazan hakkında dini konularda dersler dinlerler. Arada bir yakın gomşusuna seslenir evin hanımı bir yağ kokusu veya başka bir güzel koku geldi ise komşudan Nadire hanımmm huuu ne işler yapan gıy her tarafları gözel gözel gokuttun ağşama davetsiz varıvırırız ha hangı datlıyı yaptınnn? Gaç gıy Aliye abam vallana öyle çok bişiy değil gıy herif gayganayı severde ona iki gaygana döküvirdim buyurun gelin başım üstüne der gibiler halen. Benim hatıramda kalan günler.