Provokasyonlara Dikkat!

Konya'nın efsane belediye başkanı Sayın Halil Ürün'ün muhteşem bir sloganı vardı. "Konya gibi bir Türkiye”

Halil Ürün, 1989'da Refah Partisi belediye başkan adayı olarak girdiği seçimi, dönemin kudretli partisi olan Anavatan Partisi'nden söke söke aldı. Halil Ürün'ün başarılı hizmetleri 27 Mart 1994'de başta İstanbul ve Ankara olmak üzere Türkiye'ye Refah destanı yazdırdı.

Konya Türkiye'nin mayasının atıldığı yer. Konya maneviyat şehri. Merhum Tahir Büyükkörükçü Hocamızın, İbn-i Arabi'den alıntısı ile Belde-i Muhayyere… Yani Peygamber efendimize hicret için önerilen kentlerden biri… Mevlana kenti. Konya doğru istikamette ise Türkiye de doğru istikamette oluyor.

Seçimler her ne kadar bir demokrasi argümanı olarak kabul edilse de, aynı zamanda inancımızdaki biat geleneğinin farklı bir tezahürü. Yani özetle, kime oyunuzu verdiyseniz o partiye veya kişiye, "ben tüm icraatlarında hakkı ve halkı gözeteceğine inanıyorum” demiş oluyorsunuz. Kişi verdiği oyun karşılığını hem bu dünyada hem ahirette görür. Bu dünyadaki karşılığı halka hizmet, ahiretteki karşılığı ise "emaneti ehline teslim etme” sorumluluğudur.

Bir seçimi daha geride bıraktık. Büyükşehirlerde oy sayım ve tutanaklara geçirilme konusunda burnumuza kötü kokular geliyor. İnşaallah böyle bir şey olmamıştır. 2019 Türkiye'sinde birileri buna tevessül edebilme cesareti gösterebiliyorsa vay halimize!

Eğer böyle bir şey olduysa, devletimiz gereğini yapacaktır. Bu ülke bir hukuk ülkesidir. Ancak provokasyonlara karşı da duyarlı olmalıyız. Her iki tarafı galeyana getirmek için sosyal medya üzerinden büyük algı operasyonları yapılıyor. Milletimizin sağduyulu olması gerekir. Yüksek Seçim Kurulu bugüne kadarki tüm seçimlerde yasal çerçeve içerisinde gereğini icra eden bir kuruluş olarak vatandaşımızın güvenini kazanmış bir kuruluştur. Siyasi Partiler yasanın kendilerine verdiği hakları kullanarak çeşitli yerlerde itirazlarını yapmaktadır. Her şey hukuk ve kanun çerçevesinde devam etmektedir. Vatandaşlık görevini sandık başına gidip oy kullanarak yerine getiren bizler, bir diğer vatandaşlık görevi olan "kanunlara saygı” ilkesine de uymak zorundayız.

Konya bu seçimde kendinden bekleneni yerine getirdi. Cumhur İttifakı uyumunun en güzel örneklerinden birini sergiledi. Cumhur İttifakı yetkililerinin Ereğli ve Beyşehir sonuçlarını kendileri açısından değerlendirmeye alacaklarını tahmin ediyorum. Varsın olsun, her iki ilçede seçimi kazananlar da bu ülkenin insanları. Onlara da saygı duymak gerekir. Öte yandan, Büyükşehir ve diğer ilçelerde sonuçlar beklenti doğrultusunda gerçekleşti. Uğur İbrahim Altay, Türkiye'de Büyükşehirler rekoru kırdı. Bu şehirde yaşayan tüm hemşerilerimizin neredeyse dörtte üçü, "Altay” dedi.

Seçim çalışmalarında "doğru aday” hiç şüphesiz en büyük unsurdur. Altay ismi üzerinde tüm vatandaşların bir konsensüs oluşturduğu zaten biliniyordu. Bir diğer önemli unsur ise seçim kampanyası ve çalışmadır. Altay ve ekibi seçim kampanyasını olağanüstü bir doğrulukla yürüttü. "Benim şehrim” sloganı tuttu. Saha çalışmalarında, televizyon programlarında ve sosyal medya etkinliklerinde doğru mesajlar verildi. Bir partinin adayı olmaktan öte, bir kentin adayı vurgusu öne çıkarıldı.

Uğur İbrahim Altay ve ekibi süper çalıştı. Güçleri yettiğince gitmedik yer, ulaşmadık insan bırakmamaya çalıştılar. Karşılığını da aldılar.

Seçim kampanyasında iki kişinin daha ön plana çıktığını görüyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta. Her iki isim de şehri yalnız bırakmadı. Son güne kadar, hatta son dakikaya kadar çalıştılar. İl teşkilatı ve başkan Hasan Angı'da organizasyonlardaki başarılarıyla var güçleriyle destek oldular. Sonuç da güzel oldu. Hayırlı olsun. Şimdi artık çalışma vakti.


Yazarın Diğer Yazıları