Sefer Ve Zafer

Bu dünya hayatına imtihan edilmek üzere gönderilmiş bulunmaktayız. Hayatımızın her döneminde bu gerçeği bilerek kulluk görevimizi en güzel bir şekilde yerine getirmemiz gerekmektedir. Hem dünyevi ve hem de uhrevi konularda bize düşen, çok çalışmak ve sorumluluklarımızı yerine getirmek olmalıdır. Biz Müslümanlar seferden sorumluyuz. Başarı ve zafer Rabbimizden bir ikram ve bir lütuftur. Tercihlerimizi iyiden, güzelden yana, hak ve hakikat merkezli yapmak zorundayız. Tercihlerimiz hak ve hakikat merkezli olduğu ölçüde, Rabbimiz, mutlaka yardımını gönderecektir. İmtihan edildiğimizi hiçbir zaman unutmadan, Allah (c.c.) ‘a gerçek anlamda kulluk yapmalıyız.

Güzel Ülke Türkiye'miz üzerinde oynanan çirkin oyunları gören aklıselim, insanlarımız kenetlenerek, birlik ve beraberliğimizi sağlamlaştırarak bütün sıkıntılarımızı aşmak için el ele vermişlerdir. Bu dayanışma gerçek anlamda takdire şayandır. Milletimizin büyük bir özveri ile dayanışması sonucu çıktığımız seferin zafer ile sonuçlanmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.

Güzel Ülke Türkiye'miz üzerinde, içeriden ve dışarıdan hainlerin oynadıkları çirkin oyunları gören aklıselim Türk, Kürt, Laz, Çerkez v. b. insanlarımız büyük bir çoğunlukla kenetlenerek, birlik ve beraberliğimizi sağlamlaştırarak, terör belasından kurtulmak için yedi düvele karşı mücadele etmektedirler. Millet olarak, Ülkemiz içinde ve dışında operasyon yapan askerimize, polisimize fiili ve kavli olarak elimizden gelen desteği mutlaka sağlamalıyız. Birlik ve beraberlik içinde mücadele ettiğimiz sürece, düşmanlarımız kaybetmeye mahkûmdurlar. Allah(c. c.), inananların yardımcısıdır. Sefer bizden zafer Allah (c.c.)'tandır.

 

Her birimiz elimizden gelen maddi ve manevi unsurlarımızı seferber ederek, güzelim ülkemiz Türkiye'mizin her alanda şahlanması, başarılı olması için çalışmalı, üretimimizi artırmalıyız. Birlik ve beraberlik ruhumuzu bozmak isteyenlere fırsat vermeden hizmetlerimizi en güzel şekilde yapmalıyız. Sonucunda çıkılan seferin zafer ile taçlanması, Rabbimizin lütfu ile gerçekleşmiş olacaktır.

Âyet-i Kerimelerde: "Biz sana doğrusu apaçık bir fetih ihsan ettik. Böylece Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlar. Sana olan nimetini tamamlar ve seni doğru bir yola iletir. Ve sana şanlı bir zaferle yardım eder. İmanlarını bir kat daha arttırsınlar diye Mü'minlerin kalplerine güven indiren O'dur. Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah bilendir, her şeyi hikmetle yapandır.(Bütün bu lütuflar) Mü'min erkeklerle Mü'min kadınları, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyması, onların günahlarını örtmesi içindir. İşte bu, Allah katında büyük bir kurtuluştur.(Bir de bunlar) Allah hakkında kötü zanda bulunan münafık erkeklere ve münafık kadınlara, Allah'a ortak koşan erkeklere ve ortak koşan kadınlara azap etmesi içindir.

Müslümanlar için bekledikleri kötülük çemberi başlarına gelsin! Allah onlara gazap etmiş, lânetlemiş ve cehennemi kendilerine hazırlamıştır. Orası ne kötü bir yerdir! Göklerin ve yerin orduları Allah'ındır. Allah azîzdir, hakîmdir. Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.” (Fetih Sûresi âyet:1-8) buyrulmuştur.

Başarı ve zaferden bahseden Fetih Sûresi, hicretin altıncı yılında, Ashabın çok sıkıntılı oldukları bir dönemde, Hudeybiye antlaşması dönüşünde Mekke ile Medine arasında inmiştir. Bu günlerde Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları çokça görsek de, yaşanan olumsuzluklar, yeni bir doğumun müjdecisidir. Tam ve bağımsız bir ülke olarak dünyada yeniden adaleti temin ve tesis ederek, hakkın hâkim olmasını sağlayacağız. Unutmayınız gecenin en karanlık olduğu an, şafağa en yakın olduğu zamandır. Zulüm ve haksızlıkların arttığı bu dönemde hakkın hâkim kılınıp, adaletin tesis edilmesi için sefere çıkmış bulunuyoruz. Rabbimiz, çıktığımız seferimizi, zaferle sonuçlandırsın.

Dini, ahlaki, siyasi, sosyal, ekonomik ve benzeri, hayatımızın bütün alanlarında başarılı olmamızı sağlayacak esas, emanetlerin ehline verilip, hak ve adaletle hüküm verilmesi ile mümkün olacağının unutulmaması gerekmektedir. Toplumumuzu, arzu ettiğimiz bütün güzelliklerle dolu hale getirmemiz için maddi ve manevi alanda çok çalışıp başarılı olmalıyız. İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır. Âlemlerin Rabbi Allah (c.c.)'a, bizlere lütfettiği maddi ve manevi güzellikleri vesilesi hamd ediyoruz.

Allah (c. c.); çıktığımız seferin, mazlum ve mağdur bütün insanlığın sıkıntılarını gidererek, zafer ile sonuçlanmasını nasip eylesin. Sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları