İsra (Gece Yürüyüşü) Ve Mirac Kandili

Malumunuz 23/24 Nisan Pazar'ı Pazartesiye bağlayan gece Mirac Kandili'dir. Bu vesile ile Mirac Kandilimizi tebrik eder, her iki cihanda kurtuluşa erenlerden olmamızı Yüce Mevla'dan niyaz ederim.

Mîrac; Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.), Mekke döneminde bir gece, Zerreden Kürreye, her şeyin Yaratıcısının daveti üzerine gerçekleşen, sonsuz kudretinin eserlerini temaşa etmesi için önce Mescid-i Aksa'ya, oradan da semaya yaptırılan hikmet yüklü bir yolculuk ve mucizevî bir buluşmadır. Recep ayının 27.gecesi Mîrac hadisesi vuku bulmuştur. Miraç bir arınma ve Allah'a yükseliştir. Mirac'ın lügat manası, yükselmek, yukarı çıkmak anlamlarına gelir.Erdem yolculuğu, kâmilliğe yükseliş hikâyesidir. Sadece Mescid-i Haram, Mescid-i Aksa ve varlığın düzeylerinde, hakikat göğünün katmanlarında değil, insanlığın Allah'a ulaşan yolunun duraklarında da gerçekleşmiş kutlu bir yolculuktur.

Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.s.) gecenin bir anında, Mescidi Aksa'dan Cenab-ı Hakkın dilediği yüksekliğe çıkarılması hadisesine Miracdenir. Bir de İsra (gece yürüyüşü) vardır ki, Peygamberimiz Hz.Muhammed(s.a.s.)'in Mekke-i Mükerremedeki, Mescid-i Haramdan, Mescid-i Aksaya kadar olan yolculuğuna, "gece yürüyüşü” denir. Bu, gece yürüyüşü (isra) hadisesi Kuran-ı Kerim ile sabittir. İsra Sûresin 1.âyet-i kerimesinde: "Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye Muhammed kulunu Mescidi Haramdan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah, noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir” buyurulmuştur. Merhum Elmalı'nın tefsirinde: Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)'in, sahradan semaya miraç denilen asansör gibi yukarı çıkma aleti ile çıkmıştır. Burak ile yolculuğunun belli bir bölümünü gerçekleştirmiştir. Semadan sidreye Cebrail(a.s.)'ın kanadı ve daha ileri refrefile gittiğini belirtmiştir.

Beş vakit namaz Miracta farz kılınmıştır. Namaz Mü'minin miracıdır.Peygamberimizin Hz.Muhammed (s.a.s.) miraçta Peygamberlerle görüşmüş, cennet ve cehennemlikler kendisine gösterilmiştir. Mîrac; Süleyman Çelebinin "Şeş cihetten ol münezzeh zül-celâl, Bîkemukeyf âna gösterdi cemâl"şeklindeki ifadesiyle "mahiyetini, nasıllık ve niceliğini bilemediğimiz bir şekilde yüce Allah ile görüşen" sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)'in, şirk koşmayanların affedilebileceği müjdesi, Bakara Sûresi'nin son iki ayeti (Amenerrasûlü..) ve beş vakit namaz hediyesiyle yüce âlemlerden döndüğü gecedir.

Mîrac Gecesi; "Allah(c.c.)'ın huzurunda; Peygamberimiz (a.s.) öncelikle, dil, beden ve mal ile yapılan ibadetlerin hepsi Allah(c.c.) içindir” demiştir. Buna cevaben de Allah(c.c.) tarafından: "Ey Nebi-i Zişan! Sana selam olsun! Rahmetim ve Bereketim de senin üzerine olsun!” buyurmuştur. Resulullah(s.a.s.) Efendimiz, Ümmetinin de bu şereflerden istifade etmesi için: "Rabbimizin selamı, bizim üzerimize (bütün Peygamberlerin üzerine) ve Allah'u Teala'nın bütün Salih kulları üzerine de olsun” diyerek Ümmetini çok sevdiğini göstermiştir.

Miraç olayı, gaybe inananlarla, İman etmeyenler için bir imtihan olmuştur. Zira İsra Sûresi 60. âyette: "…Sana gösterdiğimiz o görüntüleri…”buyurulmuştur. Müfessirlerin çoğunluğuna göre, ayetin "görüntüler” ile tercüme edilen "rüya” kelimesi, Hz. Peygamber Efendimiz(s.a.s.)'in, Miracgecesindeki müşahedeleridir. Peygamberimiz (s.a.s.) Mirac haberini verdiği gün, Mekke müşrikleri inanmayıp, Mescid-i Aksa'nın şeklini, yoldaki kervanların durumlarını sormuşlar, Peygamberimiz de hepsini birer birer haber verdiği halde, Müşrikler yine de inanmamışlardır. Mirac olayı Hz.Ebubekir(r.a.)'a sorulduğu zaman hiç düşünmeden ve tereddütsüz olarak derhal kabul edip inanmıştır. "Hz.Muhammed (s.a.s.) söylüyorsa doğrudur” demiştir. Sadakat böyle olmalıdır…

Bu geceye mahsus özel bir ibadet yoktur. Düzenli olarak ibadetlerimizi yapmakla mükellefiz. Ancak böyle müstesna gün ve gecelerde daha çok, Kur'an-ı Kerim okunmalı, nafile namazlar kılınmalı, tevbe istiğfar yapılmalı, Salat -ü Selam getirilmeli, Kelime-i Tevhid çekilmeli, Yetim'e, fakir fukara ya yardım edilmeli, kısacası iyi, güzel, faydalı ve yararlı işler yaparak bu geceyi değerlendirmeliyiz. Gündüzünde de oruçlu olmak büyük sevaptır. Böyle müstesna gün, ay ve gecelerin manevi kıymetinden gerçek anlamda faydalanmalıyız. Maddi ve Manevi yönden, elimizden gelen yardımı ihtiyaç sahiplerine ulaştırmalıyız.

Mirac kandili vesilesi ile iç dünyamıza bir yolculuk yapmamızı, arınmamızı, âlem-i İslam'ın ve bütün insanlığın yüksek değerlerle bütünleşip yücelmelerine vesile olmasını Rabbimizden niyaz eder, Sıhhat ve afiyetler dilerim.


Yazarın Diğer Yazıları