Fitre, Arife Günü ve Ramazan Bayramı

Evveli Rahmet, ortası Mağfiret ve sonu da Cehennemden azad olmak olan Ramazan-ı Şerif, 24 Haziran Cumartesi günü son bulacak ve kısmet olursa 25 Haziran Pazar günüde Mübarek Ramazan Bayramı başlayacaktır. Bu vesile ile bütün Müslüman Kardeşlerimin, içinde bulunduğumuz Ramazan-ı Şerfilerini, idrak edeceğimiz arife gününü ve Ramazan Bayramını en içten dileklerimle tebrik ederim. Sıhhat, âfiyet ve mutluluklar içerisinde daha nice bayramlara ulaştırmasını Yüce Mevlâ'dan niyaz ederim.

     Rahmeti Rahmana kavuşan aile fertlerimizin, ehl-i iman'ın kabirlerini ziyaret edip, tefekkür etmeli, Yasin-i şerifler, Fatihalar okunup ecir ve mükâfatlarını bağışlamalıyız. Kabir ziyaretleri ölülerimize karşı duyduğumuz sevgi ve saygının bir ifadesidir. Ayrıca kabir ziyareti, insanlara ahireti hatırlatır. Bu ziyaretler vesilesi ile bir gün mutlaka öleceğimizi hatırlamış oluruz. Bu hatırlama aslında hayatımızı daima güzel ahlak esaslarına göre yaşamamız gerektiğini de beraberinde getirir. Dünyanın imtihan yeri olduğu, dolayısı ile bu imtihanda mutlaka başarılı olmamız gerektiği anlayışı bizlerde hâkim olmalıdır. Aslında ölüm, dinimize göre bir yok oluş değil, gerçek manada var oluşun başlangıcıdır.

     Dünyada iken sevdiğimiz, saydığımız ve ziyaret ettiğimiz kimselerin kabirlerini ziyaret, onları unutmadığımızın, sevgi ve saygımızı devam ettirdiğimizin en açık belirtisidir. Kabir ziyareti sırasında, saygılı olmak, kabirleri çiğnememek, yüksek sesle ağlayıp feryat etmemek gerekir.

     Ramazan Bayramını; Orucunu tutan, ibadetlerini tam yapan Müslümanlar kutlamaya hak kazanmıştır. Bazı insanlarımız bilmeden, bazıları da bilerek inatla ve ısrarla Ramazan Bayramına, Şeker Bayramı demektedirler. Bu kesinlikle yanlıştır.  Şeker değil Şükür Bayramıdır. Oruç Ay'ına Ramazan dediğimiz gibi, bayramına da kesinlikle, Ramazan Bayramı demeliyiz.

     Bayram namazı için misvak kullanmak, gusletmek, namaza gitmeden önce tatlı bir şey yemek, en temiz ve güzel elbiselerimizi giymek, hoş koku sürünmek müstehabdır. Bayram namazını kılıp daha sonrada kabir ziyaretini yapıp, evlerimizde, Allah (c. c.) Rızası için namaz kılmak güzeldir. Topluca yemekler yendikten sonra aile fertleri evde toplanır ve büyük olanından başlanılarak bayramlaşılmalıdır. Kısacası, Sıla-i rahim yapılıp,  anne-baba, akraba ve arkadaşlar ziyaret edilmelidir. Ramazan ayında olduğu gibi, Ramazan Bayramında da yoksullara yardım etmek, hastaları, kimsesizleri, Anne-Babayı, yakın akrabayı ziyaret etmek çok güzel bir davranıştır. Küçüklere hediyeler vererek sevindirmeliyiz. Bayramların önemini en iyi şekilde kavratmalıyız. Bayram günlerini tatil zamanı olarak düşünmemeliyiz. Tatil beldelerine gidilerek bayram kutlanmış olmaz. Evlâtlarımıza sağlam şuur vermeliyiz.

     Fitre, diğer adı ile Sadaka-i Fıtr için son saatlere girmiş bulunuyoruz. Hala fitresini vermeyen kardeşlerimiz var ise acele etsinler, hemen versinler. Bayram namazından önce verilince yerine getirilmiş olmakla beraber günümüzde bayram günleri bütün alış-veriş mekânları kapalı olduğu için son anda verilenlerle ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını temin etmeleri mümkün olamamaktadır. O'nun içindir ki hiç değilse içinde bulunduğumuz arife günü verilsin.  Diyanet İşleri Başkanlığının 2017 yılı için açıkladığı asgari fitre miktarı 16.00 TL'dir. Ancak Fitremizi verirken, kendi malî imkânımızı ve zenginliğimizi göz önünde bulundurarak,  yediklerimizden ortalama bedel olarak hesap edip, bu belirlenen rakamdan aşağı olmamak üzere daha fazla vermemiz güzel olur.  Fitre; Orucun ve ibadetlerin kabulüne bir vesiledir. Yoksulların ihtiyaçlarını gidermeye, maddi yönden bayram gününe Zenginler gibi hazırlanmalarına, Bayram'ın Neşe'sinden onların da istifade etmelerine bir yardımdır. Bu cihetle fitre, insanî bir hayır ve İslami bir vazifedir.

     Müslümanların birbirleri ile dargın olmaları doğru değildir. Dargınlar, bu en önemli güzel günlerde barışmalılar, birbirlerini ziyaret ederek kardeşliklerini pekiştirmelidirler.  Bayramlar birlik ve beraberliğin, kardeşliğin en güzel şekilde tesis edildiği günlerdir. Mazlum ve mağdur olan Müslüman Kardeşlerimizin, Maddi ve Manevi yardımlarımızla yüzlerinin güldüğü Bayramlar yaşamalarını Allah (c. c.)'tan niyaz ederim. Haksızlıkların ve Zulümlerin son bulduğu bir dünyada, insanca yaşayıp, bayramlarımızı mutluluk içinde yapabilmemiz duası ile sıhhat ve âfiyetler dilerim.

 


Yazarın Diğer Yazıları