Ciddiyet Zamanı Arkadaşlar

Hani anlatılır; İstanbul'un fethi gerçekleşmiş, surlar yıkılmış, İslam-Osmanlı askerleri bölük bölük açılan gediklerden içeri giriyor, büyük kiliseye (Ayasofya'ya) varıyorlar, papazlar tartışıyor, "melekler kız mı erkek mi? Vatan elden gitmiş umurlarında değil.

Maalesef bir kısım insanımız böyle bir halet-i ruhiye içinde. Doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi, Avrupa'sı, Sovyetler'i, Amerika'sı, İsrail'i üzerimizde planlar yapıyorlar, bizi parçalamak için bin bir türlü oyunların içindeler. Bir taraftan PKK-PYD maşalarını silahlandırıyorlar, onlara koridor açıp Türkiye'yi güneyden çevirme planları yapıyorlar, bir taraftan Barzani'yi teşvik edip devlet kurdurmaya soyunuyorlar, bir taraftan Irak'ı ve Suriye'yi üçe-beşe bölüp şehir devletlerinin kapısını açıyorlar, aynı akıbete Türkiye'yi düşürmek istiyorlar. Bütün bunları vekilleri eliyle, DEAŞ ve PYD gibi terör örgütleriyle işbirliği yaparak adım adım gerçekleştiriyorlar. Sanmayın ki, Doğu ve Güneydoğuda sadece üç- beş terörist artığıyla çarpışıyoruz. Aksine yedi düvelle karşı karşıyayız. Üç bin tır silah niçin PYD'ye verildi? Uzun vadeli bir savaş planlıyorlar. Nihai hedef Türkiye. Çünkü Türkiye büyük lokma, Türkiye dünyaya kafa tutuyor, BM'nin yapısını sorguluyor, artık kendi silahını kendi yapıyor, NATO'ya minnet etmiyor. Yeni ittifaklar kuruyor, doğalgaz buru hatlarının vanasını elinde tutuyor, demir ipek yolunu üzerinden geçiriyor. Dünya bundan sonra ısınmak içi, enerji için, ticaret için Türkiye'ye haraç ödemek zorunda. Türkiye kanatlanıp uçuyor. Bugünlerde kendi markası arabasını da yapmaya kalkıştı. Altay tanklarını, insansız hava uçaklarını yapıyor. Dünyanın en büyük hava limanını da yaparak hava trafiğinin merkezi oluyor. Bunlara göz yumulmaz, bunlar geçiştirilemez, es geçilemez. Derhal önü kesilmeli, parçalanmalı, başındaki- önündeki Tayyip Erdoğan'a iyi bir ders verilmeli(!)

Plan bu arkadaş, yalan değil. Sen de Tayyip Erdoğan diktatör deyip duruyorsun. Diktatör dediğin insan iki saat uyuyor, senin geleceğin için kellesini koltuğa almış savaşıyor, el altından silahını yapıyor, askeri donatıyor, kirli ilişkileri deşifre ediyor, planları bozuyor. Sen ise şahsi hesapların peşindesin. Kısır çekişmelerle gün geçiriyorsun, tıpkı Bizans papazlarının meleklerin cinsiyetini tartışğı gibi.

Birlik olma zamanı, Sayın Erdoğan'ın arkasında durma, ona güç verme ve dua etme zamanı. Ya asker olma ya da asker yetiştirip cepheye sürme zamanı. Bugün "Çanakkale geçilmez” dediğimiz günleri yaşıyoruz. İstanbul'da liselerin öğrencilerini bile cepheye sürdüğümüz, Sarıkamış'ta olsun, Filistin'de ve Yemen'de olsun, Çanakkale'de olsun, onlardan önce Balkan savaşlarında olsun bir milyon insanımızı şehit verdiğimiz günlerin arifesindeyiz. Yine bir yıkım yaşamamak için kısır çekişmeleri bırakıp Tayyip Erdoğan'ı bu ülkenin başında tutmak için elimizden geleni yapmalıyız. Muhalefetin ucuz polemiklerine aldırmadan bu milletin ayakta kalması için gerekirse maaşlarımızdan fedakarlık göstermeli, askerimizi donatmalıyız. İki kuruş zam gelmiş gelmemiş, az almışız çok almışız, bunlarla hükümeti yıpratmak yerine önce " tek vatan, tek bayrak, tek ülke- devlet ve tek millet demeli, bu teklerimizden taviz vermemeliyiz.


Yazarın Diğer Yazıları