Gül’e Kokmak Dikene Batmak Yakışır

"Her şey aslına döner” diye bir söz vardır. Fıtratta ne varsa er geç ortaya çıkar, testinin içinde ne varsa o sızar dışına. Yine, "asıl azmaz bal kokmaz, kokarsa yağ kokar, çünkü mayası ayran” derler. Bazı insanlar sırlanmış kaplara benzerler. Beyaz sırlı kapın aslı paslı- küflü saçtır. O dıştaki beyaz sır, sert bir cisme çarptığı zaman kalkar ve altındaki küflü-siyah saç ortaya çıkar.

Biz bazı insanları beyaz sırlı çinko kaplara benzetebiliriz. Çok temiz ve parlak görünürler. Sert bir zemine düşmeye görsün, o sır kalkar ve içindeki siyah- zararlı- kirli-paslı saç ortaya çıkar. Artık o kap kullanılmaz, sağlığa zarar verir. Yani takke düşünce kel görünür. Keller ebediyen gizli kalmaz.

Siyasette de en üst makamlara gelmiş, getirilmiş insanlar vardır; kenara çekilince, o omzuna basıp çıktığı insanları tanımaz oluyor. Sanki bileğinin hakkıyla o makamlara çıkmışlar, sanki onlardan başka bu ülkede kıymetli, o makama layık insanlar yokmuş. Maalesef siyasetin böyle çirkin, vefasız bir tarafı da var. Bir kısım dava şuuruna sahip bildiklerimiz, sırtımızdan inince veya indirilince "vay başıma gelenler” demeye başladılar. Sırtımızda taşıdığımız günlerde çok iyiydik, hoştuk, güzeldik, taşımayı bırakınca kötü olduk.

Evet, koltuklar kimseye baki değil, tıpkı dünya hayatının geçiciliği gibi. Oturmasını bilenler vakti gelince kalkmasını da bilmeliler, birileri "kalk artık” demeden. "Yeter artık bir başkasına devret” denince de küsmemeli, "ben görevimi yaptım, buyursun başka arkadaşım gelsin” diyebilmeli.

Bu kural, en aşağıdaki ilçe yönetiminden, belediye meclis üyeliğinden tut, en yüksek siyasi makamlara kadar geçerli olmalı.

Evet, liderler, lider vasfı taşıyanlar karizmatik liderler zor yetişir. Bugün için karizmatik lider vasfını taşıyan insan Sayın Erdoğan'dır. Bunu dostları da düşmanları teslim eder. O, saça göre tarak vurmamış, rüzgara göre yön değiştirmemiş, bukalemun gibi renk değiştirip araziye uymamıştır. Bugüne kadar diğer liderlerde bu özellikleri göremedik. Dün Gül olanlar bugün diken olup batmışlar, dün toprak olanlar bugün taş olup başımızı yarmaya başlamışlardır. En yüksek makama gelinceye kadar dün kendi içinde geçimli, uyumlu, yumuşak olanlar, bugün kendi arkadaşlarına sırt dönebilmişler, dün hanımının başörtüsüne düşman olanları dost edinebilmişlerdir. "Ben güzele güzel demem, güzel benim olmayınca” diyen Karacoğlan, işte bu bencilliği, vefasızlığı, sadakatsizliği anlatmıştır. "İnsana sadakat yaraşır, görse de ikrah/ Doğruların yardımcısıdır Hazreti Allah.( Ziya Paşa)

Bu ülkede FETÖ diye bir hain örgüt darbeye kalkıştı, iki yüz elli kişiyi şehit, iki bin iki yüz insanı da yaraladı, sakat bıraktı. Binlerce insanı da kumpasla tuzağa düşürdü, ekmeğiyle, namusuyla oynadı. Onlar bu milletin lanetini almışlardır, onlara sarılanlar da bu lanete uğrayacaklardır. Bu ülkede Ak Partinin ve onun kurduğu hükümetlerin hizmetlerini inkar edenler, ona ihanet edenler, onun liderine kem gözle bakanlar da er -geç bu vefasızlıklarının karşılığını-cezasını göreceklerdir. Bu dünya etme- bulma dünyası.

 


Yazarın Diğer Yazıları