Hatadan Dönmek Fazilettir

İnsanoğlu hata ve nisyan ile ma'lüldür. Hata yapabilir de, unutabilir de. Rabbimiz Bakara Suresinin son ayetinde (Amenerrasulü'de) bize şu duayı öğretir: "Ey Rabbimiz, unutursak veya hata yaparsak bizi muaheze etme (hesaba çekme)”. Evet, bu duayı her yatsı namazından sonra hocalarımız okur, bizlere de bu duayı yapmamız tavsiye edilmiştir. Hata yapmamak meleklere has bir özelliktir. Adeta hata yapmak, sonra dönmektedir insan olunun fazileti. Bir hadis-i kutside, "Siz günah işlemeseydiniz, günah işleyen sonra tövbe -istiğfar eden bir yaratırdım” buyrulur. Demek ki Rabbimiz hata yapıp sonra hatasından dönen kullarını daha çok seviyor, kullarının kendisinden af dilemesini, kapısına gelmesini, yalvarmasını istiyor.

Siyasetçi de insandır ve hata yapar. Sayın Cumhurbaşkanını sevilen siyasetçi ve lider yapan özelliği, hep kompleks yapmadan hatasından dönme erdemini göstermesidir, gerektiğinde özür dilemesini bilmesidir. Nitekim Fetö ile yaptığı hatayı itiraf etmiş ve milletten özür dilemiştir. On beş yıldır halkın teveccühünü kazanmasındaki sır da burada gizlidir. Bizim insanımız hata yapıp sonra özür dileyeni sever, aynı şekilde Rabbimiz de günah işleyip de pişman olan ve tövbe eden kulunu sever.

Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Tayyip Erdoğan'ın, Fetö konusunda yaptığı hatayı itiraf etmesini, Allah'tan af ve milletten özür dilemesini bir kısım muhalefet siyasi malzeme yaptı. "Efendim, özür dilemekle geçiştirilmez, o zaman eline silah almayan Fetöcüler de suçsuz” dediler. Bunun cevabı çok basit. 2012 Şubatında MİT operasyonuyla, arkasından dört bakana kurulan kumpasla bunların kötü niyetli bir örgüt olduğu net olarak ortaya çıktı. 2013'de Milli Güvenlik kurulunda terör örgütü oldukları tescillendi ve kamuoyuna ilan edildi. İşte bu ilandan ve uyarıdan sonra hala bu örgüte mali destek verenler, kapılarını aşındıranlar, Bylock kullananlar, himmet toplayanlar kusura bakmasın, terör örgütüne yardım ve yataklıktan ötürü suçludurlar, kendilerini masum gösteremezler. Devletin resmi belgeleri terör örgütü diyorsa artık orada durmak örgütün tüm suçlarına ortak demektir. İşte bir kısım gafil, bu yanlışa düştü, devlete inanmayıp Fetöye inanmaya devam etti, bugün de pişmanlıklarını dile getiriyorlar. Elbette samimi olanlar, pişmanlık yasasından yararlanmalı ve eline silah almayanlar farklı değerlendirilmeli.

Evet, Ak pati kurmayları ve siyasetçileri son günlerde iki hata daha yaptı ve Tayyip Erdoğan'ın ferasetiyle dönüldü. Gönül ister ki Sayın Edoğan'ın müdahalesine gerek kalmadan hatada ısrar edilmesin, halka kulak verilsin. Demokrasilerde halka rağmen hiçbir icraat yapılamaz. Aksi halde halk, "ben yaptım oldu” diyen siyasetçinin ipini çeker. Siyasetçi kalıcı olmak istiyorsa halka kulak vermek zorundadır, halkın hassasiyetlerini dikkate almak zorundadır. Tarih boyunca çıkan isyanların temelinde hep ağır vergiler vardır. Halk bir yere kadar sabreder, bir yerde "yeter artık” demeyi bilir.

2019'daki büyük sınava şurada on beş ay gibi kısa bir zaman kaldı. Bir nevi seçim atmosferine girdik. 2019 yapılacak iki seçim, her zamankinden daha zor ve çetin geçecek. Orta Doğuda kartlar yeniden karılıyor, savaş çanları çalıyor. Suudi Arabistan ile İran arasında büyük bir gerilim var, giderek de tırmanıyor, tırmandırılıyor. Amerika ve İsrail dışarıdan bu savaşı körüklemeye devam ediyor. Daha şimdiden bu gerginlik petrol fiyatlarına yansıdı, petrol giderek yükseliyor. Haliyle petrol ithal eden bir ülke olarak bize büyük maliyet getirecek. Sonuçta fiyatlar artacak, faizler artacak, enflasyon artacak, halkın memnuniyetsizliği artacak, bütün bu gelişmeler seçimlere yansıyacak.

Bugünlerde devlet, özelde AK Parti Hükümeti adımlarını çok dikkatli atmak zorundadır. Küçük bir hata, halka çıkarılacak küçük bir fatura hükumetin defterine eksi puan olarak yansıyacak. Hasılı bu günlerde hükumetin hata yapma lüksü yoktur. Tarih boyunca bütün isyanlar, ayaklanmalar hep ağır vergilerden çıkmıştır. Ekmeğinden kesilen, rızkı daralan, vergilerle boğulan, emeği çalınan, karnı doymayan halkın demokrasilerde tek yapabileceği, yöneticileri seçimlerde cezalandırmaktır.

Bilindiği gibi Hükumet her türlü gelişmeye karşı bütçeyi sağlam tutmak için motorlu taşıt vergilerini yüzde elli oranında artırmıştı. Halk tepki verince Sayın Erdoğan vergilerin makul seviyeye çekilmesini istedi ve ortalık duruldu. İkinci olarak, arabalardaki cam filmlerine yasak gelmişti, yaklaşık beş milyon araç sahibi ceza yemekle karşı karşıya idi. Halk buna da tepki verdi. Beş-altı yüz lirayı bulan bu masrafı ödememek için tepki veren halkını sesini yine Sayın Erdoğan duydu ve kararın tekrar gözden geçirilmesini istedi. İşte sorumlu siyasetçi, halkın gücüne inanan siyasetçi budur. Erdoğan dışında Ak Parti kurmaylarının henüz bu olgunluğa ermediğini görüyoruz.

Evet, Sayın Erdoğan halkını en iyi tanıyan, tepkileri gören, bütün politikasını halkın hassasiyetleri üzerine kuran bir siyaset adamıdır. O on beş yıl boyunca halkın gönlünde yerini korumuşsa bu özelliğindendir.


Yazarın Diğer Yazıları