Yöneticilerimize Hadislerden Öğütler

Seçim sath-ı mailine girdiğimiz, belediye başkan adaylarımızın yollara düştüğü şu günlerde Peygamberimizin yol göstericiliğine (rehberliğine) daha çok ihtiyacımız var. Onun nasihatlerine sadece yöneticilerimizin ve siyasetçilerimizin değil, hepimizin ihtiyacı var. Çünkü Peygamberimiz (sav), "Din nasihattir” buyurur. Nasihatin bir anlamı da samimiyet ve ihlastır.

İşte o güzel sözlerden bir demet:

Ebu Ya'la b. Yesar (ra)'ın rivayetine göre Efendimiz (sav) şöyle buyurdu: "Allah'ın kendisine bir toplumun yöneticiliğini nasip ettiği kul, halkına hıyanet ederek ölürse Allah ona cenneti haram kılar. Başka bir rivayette de, "Halkın tamamına eşit davranmayan, halkın tamamını kucaklamayan ve sahip çıkmayan yönetici cennetin kokusunu bile duyamaz” buyrulur. (Buhari- Müslim, Riyazussalihin, cilt2, hadis: 657)

Hazreti Aişe (RA) anlatıyor: "Ben evimde Resulullah'ı şöyle dua ederken gördüm: "Allah'ım! Ümmetimin yönetimiyle ilgİli bir görev üstlenip de onları sıkıntı ve meşakkate düşürene sen de sıkıntı ver. Ümmetimin yönetimini üstlenip de onlara kolaylık gösterene, onları rahatlık ve refaha kavuşturana sen de kolaylık ver”. (Müsim, imare. Riyazüssalihin, hadis no:658)

Aiz b. Amr'dan rivayet edildiğine göre o, Ubeydullah b. Ziyad'ın yanına girmiş ve ona şöyle demiştir: "Oğlum, ben Resulullah'ın, "yöneticilerin en kötüsü zorba olanlardır” dediğini işittim. Sen onlardan olma”. (Müslim, Riyassalihin, hadis: 660)

Ebu Meryem el Ezdi, Resulullah'dan rivayetle Halife Muaviye'ye karşı şöyle der: "Allah birini müslümanların başına idareci yapar da o kimse (halkla arasına engeller koyarak) mü'minlerin dertleri,sıkıntıları ve ihtiyaçlarıyla ilgilenmezse, Allah da kıyamet gününde onun derdi, sıkıntısı ve ihtiyacı ile ilgilenmez. Bunu işiten Halife Muaviye, halkın işiyle ilgilenmek üzere bir adam görevlendirmiştir. (Ebu Davut, Tİrmizİ, Riyazüssalihin, hadis: 661)

Avf bin Malik (ra) anlatıyor: Allah Resulünden şöyle işittim: "İdarecilerinizin en hayırlısı, sizi seven, sizin tarafınızdan da sevilendir. Siz onlara dua edersiniz, onlar da size dua ederler. İdarecilerinizin kötüsü de, sizin tarafınızdan sevilmeyen, sizi de sevmeyenlerdir. Siz onlara lanet edersiniz. Onlar da size lanet okur”. Biz, Ya Resulallah, onlarla mücadele edelim mi? diye sorduk. Şöyle buyurdu. "Sizinle birlikte namaz kıldıkları müddetçe hayır, mücadele etmeyin” diye iki kez tekrar etti.

İyaz b. Himar(ra), Resulullah (sav9 dan şöyle işitmiştir: "Cennet ehli üç sınıftır: Adaleti gözeten başarılı yöneticiler, bütün akrabalarına ve Müslümanlara yumuşak ve şefkatli olanlar, muhtaç durumda ve çocuk sahibi olduğu halde harama el uzatmayan iffetli kimseler. (Müslim, Cennet, Riyazüssalihin,cilt-2,hadis: 665)

Abdullah ibni Ömer (RA9 den rivayete göre, Efendimiz şöyle buyurdu:

"Yöneticiye biatsiz ölen veya müslüman cemaatten ayrılarak ölen kimse cahiliye ölümü ile ölür”. (Müslim-İmare, Riyazüssalihin, cilt-2, hadis: 668)

"Başı siyah üzüm gibi olan Habeşli bir köle dahi başınıza yönetici yapılsa onu dinleyin ve ona itaat edin” (Buhari, Ahkam, Riyazüssalihin, hadis: 669)

Abdulah bin Mesud (RA)dan rivayet ediliyor: Hazreti Peygamber (sav) buyurur: "Benden sonra kayırmalar ve hoşunuza gitmeyecek işler olacakır”. Sahabiler: Ey Allah'ın Rasulü, bizden o günlere erişecekler için ne buyurursunuz? diye sordular. Resulullah şöyle buyurdu: "Onlara karşı yükümlülüklerinizi yerine getirin, alamadığınız haklaranızı da Allah'tan isteyin, ona havale edin”. (Müslim, Buhari, Riyazüssalihin, hadis: 673)

Ebu Bekre'nin işittiğine göre Hazreti Peygamber şöyle buyurdu: "Kim (meşru) devlet başkanını aşağılarsa Allah tarafından aşağılanır”. (Tirmizi, fiten, Riyazüssalihin, Hadis:676)

Ebu Zer (RA) anlatıyor: "Ya Resulallah, beni yönetici olarak tayin etmez misiniz?” dedim ve elini omuzuma koyarak şöyle buyurdu: "Ey Eba Zer, seni idarecilik yönünden zayıf görüyorum. Kendim için istediğimi senin için de isterim. Sen iki kişi olsa bile sakın yönetici olma. Bir de yetim malının sorumluluğunu üstlenme. Yöneticilik bir emanettir. Onu layık olduğu biçimde üstlenen ve gereğini yapan kimseler dışındakiler için kıyamet gününde rezillik ve pişmanlık sebebidir. (Müslim-imare, Riyazüssalihin, Hadis: 669-670)

Hz. Aişe (ra)den rivayet ediliyor: Allah bir idareci için hayır dilerse, ona dürüst bir yardımcı nasip eder ki, unutursa hatırlatır, hatırladıklarını gerçekleştirmede yardımcı olur. Ama Allah bir yönetici için hayır dilemezse ona da kötü bir kişiyi yardımcı yapar. Ne unuttuğunu hatırlatır, ne de hatırladığını yapmasına yardımcı olur. (Ebu Davut-imare , Riyazüssalihin, no: 682)

Ebu Muse'l Eş'ari (ra) anlatıyor: Biz amca oğullarının ikisiyle Resulullah'ın yanına girdik ve onlardan biri bir göreve tayin edilmesini istedi. Bunun üzerine Peygamberimiz (sav) şöyle buyurdu: Vallahi biz bu görevi isteyen ve hırs gösteren kimselere vermeyiz”. (Müslim, Riyazüssalihin, cilt-2, hadis no: 683)

Sonuç olarak, idarecilik veballi ve zor bir görevdir. İdarecilik bir nasip işidir. İnandığı ve namaz kıldığı müddetçe idareciye itaat gerekir. İdareci adil, mütevazı, yumuşak, şefkatli ve halkını seven bir kişi olduğu müddetçe Hazreti Peygamberin duası arkasındadır. "Kıyamet gününde arşın gölgesinde olacak yedi sınıftan biri de adaletli idarecidir”. Herkes idareci olamaz, idarecilik istenmez, verilir.


Yazarın Diğer Yazıları